Aslında olayların neresinden başlasak neresinden devam etsek hep bir taraf eksik kalacak ama biz başlayalım da elbet gelir devamı.

Öncelikle bu hafta çoğunuz gibi son zamanlarda yaşadığım en kötü haftalardan biriydi.Derbi galibiyeti aklımıza bile gelmedi.Özellikle hocanın gönderildiği ilk gün ve göz yaşları hakikaten bana çok koydu ve o anlarda zor tuttum kendimi.İlk günler sadece Fatih hoca tarafından düşünüp sadece onun tarafından baktım olaylara hani acınız taze derler ya ondandır heralde hep iyi şeyler geldi aklıma.Ki zaten iyi günlerimiz oldu hep ancak zaman geçtikçe olaylara daha farklı yönlerden de bakabildiğimi farkettim.Belki bazılarınız aynı şeyleri düşünmüştür ya da tamamınız fikirlerimi karşıdır ama ben yine de yazmak istedim.E hoş zaten yayınlanacak mı bilmiyorum ya hayırlısı.

Fatih hocanın bu son döneminin ilk yılını hatırladım birden ve düşününce Fenerbahçe derbisine yani 4 4 2 ye dönene kadar çok kötü bir performans sergilediğimizi hatırladım tek kulvarda olmamızın etkisiyle bir şekilde ite kaka maçları kazanıyorduk.Takım birden 4 4 2 ye dönünce oyun olarak çok iyi oynamasak ta hepimizi tatmin edici skorlar peşi sıra gelince şampiyon olduk havasına girmiştik.Malum play off sistemi sonucunda şampiyonluğu çok zora soktuk ama biraz şans biraz futbol derken şampiyonluk geldi.Bir sonraki sezon için beklentilerimiz çok üst sıralara çıkmıştı kadro korunmuş ve üzerine çok iyi transferler yapılmıştı.Fakat düşününce çok rahat çıkmamız gereken gruptan çok zor bir şekilde çıktık.Devre arasında Drogba ve Sneijder gibi olağanüstü transferler yapıldı.Hepimiz yine çok daha iyi futbol beklerken Arenada ki shalke maçında çeyrek final umutlarımızı kaybetmiştik neredeyse.Ama yine biraz cesaret biraz şans biraz futbol derken Almanya da turu kapıp geldik.Ama bu başarılı sonuçlar bir çok gerçeği görmemizi önüne geçmişti.Takım bir türlü istenildiği gibi oynayamıyordu,çok ofansif oynuyor gibi görünsek te aslında çok az pozisyona giriyor çok kolay goller yiyorduk.Derken Barnebau da ki Madrid maçında çıkan çılgın 11 neticesinde 3-0 gibi bir mağlubiyet ile İstanbul a döndük ve gerçekçi olalım hepimiz için tur orada bitmişti.Arenadaki rövanş karşılaşmasının ilk yarısını hatırlarsınız pozisyona dahi giremedik ve hatta madrid yine öne geçmiş ve pozisyonlara girmişti.Derken ikinci yarı ne olduysa kaleyi bulan tüm şutlarımız gol oldu ve bir anda kendimizi 4 4 4 diye bağırırken bulduk.Sonunda şerefli bir şekilde elenmiş te olsak bu sonuç bize bir şeyi unutturuyordu halen iyi oynamıyorduk.Sezonun geri kalan kısmında Drogba nın katkısı ve Fatih hocanın geriye düştüğümüz maçlardaki olağanüstü motivasyonu ve bunun yanında rakiplerimizin saha dışı işlerle meşgul olması neticesinde 19. zafere ulaşıyorduk.

Ancak belli olan bir şey vardı ki yönetim huzursuz,başkan huzursuz,teknik kadro huzursuzdu.çok büyük umutlarla gidrdiğimiz bu sezonda beklenildiği gibi bir yerde ip koptu ve çok zamansız bir ayrılık gerçekleşti.Ben başkan haksız ya da sonunda kadar haklıdır demiyorum.Ancak kabul etmemiz gerekir ki ne kadar başarılı olursak olalım takım şablonumuz teknik taktik anlayışımız bir türlü taraftarı tatmin edici seviyeye gelmedi.Bunda istenil-me-yen transferleri ya da yapılamaynan transferlerin elbette etkisi vardır.Ancak yine de her şeye rağmen uzun süredir birlikte oynayan bir takımın oynaması gerektiği gibi oynamadık.Belli bir sınırın üzerine hiç çıkamadık,neredeyse hiç farklı galibiyet almadık ve kolay gol yeme ve kolay pozisyon verme alışkanlıklarımız hiç değişmedi.

Milli takım olayı ,transferler,ego çatışmaları falan filan..hepimizin haklı ya da haksız olduğu şeyler olabilir.Hepimiz farklı düşünebiliriz.Ama ben diyorum ki bir sistem kurmaya çalışan Ünal Aysal a en azından bu sezon için gerekli desteği verelim.Başkanın da olası bir istifası demek takımın çok daha geriye gitmesi demektir ve emin olun ki zaten bizler dışında herkes bunu can ı yürekten istiyor.Bizim sadece bir Galatasarayımız var ve bırakalım başkan aldığı bu riskin karşısında istediği hamleleri bizim de desteğimizle yapsın..Destek olmasak ta en azından protestolarımızı bir süreliğine erteleyelim.Zaten sonuç kötü olduğunda diyetini başkan ödeyecektir.

Çok sevdiğimiz Fatih hocamız yok ama bizim ondan da çok sevdiğimiz Galatasarayımız var.Ve unutmayalım ki Asl olan her zaman Galatasaray !!!