" Biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen! "

Herhangi bir söz değildir bu, hele ki bu söz Fatih hocanın gömleğinde kalbinin üzerinde yazılı ise, durup bir daha düşünmek lazım arkadaşlar.

Kıymetli taraftarımızın, özellikle kendini Terimci ilan ettikleri halde şu sözün özünü anlama gayretine bile girmeyenlerin yaptıklarını hayretle izlemekteyim.

Kıymetli arkadaşlar, bir takımda başarı varsa bunda herkesin emeği vardır. 2 sezondur geldiğimiz nokta ne tamamen hocamızın kişisel becerisi, ne başkanımızın yaptığı transferlerin büyüklüğüdür. Çünkü biz bu takımın başında Rijkaard'ı da gördük. Yönetimsel olarak başarının olmadığı yerde birçok kaliteli hocanın eli kolu bağlanır. Fatih hocamızın başarısızlıkla ayrıldığı sezondaki gibi..

İçimizde öyle bir grup taraftar var ki, medyanın en ufak gazında yönetime küfürler edebiliyo. Transfer dönemi boyunca cimri ve beceriksiz ilan edilen yönetim, hocamızın milli görev konusu başladığından beri payına düşeni yine aldı bu insanlardan. Yaz sezonu boyunca imparatoru kaybediyoruz diye insanları uyanmaya davet edenler, kaybetmedik ama her an kaybedebilirize bozdu işi. Onlara göre başkan 2 sezondur hocayı göndermekten başka bir şeyi düşünmüyor. Hocayı gönderip takımda tek söz sahibi olmak başkanın derdi.

Ama bunu düşünen yönetim bilmiyo mu hoca gittiğinde takımın ne kadar güç kaybedeceğini, bilmiyo mu taraftar başarı olmazsa maziye bakmaz ipini çeker baştakinin. Herşeyi geçtim, hocamızın takıma etkisini görecek kadar zeki değil mi Ünal Aysal? Böyle olmasa bunca yatırım yapar mıydı hoca ile?

Hocaya yakın olanları yönetimden uzaklaştırmış, yahu Fatih Terim isminin Galatasaray'la olan bağını hangi insanın yakınlaştırması ile açıklayabilirsiniz siz? Bi kere Fatih Terim kimsenin altında ezilecek, gücünü birilerinden alacak bir karakter değil, çünkü onun arkasında öncelikle milyonlarca Galatasaray sevdalısı var, başarılarla dolu CV si onu kimseden destek almak zorunda bırakmayacak kadar kuvvetli.

Hocanın istediği transferler yapılmamış. Arkadaşlar siz inanıyo musunuz, bu takıma Muslera Melo Snejder Drogba gibi kaliteli oyuncuları alanlar, yabancı sınırı ile elleri kolları bağlı olmasa Nani gibi isimleri kazandıramayacaktı bu sezon bizlere? Transfer konusunda beğenilmiyosa sebebi kadromuzun oturmuş bir kadro olduğu için 5-6 transfere ihtiyaç duymaması, ve de yabancı sınırlaması ile birlikte gerekli mevkiilerde kullanılacak şampiyonlar ligi düzeyine Türk oyuncuların olmayışıdır.

Ünal Aysal Fatih hocayı yollamak istese milli teklif geldiğinde tamam der çıkardı işin içinden, ama hocanın sadece 4 maç için milli görevi kabul etmesini istedi. Ve ekledi, hocamıza olan ihtiyacımız aşikardır diye.

Lütfen artık güvenmesini bilelim. Ortada 2 sezondur özlediğimiz yerlere gelen bir Galatasaray, herşeyden önemlisi yönünü Avrupa'ya çevirmiş bir Galatasaray var. Bunda yönetimden hocasına, her şartta desteğini esirgemeyen gerçek taraftarına kadar herkesin rolü büyüktür.

Ne Ünal Aysal giderse Fatih Terim gerektiği çalışma ortamını ve oyuncuları bulabilir, ne hocamız giderse Ünal Aysal zor şartları başka bir teknik adamla halledebilir. Çünkü dediğimiz gibi, Fatih Hocanın takıma kattıkları çok farklı ve özel şeylerdir. Hocamız ve yönetim uyum içinde çalışıyor, bizler buna inanıyoruz. Elbette zaman zaman hatalar olur, hocamızın da olmuştur, başkanın da olur. Başkan bu işe yeni yeni alışıyor, başlarda bariz ayıpları oldu elbette, ama hepsi halledildi.

Halledildi, çünkü biz bir aileyiz. Halledildi çünkü Galatasaray gücünü birlik beraberlikten alır. Biz ne oyunlardan sıyrıldık, ne oyuncuların oyununu yıktık başlarına. Bizim görevimiz her durum ve şartta güvenmek. Yönetime, hocamıza, oyuncularımıza. Geçenlerde Burak Yılmaz için, saha içi ve saha dışında her türlü problem bu adam bizim için, diyenler bile oldu. Ve bu adam iki sezondur gol kralı, ve bu adam Avrupa'da bile bizim en önemli silahımız olmuştu. Sorun varsa hoca çözer, abartmaya gerek yok. Medyanın her gazında biz birilerine küfredeceksek, adımız taraftar olur mu?

Ali Sami Yen'deki son maçta sahadaki futbolu beğenmeyince sevgimizi çimlerine koltuk fırlatarak gösteren mantık geride kalmadı mı?

İyi günde kötü günde, ama daha çok kötü günde; başarıda başarısızlıkta, ama daha çok başarısızlıkta yanında isek takımın, işte o zaman layığız demektir başarılara sevinmeye.

Hatamız varsa affola, sağlıkla kalın..