Galatasaray'ın kimsesiz sokak çocuğu muamelesi görmesinden çok, bıyık altından güler gibi, size müstehak daha neler göz yumacağız biz der gibi. Sessiz, ne zaman mikrofon uzatılsa UEFAAAA çek bir UEFAAA, sıcak UEFAAA demekten başka bir icraatı olmayan, elindeki altın yumurtlayan tavuğun başını koparan, daha iyisini alacağım diyerek bineğini satıp da takımı yaya bırakan. Kütür kütür hakları yenilmesine rağmen vurdumduymazlık duvarını bir türlü yıkamayan. Transfer sezonunda UEFA besteleri ve UEFA güftelerini suyun üzerine yazan mükemmel (!) bir yönetim. Öyle ki tarihinde hiç görülmemiş bir yönetim. Futbol başta olmak üzere spor dehası. Top denildiğinde, kulaklarını kapatıp ağzını açan, Taç denildiğinde karşısındakinin başına bakan, düdük denildiğinde tren düdüğü taklidi yapan, forma denildiği zaman liseli kızların giysisini tarif eden futbol dehası. Bu günlere şükrememiz gerektiğini ilerideki çöküşlerde, yıkılışlarda ve çalınan puanlarda, yapılmayan transferlerde çok daha iyi anlayacağımızı bilmek için kahin olmaya gerek yok. 

Bu yapılan haksızlıkları bir üst mercie taşımaya ne gerek var? Kol kırılır olsun, kırılan bizim kolumuz, TFF'ye birşey olmasın.. 

FIFA kokartlı yabancı hakeme ne gerek var? Çalınan bizim puanlarımız olsun Fenerasyona birşey olmasın