Takvimler 4 kasım ı gösterirken ,Şampiyonlar liginde o da iç havuzda su topu maçından çıkmış 1 puanımız varken yazmıştım ,hatırlayanlarınız olacaktır ,hatırlamayanlar için Webaslan arşivinde hala mevcuttur. "Kazanırız ,Çıkarız ,Şampiyonuz" başlıklı makalemde Cluj deplasmanı ile başlayacak 9 puanın haberini vermiştim. Kusura bakmayın ama müneccim değilim de takımımı çok iyi tanırım ,futbolu biraz bilirim ,eh 38 yıldır maçlara giden bir taraftar olarak tecrübeli de sayılırım. İşte geldik bu güne ,acaba herkes fazla değil bir kaç aylık süreçte yazdıklarının ,söylediklerinin ,düşündüklerinin arkasında durabiliyor mu hala ?

Gerçekten merak ediyorum acaba dün gece Aydın golü atınca bazıları hiç utanmadan ,kızarmadan sevinebildi mi ? Yoksa keşke bu adam atmasaydı diye içinden geçirenler oldu mu ? Burak Yılmaz Şampiyonlar ligi gol krallığında Cristiano Ronaldo ile kafa kafaya giderken ,UEFA da yılın 11 ine aday gösterilirken golcülüğünden futbolculuğuna ,kişiliğinden adamlığına sallayıp duranlar şimdi nasıl bir psikoloji içindeler ? Fatih Terim e akıl sır ermez bir nefret duyup ,teknik ,taktik bilgisinden futbol adamlığına ,kişisel gelişiminden insani kimliğine kadar herşeyi sürekli sorguya açanlar hangi siperlerde beklemeye geçmişlerdir acaba ?

Arkadaşlar şurada ne yorumlar ,ne görüşler okudum ,okuduk ve okuyoruz. Fatih Terim in bir b planı yokmuş diyorlardı. Bir tek maçta sadece bir tek 90 dakikada bu takım 4-4-2 başladığı bir maçta işler kötü gidince oyuncu değiştirmeden 4-5-1 e dönüş yaptı. Sonra bir şeyleri değiştirmek adına 2 değişiklikle 4-3-3 oynadı. Tur için mutlak galibiyet gerekince bir nevi 4-2-4 e çevirdik planı. Bir teknik direktör bir takım üzerinde daha ne yapacak acaba ? Bir hoca bir maçı nasıl kazanacağını başka ne gibi hamlelerle yaşayabilir ve yaşatabilir ? 

Kusura bakmayın ama ben yapılanları unutmak ve unutturmak taraftarı olmadım asla. Geçen sene bu günlerde ,bu sitede ,bu yorumlarda varsa yoksa Yiğit Gökoğlan alınsın görüşlerini okuyorduk. Şimdi de tek yol transfer. Elindekinin değerini bilmeyene ,gözü bir türlü doymayana Messi yi alsan kaç yazar. Yiğit Gökoğlan yıldızdı ama Manisa da oynarken. Tıpkı Bursa lı Sercan ,Kayseri li Amrabat ın yıldız olduğu gibi. Biz Ordu ya yenildik yüzlerce kişi şurada Fatih Terim gitsin Hector Couper yerine gelsin yorumları yaptı. Şimdi yorum sizin ,hadi buyurun lütfen.

Futbolun bir takım oyunu olduğunu anlayamayan futbol yorumu yapmak zorunda mı bu ülkede ? Herkesin her şey hakkında mükemmel bir fikri olmak zorunda mı sahiden ? Bakın futbolcunun bir potansiyeli vardır ,kimisi vasat ve sıradandır kimisi biraz daha iyi bazıları ise özeldir. Büyük takım forması giyen oyuncu özel olmalıdır ,iyi olmalıdır asla sıradan olmamalıdır. Çıkar bir maç ,üç maç kötü oynar ,hata yapar ama bilirsin ki potansiyeli olan adamdır ,bilirsinki tek bir şey yapar tüm olumsuzlukları siler atar. Mesela Melo bir ıska yaptı golü yedik. Sokamazsın öyle yerin dibine bir anda. O ıskayı her futbolcu yapabilir ama sağdan kaçan Eboue nin önüne verdiği bir pas var ki onu da sadece büyük potansiyeli olan futbolcu yapar. Ya da Selçuk ,koştu çalıştı ama bizim istediğimiz gibi oynamıyordu. O Selçuk Riera ya bir topuk pası verdi ki geçtim iyi futbolcuyu ancak şeytanın aklına bile zor gelirdi. Zaten pozisyonun devamı Aydın ın golü geldi. Hiç bir teknik adam da bu özel futbolculardan kolay kolay vazgeçmez ,geçemez. 

Fatih Terim bilmiyor mu Yekta nın iyi futbolcu olduğunu ? Ama dersen ki Melo dan vazgeç ,işte o biraz zor. Ayrıca beğenir ya da beğenmezsiniz ama Yekta ile birlikte Sabri ,Hakan ,Gökhan ,Cris ,Aydın ,Sercan hatta Ceyhun gibi oyuncular bizim ligde Fener hariç Beşiktaş dahil her takımın 11 inde oynarlar. Ben de çok eleştirdim en çok da Eboue yi ,ama futbolculuğunu ,potansiyelini eleştireceğim kimse yok bu takımda. Bu yönde son eleştirilerimi Barış Özbek ve Mustafa Sarp için yapmıştım ki onların büyük takım potansiyelleri olmadığını düşünürüm her zaman. Eboue benim bu ülkede gördüğüm en iyi sağ bek oyuncusu ama bu sene çok fazla maç seçiyor ,çok fazla samimiyetsiz ve önemsemeden maçlar oynuyor. Eleştirilerimde bu yönde oldu. Selçuk u eleştirdim çünkü üzerinde bir durgunluk ,bir umursamazlık var gibi oyunlar oynadı. Oysa geçen sene inanılmaz bir istikrar ile inanılmaz maçlar çıkartmış ve beklentileri kendisinin bile çok zor karşılayacağı seviyelere çekmişti. 

Braga yı geçtik daha tur sevinci bitmeden yorumların % 90 ı transfere odaklanmış. Bu ne gözü doymaz açlıktır ,bu ne tüketim çılgınlığıdır anlamıyorum. Bakın bu takımın eksikleri vardır ,takviye edilecek bölgeler olacaktır. Ama bir de bu işin kuralları vardır. Şimdi ara transfer döneminde şampiyonlar liginde oynatıp takıma güç kazandıracak oyuncu almak kolay mı ? Bir kere Avrupa kupası oynamış oyuncular oynayamaz. Güney Amerikalı oyuncular ciddi adaptasyon sorunu yaşıyorlar ,en az 3 ay bir şey bekleme. Takımları Avrupa kupalarına katılamayan ama kendi potansiyelleri yüksek olan oyuncular ise el yakar. Akıllı bir transfer politikası izlenecek ise yurt içinden özellikle ligde yararlanılacak Alper Potuk gibi genç ve potansiyeli yüksek oyuncular alınır. Yurt dışından ise Avrupa maçlarında oynaması engel teşkil etmeyen ,gelecek sezonda takımda oynayacak bir sol bek alınır. Bu sayede gerekitiğinde Riera önde kullanılabilir. Ama öyle 3-4 yabancı oyuncu alınacağını hiç sanmıyor ve istemiyorum. Oysa birileri listelerini hazırlamışlar ,bir sol bek ,bir stoper ,bir orta saha bir de santrfor transferi yapıyorlar şimdiden. Oysa UEFA listesinde sadece 3 isim değişebiliyor. Ama istemenin sonu yok nasıl olsa.

Bir de bizim taraftarın transfer anlayışını ben anlamıyorum. Transfer dediğin 3 lü bir anlaşmadır ,iki takım ve bir futbolcu. Transfer 2 yönlüdür ,alış ve satış. Bizim aklımız fikrimiz hep alalım. Aldık Culio yu kaç para verdik ,kaç maç oynattık ,kaç paraya gönderdik ? Ya da Stancu yu ,Yiğit i ,Pino yu ,Elano yu. Bakın Milan Baros için haziran ayında 2 -2,5 milyon euro verdi Rus kulüpleri ,adam hocanın oynatmayacağım ,seni düşünmüyorum demesine rağmen gitmedi. Şimdi bedava gidiyor ,üstelik hiç oynamadan 6 ay tıkır tıkır parasını da aldı. Birileri de hala oynat diye veryansın ediyorlar. Şimdi kim iyi niyetli kim enayi ? Fener Mousa Sow u aldı Lille den .Adam iyi futbolcu ama 3 senelik maliyeti 30 milyon euro ,20 milyon bonservis ödediler. İyi ,doğru ve pahalı bir transfer ,en azından ülkemiz şartları açısından. Biz Burak ı aldık ,aynı sürede maliyeti 12,5 milyon euro. Her ikisinin de yaptıkları ortada ama Burak kötü transfer ,öyle mi ? Ben bu mantığı anlamıyorum ,asla da anlamayacağım.

Yazının sonunu yine biraz megalomanlıkla bağlamak istiyorum. Bir ay evvel kimsede umut yokken "Kazanırız ,Çıkarız ,Şampiyonuz" demiştim. Şimdi de diyorum ki kazandık ,çıktık ve şampiyonluğun başka da adayı yok. Tek rakimiz var bu ligde o da futbolcularımızın maç seçmeleri ,umursamazlıkları. Şampiyonlar ligi ne olur derseniz Barcelona ve Bayern ters gelir ,şu anda baş edemeyiz derim. Gerisi fifti fifti ,gününe ,futbol ilahlarına ve hakeme bağlı olur. Ancak doğru işler devam eder ,yönetim ve taraftar da üzerine düşeni yaparsa gelecek 2-3 sene zarfında bir Avrupa kupası daha müzeye gelecektir.