Beşiktaşın oturmuş bir kadrosu ve güçlü bir oyun anlayışı var. Sahaya nasıl bir 11 ile çıkacağını da sol bek mevkisi hariç neredeyse biliyoruz. Galatasaray için ise aynı durum söz konusu değil. Oturmamış bir çok değişken faktör var. Oyun disiplini iyi olan dirençli rakiplere karşı da zorlanıyor. Bu yüzden bu maçın favorisi Beşiktaştır. Bundan dolayı da Beşiktaşa, siz kendi oyununuzu oynayın biz de kendi oyunumuzu oynayalım diyemeyiz. Farklı bir oyun oynamak durumundayız.

Bazı maçlarda rakibe bire bir karşılık vermek ve özel önlem almak gerekebilir. İşte bu maç, tam da bu tarz maçlardan birisi. Beşiktaş nasıl oynayacak ve biz nasıl oynamalıyız? Öncelikle bunu etüd etmemiz gerekiyor.

Biz, topla oynamayı seviyoruz ve 1. bölge ile 2. bölgede oyunu kurma ve boşluk bulabilme adına oldukça fazla pas yapıyoruz. Peki, Beşiktaş buna müsade edecek mi? Bence etmeyecek. Tıpkı Fenerbahçe maçı gibi 2. bölgede agresif bir baskı yaparak hızlı ataklarla sonuca gitmek isteyecek. Hatta lk 15 dakika stoperlere de basabilir. Çünkü rakibi bozmaya uygun bir orta saha yapıları var. Bu durumda topun bizde kalması ne kadar doğru olur? Bu soruyu kendimize sormamız gerekiyor. Geçen sene Fenerbahçeyi yenerken, topu Fenerbahçeye vermiş ve savunma arkasına defalarca Onyekuruyu kaçırmıştık. Bu maçta da topu Beşiktaşa verip, savunma arkasına özellikle Oğulcanı kaçırmamız gerektiğini düşünüyorum.

Beşiktaş Alanya maçında baskı yediğinde zorlandı fakat buna rağmen arkada yine pozisyonlar buldu. Galatasaray ise Taylan hariç iyi bir takım baskısı yapmaktan uzak. Daha doğrusu elindeki kadro yapısı böyle bir oyuna uygun değil. Dolayısıyla topu Beşiktaşa vermeli, fakat önde baskı yapmamalıyız. Rakibi 2. bölge de karşılamamız ve oyuncuların da aralarındaki mesafeyi fazla açmaması gerekiyor.

Rakibin Josef, Atiba ve Mensah üçlüsüyle mücadele gücü yüksek ve agresif bir orta sahası var. Biz de aynı şekilde mücadele gücü yüksek bir orta saha ile karşılık vermeliyiz. Bu maçta orta üçlüde Belhanda ve Emre Akbaba oynarsa geçmiş olsun. Çünkü hem fazla kırılgan bir yapı oluşur hem de aralarında enlemesine 30 metre mesafe bulunduğu için kaymalar yetersiz olur. Belhanda ve Emre Akbaba ile bu şekilde pas yaparak, zaten rakibi bozmaya uygun bir orta sahası olan Beşiktaşı çözemeyiz.

Beşiktaşın bu üçlüsüne karşı Galatasarayın Taylan, Etebo ve Emre Kılınçı orta sahada kullanması gerektiğini düşünüyorum. Ömer Bayramın da mücadele gücü nispeten iyi. Fakat Emre Kılınç kaymaları daha iyi yapıyor ve daha teknik.

Rakip, sağ kanatta Raşit Ghezzal ile oyunu iyi kuruyor, arkasındaki Rossier hücuma iyi destek veriyor. Sol kanattaki Larin ile ise gol yollarına iyi sarkıyor. Biz, sol kanatta Arda ve Emre Taşdemiri oynatarak Beşiktaşın sağ kanadına bire bir cevap verebiliriz. Ardanın ileride top tutup, Saracchiden daha iyi anlaştığı Emre Taşdemirin bindirmeleri ve Emre Kılınçın sola yaklaşmasıyla o bölgede bir üçgen oluşabilir. Böylece Galatasaray Beşiktaşa karşı ataklarını sol kanattan olgunlaştırmaya çalışırken, sağ kanattaki Oğulcanı kaçırabilir. Ya da sol kanattan ceza sahasına keseceği ortalarda Diagne ve Oğulcanı topla buluşturabilir.

Görüldüğü gibi fikir olarak topu Beşiktaşa bırakıp, topun arkasına geçtik. Hem orta sahada hem de bizim sol kanadımızda Beşiktaşa bire bir karşılık verdik. Sağ kanatta ise Beşiktaşa karşılık vermemiz değil, Beşiktaşa önlem almamız gerekecek. Çünkü gol yollarına iyi sarkan Larini, Şenerle ve Linnesle durduramayabiliriz. Şener zaten çok az oynatıldı. Linnesin ise hücuma çıkmaya çalışırken Konya maçında nasıl adam kaçırdığını hatırlarsak, bu faktörler Larini maçın yıldız yapar. Bence sağ bekte Lyundamayı oynatmalıyız. Bu durumda stoperde de Donk ve Marcao oynar. Böylece Larinin gol yollarına sarkmasına ciddi bir önlem alınmış olunur. Çünkü Larin kanat değiştirse bile yakın kademeye Marcao, uzak kademeye ise Lyundama girecektir.

Top Beşiktaştayken ve sol bekte ister Nsalaka isterse Rıdvan oyanasın farketmez, atak bizim sağ kanadımızdan olgunlaştığında Lyundamanın kademesine önce Oğulcan değil, Etebo girmeli. Çünkü Oğulcanın savunma arkasına kaçma gibi özel bir görevi var. 

Galatasarayın gol bulabilmesinin en önemli unsurlarından biri de duran toplar olacaktır. Çünkü Beşiktaşta cezası nedeniyle Welinton oynamazken ve bu durumda stoperler kısa kalırken, Diagne, Donk ve Lyundama üçlüsü ceza sahası içerisinde her duran topta son derece etkili olabilirler.

Galatasaray bu anlayışa rağmen istediği skoru alamazsa nasıl riskler almalı?

1- Emre Kılınç çıkar, Babel girer. Eğer Feghouli hazırsa, Feghouli girer.

2- Lyundama çıkar, Linnes girer.

Böylece Oğulcan ileri atılarak, sol kanatta Arda, sağ kanatta Babel veya Fehouli ile Gatasaray klasik 4-4-2 ye döner. Taylan ve Etebo da merkezde kalırlar. Bu iki değişiklik, eğer yenik duruma düşmüşsek 2. yarının başında yapılır. Aksi halde eşitlik bozulmadıysa, 60 dakika oyun disiplinine bağlı kalınır. Son 30 dakikada maçı çevirebilmek için bu riskler aynı anda alınır.

3- Etebo çıkar, Emre Akbaba girer. Bu değişiklik de eşitlik bozulmadığı taktirde son 15 dakikada yapılır.

İlk iki değişiklik sistem değişikliği, üçüncü değişiklik ise oyuncu profili değişikliğidir. Emre Akbabanın yeteneklerinden yararlanılmak istenir. Oyunu döndürebilecek ana değişiklikler bunlardır. Son iki opsiyon ise yorulan futbolcu değişiklikleri olabilir. Mesela Arda çıkartılıp, Kerem girebilir veya Oğulcan kenara alınıp Ali Yavuz Kol sahaya sürülebilir. Tüm bunlar denenip sonuç alınamazsa, en azından bir strateji uygulanmış ve bütün risklere de başvurulmuş olunacaktır. Aksi halde biz kendi oyunumuzu oynayacağız dersek, zaten rakibi bozmaya elverişli bir takıma karşı bırakın yenilmeyi, fark da yiyebilirirz.

Belhandayı opsiyonlara bile yazmadım. Çünkü Beşiktaş baskı yapıyor ve baskıya karşı Belhanda da son derece basit pas hataları yapabiliyor. Bugüne kadar büyük maçları çevirebildiğine de hiç şahit olmadım.

Eğer bu anlayış iyi işlerse maçın kilit adamı Oğulcan olabilir. Sergen Yalçının Nsakalayı oynatmasını ümit ediyorum. Çünkü Nsakala Rıdvana göre daha fazla ileriye çıkıyor. Bu durumda Oğulcan daha kolay boşluklar bulabilecektir. Eğer Oğulcan bekleneni veremezse, oyuna sonradan dahil olabilecek Emre Akbaba ve Kerem de maça damga vurabilirler. Çünkü yer değiştiren futbolcular böylesi maçlarda her zaman rakibi zorlarlar.

Bu maçta Etebonun Oğulcanın açıklarını kapatması, Lyundamanın kademesine girmesi ve orta sahadaki mücadele gücünü arttırması gibi özel görevleri var. Taylan da biraz rahatlayabilir. Böylece Arda ve Emre Kılınçla birlikte daha iyi oyun kurabilir. 

Galatasaray ilk 60 dakika oyun disiplinine sadık kaldığı ve Lyundama da Larini kitlediği taktirde, Larinin yerine sonradan Nkoudou oyuna alınsa bile bence değişen bir şey olmayacaktır. Bu yüzden bizim en iyi olduğumuz sol kanatla, Beşiktaşın sağ kanadı arasındaki üstünlük yarışı maçın gidişatını belirleyen temel faktör olabilir. Biz, Beşiktaşa sağ kanatta istedikleri oyunu kurdurmamalı ve top bize geçtiğinde yapacağımız üçgenlerle de Beşiktaşı bu bölgeye kaydırmalıyız. Bu yüzden en kritik görev bu maçta aslında Ardaya düşüyor. Çünkü sadece iyi oynaması değil, aynı zamanda çok fazla mücadele etmesi de gerekecek.

Sağlıcakla...