15
2019
Son olarak Benfica ile kendi sahamızda oynanan UEFA Kupası ilk maçından ders çıkarılması gereken o kadar çok konu var ki…
Bir oyuncuya ‘yıldız’ demekle yıldız olunmuyor. Bizde sözde çok sayıda yıldız var. Son maçta bir kez daha gördük ki pek çoğu sönmüş yıldız. Bu kadar önemli bir maça bu kadar mı konsantrasyondan yoksun, mücadele gücü olmadan, taktiğe uymadan, vurdumduymaz çıkılır? Şimdi hemen hakem diyeceksiniz. Tamam, yanlış kararları oldu, penaltı tartışılır ancak siz kendi sahanızda ve 45.000 seyirciniz önündesiniz. Üstelik de karşı takımda yıldız olarak sayabileceğiniz bir tek isim yok biliyor musunuz? Karşı takım defansı çok iyi yaptı, hemen her koridoru iyi kapattı. Öyleyse kapanan defanslara karşı çözüm üreteceksiniz. Duran toplarınız muamma, inanın penaltı kanansanız boşa gidecek, doğru dürüst kullanacak oyuncu yok takımda. Lütfen bu takımı fazla abartmayalım. Çok kolay gol yiyip, çok zor pozisyon buluyoruz. Onyekuru, Diagne, Fegouli nerede soruyorum? Mademki yıldızsınız, önce saçınıza başınıza çeki düzen verin. Futbolunuza önem verin. Bize futbolunuz lazım. Hepiniz de sanki sahada yok gibiydiniz. Onyekuru, Diagne! lütfen şu itici horozibiği saçlarınızı kestirin.
Bu takım, bu kadro ligimizde kafaya oynayabilir ancak gerek elenme olasılığı çok yüksek bu yıl, gerekse gelecek yıllarda herkesin bekletişini boşa çıkarır. Kaleciden tutun da pek çok oyuncunun adı var yalnızca, mücadele yok. Artık günümüz futbolu mücadele ile kazanılıyor, sahada gezerek değil. Defansa aldığımız oyuncular Marcao sol ayağı ile topu oyuna iyi soksa da ağır geldi bana. Zamanlama hataları başımıza çok iş açar. Luyindama da öyle. Üstelik tekniği diğerine göre oldukça zayıf. Eski oyuncumuz Servet Çetin’e benziyor.
Galatasaray taşışa su ile bir yere varmaz. Maçların yüksek konsantrasyonu ancak amatör ruhla sağlanır. Bu bağlamda kulübün futboldaki genel anlayışı alt yapıya önem vermesi olacaktır. İnanın kurtuluş reçetemiz budur.