Tüm taraftarlarımıza merhabalar,

Geçen sene Playoff sırasında Beşiktaş maçı yağmurdan dolayı iptal edildiğinde demediğimi bırakmamıştım. Böyle saha mı olur? Böyle alt yapı mı olur? Koskoca Beşiktaş'ın bir drenaj sistemi yerleştirmesi aklına gelmiyor mu? Hangi çağda yaşıyoruz? 365 günün 200'ünde yağmur yağan İngiltere'de kaymak gibi sahalar varken biz de neden bir yağmur her şeyi alt üst ediyor? gibilerinden geçirmiştim de geçirmiştim. Haa bir de Arena da böyle olmaz! demiştim. Demez olaydım…

Dün tam bir skandaldı. Başka bir açıklaması yok. Bugün öğreniyoruz ki, yaz aylarından sonra yönetim çimleri değiştirmiş ama bozulan drenaj sistemine dokunmamış. Yani koskoca TT Arena'nın, gurur duyduğumuz stadın, son bahar kış aylarına girilirken drenaj sistemi yokmuş! Sen milyon eurolar akıt, şampiyonlar liginde başarılı olacaz diye heyecanlan, planlar yap, koskoca kulübün mali istikrarı senin sahadaki başarınla doğrudan endeksli olsun ama sen git yine kendi ellerinle kazdığın kuyuya düş! Bunun açıklaması budur. Yahu evimizde oynuyoruz. Bize avantaj olacak herşeyi kullanmamız lazım. Herşeyin 4/4 lük olması lazım. Galibiyet primi 1 milyon euro, gruptan çıkarsak gelecek prim ve televizyon gelirleri daha da fazla ve biz ne yapıyoruz? kendi kuyumuzu kendimiz kazıyoruz! Yine ve yine ve yine. Ellerimizle puanları hediye ediyoruz resmen. İhmal hat safhada, umursamazlık sınırsız. Düşünmüyoruz. Utanılacak nokta "drenaj" dediğimiz şeyin insanlık tarihinde tarımın başlangıcıyla ortaya çıkması. Yani bundan 5000 yıl önce.Herkes öğrenmiş bir biz öğrenememişiz. Şehirlerimiz, yollarımız, stadlarımız, evlerimiz, iş yerlerimiz, herşey sular altında.

Sabri de diyorki "Allah'ın takdiri". Sabri kardeşim yağmur "Allah'ın takdiri" olabilir de, Allah insanlarla zeka vermiş, sende olmayabilir ama insan bu zekayla drenaj diye bir şey yaratmış yağmura karşı. O da bizde yok.

Abdülrahim Albayrak, Ünal Aysal ve Fatih Terim'in ayakçılığını yapacağına bunlarla ilgilensin. Kime ne Mourinho'nun Ferguson'un dediklerinden. İyi futbol oynuyormuşusuz, demişler. Puanlar nerede? Siz bana onu söyleyin…

Çılgınca yağan yağmur sahayı oynanamaz hale getirdi ve haliyle bize yapılacak en kötü şeyi yaptı. Galatasaray'ımız yağmurdan balçık hale gelmiş sahada ilerleyemez ve paslaşamazken defansımız yağmur çamur dinlemedi ve yine basit bir gol yedi.Yani son 4-5 maçta kronik hale gelen defansın kolay gol yemesini yağmur da çamur da, hakem de engelleyemedi!

Peki nasıl oluyor da Cluj 2 kere geliyor 1 gol ayıtor da biz 75 orta, 26 şut ve 80% topla oynamadan sıfır pozisyon ve bir golle çıkıyoruz? Bunun açıklamasını kim yapacak? Bir dedik iki dedik, tamam olabilir dedik ama arka arkaya 6 maçta da bu oluyorsa gerçekten bir sorun var ve çözümünü bulamıyoruz demektir. Bunun çözümünü bulacak kişi Fatih Terim'dir.

Hocamıza saygım sonsuzdur ama Terim de formsuz bir dönem geçiriyor. Herşeyi şansa veya şanssızlığa bağlamak, defansını eleştirmek kimseye yarar sağlamaz. Tablo ortada ama Terim hiç bir şey değiştirmişe benzemiyor. Takım her maç aynı anlayışla oynuyor. başlıca problemimiz orta sahanın defansa yardım etmeyişi. Defansın her maç aynı hataları yapması. Peki sayın Terim, Dany'yi Cris'i getiren, alınabilecek bazı diğer oyuncuları çeşitli nedenlerle veto eden siz değil miydiniz? Bu defansı siz kurmadınız mı?

Küçük bir şeyi daha hatırlatmak isterim. Defansımızın göbeğinde oynayan Dany daha bundan 4 yıl önce Fransa Amatör kümesinde oynuyordu. Şaka yapmıyorum açın bakın. Sonra Toulouse, sonra Gaziantep derken bugün Şampiyonlar Liginde takımımızın defansını oluşturuyor. Popescu nerde, Dany nerde? Peki biz bir cevher mi bulduk? Yoksa bu da tam bir transfer şuğursuzluğu mudur? Takdiri size bırakıyorum.

Ayrıca çok sevdiğimiz ve desteklediğimiz, kesinlikle elden çıkartılmaması ve korunması gereken Semih'in de Ujfalusi'nin yokluğunda ne hale geldiğini gördük. Anlaşılan o ki Ujfa hem kendi için oynuyordu hem de Semih için. İnanılmaz bir adamdı, en büyük şanssızlık onu kaybetmek oldu. Dany daha kendisi oynayamıyor ki Semih'i de toparlasın. Hakan Balta'nın durumu belli, Riera'yı oynatacak hale geldik. Eboue de eski formundan uzak.

Defansa yükleniyoruz ama orta sahamızla forvetimizin durumu utanılacak hale gelmeye başladı. Elbette sahanın durumu sağlıklı bir yorum yapmamızı engelliyor ama yapılan ortalarla oynanan hava toplarını da değerlendirirken yağmurdan bahsetmek yersiz olur.

İstatistik diyor ki 75 orta yapmışız. 75!!! kim bir maçta 75 orta yapar? Man U 75 orta yapsa herhalde 15 gol atar diye düşünüyorum. Peki ya biz? 75 ortanın 20 küsürü mü yerini bulmuş? unutmamalı ki istatistiğe göre oyuncumuzun ensesine, kulağına, sırtına, ya da keline çarpan toplar da adrese teslim olarak algılanıyor. Bence hata. Söyleyin bana 75 ortadan kaç tanesi kaleye şut olarak gitti? 1? 2? 3? 4 değil, belki de 3 bile değil, hatırlamıyorum bile. Sanırım sadece bir tane, o da gol oldu. Yani 75 ortadan bir şut çıkartıyoruz. Utanılacak bir istatistik.

Aynı şekilde sağ taraftan 0, soldan ise 3-4 bindirme ya yapmışızdır ya da yapmamışızdır. Sürekli dan dun orta. Çok yazık. Bir de son olarak ceza sahasında orta bekleyen hiç bir oyuncu ön direk arka direk, çapraz koşu denemelerine girmedi. Hepsi aynı yerde. Kaç kere birbirlerini rahatsız ettiler? Melo Umut'u düşürdü, Umut Elmander'i. Gol de bile aynı topa 3 adam çıkıyor. Neyseki Burak aradan çıkıp vurabildi.

Batıl inançları olan biri değilimdir ama bir şeyler oldu. Bir nazar değdi. Ujfalusi'yle başladı, 5-6 maçtır devam ediyor, bir de üstüne dün, takımın olmazsa olmazı Elmander'i kaybettik. Umarım en kısa zaman şeytanın bacağını kırar ve şansı yanımıza alırız.

Artık elini vicdanına koyup düşünme vakti geldi. Fatih Terim'in derhal OHAL ilan etmesi lazım. Tek çözüm var: çalışmak da çalışmak. Fizik çalışmak, defans çalışmak, atak organizasyonu çalışmak, bol bol şut ve orta antrenmanı yapmak. Her maça final maçıymış gibi konsantre olup ciddi bir oyun sergilemek. Takım olmak, ruh olmak. İlk adımlar böyle olmalıdır. Gerisi gelecektir.

Daha hiç bir şey kaybedilmiş değil. Şampiyonlar Liginde az da olsa şansımız devam ediyor, ligde ise lideriz. Oturup ağlamanın zamanı değil. Gerek de yok. Ciddiyet ve motivasyon. Başkanından malzemecisine kadar ciddiyet ve motivasyon başka bir şey değil.

Herkese Sevgiler, saygılar

Cem G.