25
2013
Öncelikle Fatih Terim'in gönderilmesine sevinenlerden biriyim. Bunu açıkça ifade edeyim ki yazının tamamını okumak istemeyenler olabilir. Fatih Terim'in Türkiye'de ki teknik adamlar içerisinde ki en iyi motivatör oldugunu inkar edecek değilim. Fakat motive ile olacak işler değil artık. Taktik ve sistem ağırlıklı futbolun günümüze ambargo koyduğunu da sizler inkar edemezsiniz. Fatih Terim, Milan'ın sistemi olan 4-1-2-1-2 (dar elmas)'i deniyor , ısrar ediyor olsa da başarıya bir türlü ulaştıramadı.Bana göre de hiç bir zaman ulaşamazdı çünkü elimizde bir Pirlo ne Kaka ne Shevchenko ne de Nesta gibi futbol mantaliteleri yüksek oyuncular var ne de bu sistemi doğru anlatacak bir teknik adam.
Bana göre Fatih Terim ve Ünal Aysal arasında ki köprüler transfer döneminden bu yana kopuktu. Sebeplerinin başında ise Terim'in kişisel istekleri , kulüp menfaatleri ve Aysal'ın vizyonunun önüne geçiyordu. Başkan Terry gibi yıldız isterken Terim, Dany'i,Chedjou'yu alıyordu. Başkan Nuri Şahin, Gökhan İnler , Eren Derdiyok gibi isimleri isterken Terim Aydın Yılmaz, Emre Çolak ve Sabri gibi isimler de ısrar ediyordu. Temel olarak Aysal'ın vizyonu ile Terim'in ki örtüşmüyordu.
Hele ki saha da kimin nerde ne oynadığı belli olmayan bir sistem de ısrar edilmesi de büsbütün yanlıştı. Selçuk sağ da , sol da, orta da, Hamit keza öyle, Sneijder kaleden çok uzakta, Drogba sadece hava toplarını indirme vesaire vesaire.
Yekta'nın Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı tweetler onun bir daha kadroya girememesine sebep oluyor, Terim Başbakan'ı konu alan belgesel de gövde gösteriyordu. Terim'in siyasi tercihini açıkça beyan etmesi 25-30 milyon Galatasaray taraftarı arasında bölünmeye , restleşmeye sebep olabilir korkusu da Aysal'ın nabzını yükseltiyordu. Düşlenen kurumsal yapı ve dünya kulübü olma hayallerine ket ve vuran bu davranışlar Başkan'ın bu kararı almasında ki önemli etmenlerdir.
Öncelikle Ünal Aysal'ı tebrik ediyorum, kararını ayakta alkışlıyorum. Burası Galatasaray ve Galatasaray eğer dünya kulübü olacaksa kişilere bağımlı kalmamalıdır. Kişilere bağımlı kaldıkça da kimse sürekli başarı beklemesin.
Unutmayın ki benim gibi düşünenlerin sayısı da epeyce fazla. Bu yüzden taraftar gruplarının da keskin görüşler beyan etmemesi gerek.
Güle güle Terim, Hoşgeldin kurumsal Galatasaray