Takımın 54. dakikaya kadar pozisyon vermediğini, yenilen golün bireysel hatadan kaynaklandığını düşünürsek takımın defans kurgusunu ve motivasyonunu beğendim. Orta alanın ortasında da Melo ve Selçuk ile toparlanma olduğu aşikar. Hatta Yekta ve Ceyhun’ un varlığı, o bölgenin alternatifinin bol olduğunu gösteriyor.

Galatasaray' ın temel sıkıntısının, kanat organizasyonlarındaki kısırlık ve hücumdaki etkisizlik, olduğunu düşünüyorum. Bunun asıl sebebi ise; Baros.

Her ne kadar bitirici vuruşlarda yetenekli olsa da Terim' in kafasındaki sistemin adamı değil. Kaleye arkası dönük oynayamaz. Top tutma, dağıtma ve asist özelliği yok. Topla mesafe kat etme, bire bir adam geçme, ver kaç ile adam eksiltme, hücum presi ve hava topu hakimiyetinde de yetersiz. En azından eskisi gibi değil.  Baros, Terim' in takımında ancak yedek olarak yer bulabilir ve maçın rahatladığı anlarda bitirici vuruşları ile iş yapabilir.

Tabii karakteri yedek kalmayı kaldıramayacağından, bir süre sonra işin kolayına kaçıp, isyan edecek. Bu şartlarda verimli olamayacağını belirtecek ve kadro dışı kalarak, devre arasında Rusya’ nın yolunu tutacak.

Terim bu sebeple ısrarla forvet transferi istedi. Baros cephesinden bakarsak iyi niyetle kendinden istenileni sahaya yansıtmaya çalışıyor. Ancak nafile. Zira 30 yaşından sonra oyun anlayışınızı değiştiremezsiniz. Elmander ve Sercan ile devre arasına kadar asgari kayıpla girilmesi takım için en büyük dileğim. Terim’ in maç sonrası yaptığı açıklamada “Değişim devam ediyor” cümlesinden çıkardığım ders bu. Bu değişim rüzgarına, H. Balta ve Kazım’ ın da kapılabileceğini düşünüyorum.  

Gelelim kanatlara; Yönetimin Arda' nın transferine göz yumması Galatasaray' ın iyi işleyen sol kanadına çomak soktu. Solda Riera' nın adaptasyon sürecini çabuk atlatması takımı biraz olsun rahatlatacaktır. Sağ kanatta ise Kazım' ın sene boyunca vasat olması yüksek ihtimalli performansını göz önüne alıp, sağ beke Eboue, sağ açığa ise Sabri‘ yi yerleştirip, hem Sabri' nin hem de Eboue' nin gerçek mevkilerinde oynamasıyla, sağ kanadın daha işlevsel olacağını düşünüyorum.

Bazı arkadaşlarımızın Sabri’ nin oyun kalitesi hakkında şüpheleri olduğunu biliyorum. Bende Sabri' nin tekniğini tartışırım. Hatta Sabri’ nin bile kendisinin çok teknik olduğunu iddia edeceğini sanmıyorum, Sabri yıllardır, sağ açık olmasına rağmen, imkansızlıklar yüzünden sağ bek oynatıldı. Buna isyan etmedi. Görevdir. Neresi olsa oynarım dedi. Anılarımıza dönelim, Sağ açık mevkiinde oynayan Okan Buruk hepimizin gözünde UEFA şampiyonu olan takımın sağ kanat oyuncusu olarak yer etti. Aranızda Okan’ ı sağ bek oynarken seyreden var mı? Sabri ile Okan arasında kalite anlamında pek fark olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu sebeple asıl mevkii olan sağ açıkta, Sabri’ nin hızı ve pres gücünden faydalanılabilir.

Galatasaray’ da taşlar yerine oturmadı. Biraz daha süre gerekecek. Bana kalırsa 2. devrenin 4, 5. haftalarına kadar futbol seyir zevki, takım oyunu, alınan sonuçlar ve puanlar konusunda, biz Galatasaray’ lıların beklentilerini biraz daha düşük tutması gerekir. Umarım o zamana kadar zirveden kopmayız ve en azından play-off’ a iyi bir puanla kalırız. Bunu hayal kırıklığına uğramamak açısından belirtmek istedim. Bu süreçte başta yönetim ve teknik heyetin, sonra futbolcular ve taraftarların sabırla desteğe, çalışmaya, azme, hırsa ihtiyaçları olacak. Küllerinden doğmanın sancısı o kadar kolay değildir elbet. Büyük camialar da bunu başarabildikleri için büyük olmuştur. Tıpkı 14 sene şampiyon olamayıp sonra Avrupa’ yı titreten takımın oluşumu gibi.

Saygılarımla,