06
2011
Geçen yıl oynayıp ta giden futbolculara verilen ücretler (maaş+maç başı) ve bonservis ücretleri ile, bu yıl transfer edilen futbolculara verilen bonservis ve ücretler (1 yıllık ödenecek ücret ve maç başı) arasında 14 Milyon Euro fark bulunmakta. 14 Milyon Euroya kaliteli ve akılcı transfer yapmak diye buna denir. Anadolu kulüpleri bile artık bu bütçelerin üzerine çıkmakta. Bu hesaplamanın içinde bence yılın transferi dediğim Melo’ ya seneye transfer edilmesi durumunda verilecek 13 Milyon Euro yoktur. Tekrar kiralar mıyız, daha akılcı olur ama Fenerin Yobo transferi gibi 3 ay bekleyemeyiz, Melo’ yu elinden kaçırmak istemeyenlerde mutlaka harekete geçecektir. 2 yıllığına kiralansa daha mantıklı olurdu.
Gelecek yıl Şampiyonlar Liginde bu takıma defans, orta saha, forvet olmak üzere 3 kaliteli topçu gerektiği kanaatindeyim. Türkiye’ den alınabilecek oyuncu zaten kısıtlı, bu takıma Türkiye’ den transfer edilebilecek Burak (Trabzonspor), Alper Potuk, Batuhan (Eskişehirspor), Danny, Cenk Tosun (Gaziantepspor), Serdar Aziz (Bursaspor), Yiğit Gökoğlan (Manisaspor) gibi oyuncular arasından 1-2 kişi olabilir sadece. Seneye Baros’ un gideceğini düşünüyorum, Cluio ve Stancu ile beraber bonservisleri ve kendilerine ödenecek ücretlerden kalan para (yaklaşık 12 Milyon Euro), ve Şampiyonlar Ligine katılım ücreti ile beraber 35-40 Milyon Euro arası bir gelir olacağını düşünürsek çok akıllı bir politikanın izlendiğini ve önümüze daha sağlam baktığımızı görmekteyiz. Üstelik Tv ve raklam gelirleri buna dahil değildir. Helal olsun derim.
Artık çarçur edilen, günü kurtarma adına yapılan transfer ve harcanan paralar devri bitmiştir. Artık altyapıdan gelip bir kalemde silinen oyuncuların (Uğur gibi) satışından kazanılan paralar ile bedava (Ali Turan), ucuz (Serkan Kurtuluş) altyapımızda bile oynayamayacak, teknik kapasitesi kısıtlı (Mustafa Sarp, Musa Çağıran) oyuncu bulma devri bitmiştir. Biz Galatasaraya gönül vermiş taraftarlar önümüzü daha rahat görmekteyiz. Bize değer katan altyapımızın tekrar Öz Galatasaraylı günlerine döneceğini biliyoruz. Avrupada kazanılacak kupaya kendimizi adapte edebilecek durumdayız. 8 yıl üzerine ilk kez bu kadar umutluyum ve mutluyum. Bu bir geçiş süreci, sabırlı ve destekçi olmalıyız.Gelecek bizim…
Hiçbir büyük transfer, altyapıdan gelip A takımda estiren, Galatasaray Ruhunu ortaya koyan oyuncu gibi sevindirmez. Galatasaraylılık budur…
Güçlü, dik duran, eğilmeyen, sistematik çalışan, makine parçalarının her birine güzel çalışsın diye önem veren, Galatasaray Ruhunu bilen, yaşayan ve yaşatan çok değerli Başkanımız Ünal AYSAL ve Yönetim Kurulumuza tüm Galatasaraylılar adına Teşekkür ederim