01
2013
Sevgili Galatasaray'lılar,
19. şampiyonluğumuzu büyük bir gururla kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde, birçoğumuzun aklında önümüzdeki senenin kadro yapısı hakkında sorular var. Hedefler her zaman olduğu gibi çok büyük. Bir süre uzak kaldığımız Şampiyonlar Ligi'ne fırtına gibi döndüğümüz senenin ardından, nasıl bir kadro kuracağız ve hangi başarılara ulaşacağız. Eminim İmparator Terim ve ekibi bu konunun üzerinde büyük bir hassasiyetle çalışıyorlardır.
Öncelikle şunu söylemek isterim; gruptan çıkmak olarak hedeflediğimiz yolda, çıtayı iki kat yukarıya koyup çeyrek final oynadığımız bir yılın ardından, 2013-2014 sezonunda Şampiyonlar Ligi hedefimiz Çeyrek Final oynamak olmalı. Bu yıl zaten o noktaya geldik, hedef daha yukarısı olmalı düşüncesine saygı duymakla beraber, gerçekçi hedefler koyarak, bir zamanlar gediklisi olduğumuz Şampiyonlar Ligi'ne geri dönüş yaptığımız bu yıllarda hedefleri 1 basamak yukarı koymanın daha mantıklı olduğu düşüncesindeyim. Bu yıl Avrupa'da, milyonların saygı duyduğu bir futbol oynayarak birçok takıma cehennemi yaşattık. Hatta Yarı Final kapısından döndük desek yanlış olmaz. Dünyanın en büyük 2 takımından biri olarak gördüğüm Real Madrid'e 15 dakikada 3 gol atan kaç takım vardır? Aynı başarıyı gelecek sezon da yaşayacağımızı düşünmemek içten bile değil.
Uzun vadeli en önemli hedef, Türk olmayan takımları yenmek olarak tarihe kazınan vizyonumuz gereği, her yıl Avrupa'da olmaktır. Mevcut kadromuza 3-4 takviye ile, önümüzdeki sezon bunu başarabileceğimize inanıyorum.
Kadro yapısını şekillendirirken, beraber oynamaya alışmış futbolcularımızı kadromuzda tutmak çok önemli. Muslera, Eboue, Semih, Melo ve Selçuk; bu 5 aslanın son iki sezonda aynı anda ilk 11de bulunduğu maç sayısı sanırım 50 maçtan fazladır. Bazı istisna maçlar hariç bu 5 futbolcunun son iki sezonumuzda imzaları var. Önümüzdeki yılın kadrosunda bu oyuncuların mutlak suretle olmaları gerekiyor. Son iki aydır oynadığı futbolu bütün sezona yayacak Melo'nun, gereksiz anlarda kendini yere atma huyundan vazgeçecek Eboue'nin çok daha etkili olacaklarını düşünüyorum. Bu 5 futbolcuya ek olarak dünya yıldızları Sneijder ve Drogba'nın, takımla beraber geçirecekleri yaz kampının ardından 2013-2014 sezonuna damga vuracaklarını hep beraber göreceğiz. Kral Burak Yılmaz'ın bu yıl yaptığı katkıyı görmemek ve attığı birbirinden güzel-özel gollere şapka çıkartmamak olmaz. Bu noktada karar verilmesi gereken şey, Burak Yılmaz'ın ya kulübe para kazandıracağı ilk ve son transfer sezonu olan önümüzdeki yaz transfer sezonunda hatırı sayılır bir para karşılığı Avrupa'ya gitmesini sağlamak, ya da bu takımın vazgeçilmez bir oyuncusu olması için tüm manevi desteği vermek. 2-3 maç gol atamadığı zaman başlayan homurdanmalar kendisini çok etkiliyor.
Yabancı oyuncularımızdan Riera (aldığı yüksek ücretin karşılığı katkıyı vermemesi ve yaşından dolayı) Elmander ve Ujfalusi ile yollarımızın ayrılacağını düşünüyorum. Bu noktada üzerinde durulmadı gereken; 6 yabancı sınırını da göz önünde bulundurarak (Muslera Eboue Melo Sneijder Drogba) yapılacak yabancı transferleridir. Çok kaliteli bir stoper ya da sol bek mevki için gerekli olduğunu düşündüğüm bu transferler bakalım kimler olacak? Stoper bölgesini Ömer Toprak ile yabancı kontenjanına dokunmadan doldurmak aklıma gelen seçeneklerden biri. Melo'yu yüksek maliyetinden dolayı transfer etmeme yoluna gidilmesi halinde Gökhan İnler bu bölge için hem yerli statüsünde olması hem de yüksek fizik gücü ile öne çıkan ilk isim olmalı. Böylelikle yabancı kontenjanı başka bölgeler için değerlendirilebilir.
Bu zor ve bir o kadar da keyifli süreçte Fatih Terim'in en doğru tercihleri yapacağına inancım tam. Sarı Kırmızı renklere gönül veren bizlere düşen ise, tam desteğimizi sürdürmek ve kıskananların çatlamasını keyifle izlemek.
Sağlıklı, başarılı ve Sarı Kırmızı günler dilerim.