Makale Yaz
Bu haberi yazdır
102 PUAN
 Eyl
13
 2011

14 senelik bu çile

Bitsin artık bu sene

Sen şampiyon olacaksın

Seni sevmeyen ölsün….ÖLSÜN…

 

Bu tezahüratları duyduğumuz günler oldu, eğilmemişti Galatasaray, dik durmuştu, altyapının meyvelerini toplamaya başlıyordu yeni yeni…Şampiyonlukların, Avrupa Şampiyonluğunun habercisiydi bu atılım. Türkiye’ yi taraflı tarafsız sokağa döktük, uyutmadık, gururlandırdık herkesi, kafa tuttuk Avrupa’ya….Her şey sabırla, adım adım oldu. Takımımız ligde kötü oynarken de Avrupa’ da estiriyordu, Galatasaray Avrupa’ da başka oynuyor dedirttik herkese. Kısa bir ara verdik…

 

Feldkamp ve Holmann döneminde bir iskelet kuruldu. Çok eleştirildi futbolcular ve teknik ekip.Yerden yere vuruldular. Avrupa’ da gururlandırdık yine. Şampiyonlar ligine gittik ki Manchester United’ in tek katılamadığı yıldı o sezon.

 

Yıl 1996-1997 Türk Milli Takımında devrim yapan Büyük Kaptan iş başı yaptı. Faruk SÜREN ve ekibi yeniydi. Hagi alındı, sayfalarca eleştiri, tenkit edildi, mizah konusu oldu. İlk 3 haftayı 7 puanla kapattık. 4. hafta da Fenerden kendi evimizde 4 yedik. İstifanın eşiğine geldi Fatih TERİM. Yönetim sahip çıktı. 3 yıl üst üste şampiyon olduk, futbol yönünden pekte güzel oynamıyorduk, ne sıkıntılar çektik, fakat gitgide bir takım oluyorduk. 4. yılda makine gibiydi takım, bütün kupaları aldık, bugünkü Barcelona gibi oynuyorduk. Sanki 22 kişiydik sahada. Sistem takımıydık. UEFA ve Süper Kupa geldi. Yönetimin ağır davranması ve Fatih Hocanın kendini Avrupa’ da gösterme isteği bir anda sistemde uzun zaman sonra etkileri görülecek olan yıkımı yaptı. Tamamen bir biri ile zıt karakterde futbol oynatmaya çalışan 2 teknik adam profili vardı. Lucescu başarısızdır demiyorum ama bilin ki bir miras yenildi, bitirildi o dönem. Övündüğümüz altyapımız bitmeye yüz tuttu. Arada 1-2 şampiyonluk aldık ama günü kurtardık sadece. Gelecek için umutlu değildi çünkü. Rekorlar kırarak kapattık 2010-2011 sezonunu. Sıradan, bedavadan alınan topçularla Barcelona gibi oynamaya çalıştık! Öyle avutulduk…

 

Galatasaray yönetimi, teknik adamı, futbolcusu, altyapısı, stadı, ekonomisi ile yeniden yapılanıyor artık. Kolay bir dönem değil. Futbolun içine düştüğü durum ortada. İlk haftadan atacaksak köprüleri, sabırlı olamayacaksak, lütfen diyorum maçları izlemeyin, maçlara gelmeyin, sizlerin gururlandıracağı günler gelecek yine, o zaman piyasaya çıkın.

 

102 puan alma gibi bir zorunluluğumuz varmış gibi davranmaya gerek yok, futbolun mantalitesine aykırı zaten. Takımımız bu hafta yenildi ama Real, Liverpool maçlarını izledik, umut vermedi mi hiç. Soruyorum son 3-4 yıldır elle tutulur bir maçımızı gösterin? Herkes topçuları yerden yere vuruyor, taktiksel dizilimler yapıyor kendince. Ya Türkiye’nin en iyi taktisyen ve psikolojik olarak maça hazırlayan teknik adamı var bizde arkadaşlar. FM oynanmıyor, sanal değil hiçbir şey. Yine yenileceğiz ama 16 kez yenilmeyeceğiz. Belki 1 puanla şampiyon olacağız, belki averajla. Belki de kıl payı kaçıracağız. Şunu söylüyorum hep; bu takım futbol oynamaya çalışsın, gelecek için ümit versin ki veriyor,  gelecek başarılar için beklememiz, sabırlı olmamız gerekiyor. Futbol artık daha zor ve daha sert.

 

Üzüldüğüm nokta takım yenildi, yanlı basın, içinden şampiyon ilan ettiği Galatasarayımızı yıkmak için her yolu deneyecektir ve erken başladılar. Bunlara alet olmayalım. Galatasarayın dik duruşunu haber yapamayanlar, düşman gibi gösterenler, şikeciler, hapistekiler için methiyeler, mektup organizasyonları düzenliyorlar. Bir kez bile aleyhlerinde yazı yazamadılar. Yazamazlar çünkü kalemlerini satıp oralara gelmişler, getirilmişler. UEFA’ dan Galatasaraya uyarı diye yalan haber ve kapak yapanlar,  Uefanın ihraç kararlarına ve Platinin konuşmasına ne kadar yer ayırmışlardır. Futbol Federasyonu Başkanının ayda bir değişen görüşlerini haber yapabilmişler midir? Daha 20 gün önce iddianameyle karar vereceğiz diyenlerin şimdide sezon sonu karar vereceğiz demeleri kapak olmuş mudur? Kendilerini kurtarmak adına yasada değişiklik talebinde bulunan tüp kafa ve un kralının düştüğü aciz durum başlık olmuş mudur?  Ultraslanın Hürriyet alma aldırma kampanyasına tam destek diyorum ve Fanatikde alma aldırma diyorum.

 

Yıllarca Hagi’ ye yaptılar, Tv görüntülerinden ceza verdirdiler, yerden yere vurdular, koşmuyor, takımı bir kişi eksik oynatıyor dedikçe Hagi vurdu gol oldu. Melo, Ufaliji aradıkları oyuncular onlar için. Kazım, Sercan ve Baros’ tan bahsedeceklerdir, anlaşamıyorlar, kongreye gidiyorlar diye devamlı haberler yapacaklardır.

 

Avrupadan ceza almış, şike yaptığı aşikar, başkanı olmayan kulüp kongreye gitmiyor ama Galatasaray gidiyor. Vay be…Bu iki gazetenin kesinlikle tesislere sokulmaması gerektiği kanaatindeyim. Düzeleceklerse devamlı hukuki yola başvurulmalıdır. Eğer düzelmeyeceklerse Aziz Yıldırım gibi karşımıza alıp küfür mü etmek mi gerekir sorulmalıdır. Lugano ve Emre her maç hakemlerle uğraştılar, elini kolunu tuttular, küfür ettiler, baskı altına aldılar tek bir ceza yok, görüntü yok, hakemlerin bazen zoraki kartları var sadece.

 

Türk Futbolu ve medyası bataklığın içindedir. Bataklık kurutulmadıkça futbolda düzelme olmayacağı aşikardır. Konuyla ilgili Şike Masalı adlı yazımı okumanızı öneririm.

 

 Dik duruşumuz devam etmelidir. Galatasaray taraftarının sabırlı olması gerekir. Oyuna gelmemelidir. Eleştirelim ama hakaret etmeyelim, umutsuz olmayalım.

 

Unutmayalım ki Türk Futbolu ve Milli Takım çıtayı yükseltecekse bunu ancak Galatasaray sağlayabilir.

 

Galatasaray taraftarı METİN OKTAY’ ı örnek verir hep. Bizler de onu örnek almalıyız.

 

  





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2013
 
Ağustos (2)
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...