03
2011
Arda Turan her röportajında hatırlatır Galatasaray taraftarına; "Ben UEFA Finali'ni bir limon kasasının üzerinde izledim, o gün sahada olan herkes benim için yeri apayrı birer kahramandır." der... Bizler de Arda Turan'ın jenerasyonuyuz...
Küçükken pazardan alnımış Galatasaray formaları sırtımızda, onun gibi futbolcu olmayı hayal ettik daima! O yıllarda sırtında Galatasaray formasıyla sahaya kim çıkarsa çıksın efsanelerimiz, kahramanlarımız oldular... Hala ezbere hatırlarız; Hagi'nin Viyana'da, Hakan'ın Bologna'da attığı golde spikerin nasıl bağırdığını, Tugay'ın Berlin'de golü attığında yanında kimle "ceylan koşusu" yaptığını...
Yıllar geçti, bize söylenen cümleler "O 'yıllar' bir daha gelmez" oldu. "Ancak mazinizle övünürsünüz" dendi. Artık yıllar sonra hatırlanacak yeni anıları yaşamanın, yeni tarihi gecelere şahit olmanın vaktidir! Liverpool maçı sadece bir hazırlık maçı da olsa o hissi kalbimizde azıcık hissetmedik mi? Ah bir de maç öncesi 40-50 saniyelik Şampiyonlar Ligi müziği olsaydı... Daha başka ne isterdik ki? Biz Avrupa takımıyız; Real Madrid'le, Milan'la, Manchester United'la flörtü yarım kalmış, eski günlerini özleyen birer sevgiliyiz...
Fakat o beklediğimiz günler, yeniden yazacağımız tarihler yakındır... Kulübede yine Fatih Terim, sahaya kim çıkarsa çıksın hepsi bizim için birer aslan! Hepsi, daha yeni "Gayatasaray" demeye başlamış küçük çocukların kahramanları olacaklar. Efsane kaptanları da Arda Turan...
Bu sene 2006'da olduğu gibi yine "4 senelik bu çile, bitsin artık bu sene! Sen şampiyon olacaksın, seni sevmeyen ölsün!" diye bağıracağız tribünde... Bu sezon; alnımızın akıyla şanlı şampiyonluklarımıza "+1" yazıp, seneye Avrupa semalarına süzülme vaktidir... Sahaya çıkıp, tribünde omuz omuza verip, televizyon karşısında ya da radyo başında heyecandan oturamayıp "Eski günlerdeki gibi" demek vaktidir!