
26
2013
Fatih Hocam,
Aslında bizler için bir hocadan daha fazlası oldunuz çoğu zaman. 25 yaşındayım, ben daha kendimi bilmiyordum sarı kırmızıya bağlandığımda yaşım çok ufaktı ,renkli ekran var karşımda farklı iki takım sürekli koşuyorlar.İlk orda gördüm sarıyla kırmızıyı ve büyülenmişçesine tutuldum o günden beri. Babam olarak gördüğüm eniştemin türlü uğraşları vardı fenerli yapma adına ama sonuç hep aynıydı hatırlıyorum. Çok mutlu bir çocukluk yaşamadım hatırladığım mutluluklarım sırf sarı kırmızıya dair. ve çoğundada tek isim yerleşti kulağıma İmparator diyorlardı . O zamanlardan beri kazındı en mutlu eden sizdiniz beni hep o ufak yaşımda bana. Hatırladığım mutlulukların tek sebebi sizdiniz hocam. Biz sizi umut bildik güç bildik. Forma geriye düşse bile kameralar sizi gösterdiğinde hırslandık inandık dua ettik. Dedik ki hep, kenarda hocamız varsa mağlubiyette bile başımız dik olur bizim ki öylede oldu.Çoğu kişiye saçma gelen bi duyguyla bağlanmışım farkında olmadan bu renklere. Şimdiyse garip bir huzursuzluk var içimde daha önce hiç yaşamadığım bir mutsuzluk. Çıkamıyorum içinden bu duygunun bu karamsar havanın. Hep sözünüz kulağımda aslolan GALATASARAY dediniz. Ama öyle olmuyo be hocam kabullenemyiorum ben bu gidişi. Nasıl olur bu takım sizsiz biz kimi umut kimi güç olarak biliriz. Keşke olsada elimizde silip atsak yaşanmış bu olayları bir kalemde. Nasıl işin içinden çıkarız nasıl yaparız bilmem ama ben ve benim gibi olanlar sizi bekliyor olacağız hocam gitmeyin demek yersiz ama siz dememişmiydiniz gönderirlerse direnirim diye biz direniyoruz hocam ya siz, siz neden direnmediniz biz arkanızdayız hocam ama olmadı bu gidiş yetim bıraktınız, tek kaldık kimsesiz sessiz kaldık. Açıkçası yukarda neler yazdım bilemiyorum sadece içimdekileri, olduğu gibi yazıyorum sizi bekliyor olacağız bıraktığınız yerde nolursa olsun dönün hocam nolur dönün çünkü çareler sizde bu çaresizlikte. Umarım okuyabilirsiniz bu satırları belkide dönün diye bile değil ama bilin diyeydi bunların hepsi. Son sözüm ise siz ne kadar gitseniz de kalıyorsunuz bizimle.Biz ne kadar kalsakta gidiyoruz sizinle...
Saygılarımla,
Burak ALTUĞ

