19
2012
Bir uluslararası turnuvadan daha neredeyse elendik ama dikkat ederseniz 2 gün içinde konuşuldu bitti her şey.Yorumlar,eleştiriler yapıldı;herkes kendince suçluyu buldu ve konu kapandı.herkes 'nasıl olur da milli maçları kullanarak ligdeki rakibime manevi zarar verebilirim'in peşine düştü.Kimsenin aklında ileriki yıllar için yatırım yapmak,Türk futboluna hizmet etmek yok.Futbolun başındakilerinin zaten öyle bir amacı olmadığı belli de,bari bir iki kişi çıkıp ‘bu iş böyle gitmez,çözüm bulmalıyız’ deseydi.
Altyapıdan oyuncu yetiştirilememesini,Türk futbolunun temelinin sağlam olmamasını,Hamit’ten sağ bek olmayacağı halde ısrarla sağ bek oynatılmaya devam edilmesini,Volkan’ın bu denli büyük hatalar yapmasını ve bol alternatifinin olmasına rağmen hala kalede oynatılmasını,Aydın Yılmaz'ın 8 senedir yapamadığını 1.5 yılda yapan Emre Çolak'ın Aydın’dan daha az şans bulmasını,kısacası yanlış oyuncu tercihlerini bir kenara bıraktık;tek derdimiz Selçuk İnan ile Burak Yılmaz’ın sakatlığı sebebiyle oynayamaması oldu.Daha doğrusu 'dertleri'.
Bu ülke, milli maçta taraftara küfredeni,basına hareket yapanı,rakip oyuncuya ırkçılığı gördü.Hakaret kabul edilerek az ceza verildi.Bu ülke şikeyi de gördü ama o da sahaya yansımamış! Bütün bunlar yaşanmışken, Selçuk İnan gibi Türkiye’nin en karakterli futbolcularından birisinin sakatlık bahanesiyle bilerek milli takımda oynamadığını iddia edenleri gördükçe futbol maçı izleyesim gelmiyor.Bu adam maç içerisinde bir kere hakemle tartışmamış,rakiple kavga etmemiş,maç sonrasında rakiple dalga geçecek şekilde demeç vermemiş,sadece oyununu oynayıp başarılı olmaya çalışan,örnek bir futbolcu.Hatta bir örnek vereyim.Geçen sezon Türk Telekom Arena'da 2-1 biten Fenerbahçe maçından sonra Fenerbahçe’li bir oyuncunun 'bu işler koreografiyle olmaz' şeklinde bir demeç vererek o koreografi için verilen emeğe dahi saygı duymamasına rağmen,Kadıköy’de kazanılan şampiyonluktan sonra Selçuk İnan'ın 'Fenerbahçe iyi futbol oynadı,onlar için zor bir seneydi,şampiyonluk için ellerinden geleni yaptılar, onları da tebrik ediyorum.' şeklinde konuşması herşeyi gösteriyor olsa gerek.Ama malesef, sahamızdaki maçtan sonra orta sahada Fenerbahçe’li iki oyuncunun köpek taklidi yapması normal karşılanırken, Galatasaray takımının Kadıköy’de maç sonunda taraftarı kışkırtacak şekilde sevindiği söylentilerine bile tanık olduk.
Ben bir Galatasaray taraftarı olarak,nasıl Hakan Şükür’e,Hagi'ye,Fatih Terim'e,Bülent Korkmaz’a,Hasan Şaş'a,Arif Erdem'e ve daha nicelerine büyük bir saygı ve sevgi duyuyorsam, Selçuk İnan’a da o kadar saygı ve sevgi duyuyorum.Galatasaray formasını taşıyabilecek karakterde olan nadir insanlardan birine bunların yapılması futboldan soğutuyor beni.Ama futbolcularımız ve takımımız bunlara gereken cevabı sahada verecektir.Ülkemizi yine en iyi onlar temsil edeceklerdir.Bu belki 1-2 senede olmayacaktır ama daha sonra elbet olacaktır.O vizyon şu ana kadar bir tek onlarda vardı,hala daha sadece onlarda var. . .