Gecen sene ligde bizi basaridan basariya kosturan bir 4-4-2 sistemi vardi. Onde Elmander`in baskili ve yirtici oyunu, tandemde melo selcuk ikilisinin muhtesem uyumu,defansta ujfalusi ve semihin birbirini tamamlayici ozelliklerde olusuyla hem kalemizde cok az sayida gol gorduk, hemde hucum anlaminda cok iyi isler yaptik. Bu yuzden sezona baslarken de herkes, gelecek yeni oyuncularla birlikte bu sistemin daha da oturmasini ve gecen seneye gore daha basarili olmasini bekliyordu fakat bu haftaya kadar taraftar olarak tamda bekledigimiz performansi takimimizdan malesef goremedik. Bunun nedeni olarak da bazi oyuncularin gecen seneki performanslarindan uzak olusunu, yaptigimiz transferlerden henuz istedigimiz verimi alamamis olmamizi ve Sampiyon Ligi faktorunden dolayi mental acidan lig maclarina tam konsantre olamayisimizi gosterebiliriz. Ama tum bunlara ragmen yine de Sampiyonlar ligi gibi bir organizasyonda son 16`ya kalmayi basardik. Ligde puan farkini acamasakta hala liderlik koltugunda oturuyorz ve Turkiye kupasinda da yolumuza devam ediyoruz. Yani oyun olarak tam anlamiyla istedigimizi sahaya yansitamasakta, genel tablo ve sonuc olarak son derece iyi giden bir takimimiz var. Peki sonuc olarak hersey bu kadar guzel giderken biz taraftarlarin icinde neden hala bir endise ve tedirginlik var ? Neden hala bazi seylerden emin olamiyoruz ?

Ben bu sorunun cevabinin 4-4-2 sisteminde yattigini ve yazin transfer doneminde kadromuza kattigimiz oyuncularin tam olarak bu sisteme adapte olamadiklarindan ve uyum saglayamadiklarindan dolayi kaynaklandigini dusunuyorum. Artik gunumuz futbolunda bir gercek var, buda orta sahaya hukmedenin oyuna hukmedecegi gercegi. Bu yuzden ozellikle sampiyonlar ligi gibi ust duzey takimlarin oldugu bir arenada 2 forvetin takim icin biraz fazla luks kactigini dusunuyorum.Bu tur maclarda bol pozisyonlu ve iyi oyundan daha cok, asil onemli olan seyin sonuca gidebilmek oldugunu grup maclarinda birebir sahit olduk zaten. Evimizde belki de 90 dakika boyunca tek kale oynadigimiz Braga macini iki kontra toptan 2-0 kaybettik. Ama cluj macinda sakin ve akilli oyunumuzla belkide gruptan cikmamizi saglayan o cok degerli 3 puani kazandik. Ama artik oyle bir noktaya geldik ki hem ligde hemde sampiyonlar liginde telafisi olmayan maclara cikacagiz. Bu yuzden ozellikle zorluk derecesi yuksek olan maclarda ben degerli ve saygi deger hocamizin 4-4-2 sistemi yerine 4-5-1 sistemini tercih etmesi gerektigini dusunuyorum. Bu sistem icerisinde de Hamit Altintop`u kanatda kullanmak yerine ortada kullanmasi cok daha mantikli ve takim icin yararli olur. Cunku ben hamit`in asil mevkisinin kanat degilde orta olan oldugunu dusunuyorum. Selcuk Melo Hamit uclusunden kurulu bir orta sahaya Amrabat Engin (Aydin) gibi cizgiyi cok iyi kullanabilen ve etkili ortalar yapabilen iki kanat oyuncusunun bindirmeleri de eklenince cok etkili ve uretken bir takim haline gelecegimizi dusunuyorum. Hele ki elinde Burak gibi kanatlardan gelebilecek ortalari yerden ve havadan son derece ustaca gole donusturebilecek ileri uc oyuncun varken. Bu sistemde Emre ve yektayi da ayni hamit gibi kanatda kullanmak yerine ortada ki uclunun alternatifi olarak dusunursek hem kadro derinligi acisindan hemde oyunculardan alacagimiz bireysel verim acisindan cok daha iyi olur. Birde ara transfer doneminde Engin ve Aydin`in oldugu bolgeye, birebirde adam gecebilen,bileklerine hakim, son cizgiye inip etkili orta yapabilen ve skora etki edebilecek iyi bir kanat oyuncusu alirsak bu sistemin cok daha basarili olacagi inancindayim..

Umarim bu yazimda sevgili hocamizin isine karisiyormus ve onun taktik bilgisini kotuluyormusum gibi bir izlenim uyandirmamisimdir. Ben sadece kendi gorduklerimi ve takimim icin daha iyi olabilecegine inandigim nacizane fikirlerimi siz degerli webaslan takipcileriyle paylastim. Yoksa Allah basimizdan Fatih hocamizi bir omur boyu hic eksik etmesin. Daha iki sene onceye kadar her hafta sonu utancimizdan disariya cikacak yuzumuz bile yokken 2 sene icerisinde Galatasaray`i avrupanin en iyi 16 takimdan biri yapmayi basardi. Bunu ancak Imparator Fatih Terim`den baskasida yapamizdi zaten. Bu yuzden sizden ricam, sonuc ve skor ne olursa olsun, ligi kacinci bitirirsek bitirelim lutfen Fatih hocamiza olan destegimizi ve inancimizi bir gun bile olsun kaybetmeyin. Basari; istikrar,azim,siki calisma ve inancin eseridir. Bunlarin hepside saygi deger hocamiz Fatih Terim`de var. Ayrica kendisi de hepimizden daha iyi ve fanatik bir Galatasarayli. Iste bu yuzden benimde son sozum “ I Love You Hocam” olacak..