11
2013
Günlerden 19 Ağustos 2013.Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray'ımız lige Antep galibiyetiyle başlıyor.Tabii ki sevinçler bir hayli yüksek.Fenerbahçe'de zaten Torku Konyaspor'a yenilmiş.Spor kanallarında hemen bir Galatasaray Şampi sloganları.Zaten Galatasaray 2 sene şampiyon olmuş.Şampiyonluğun 2.senesinde Şampiyonlar Liginde çeyrek finale çıkmış ve gururlu bir şekilde elenmiş.Fenerbahçe zaten hala şikeden çıkamamış.Beşiktaş'ın durumu ortada... Gibi ifadeler GALATASARAY'I,oyuncularını ve tüm taraftarları kandırdı kusura bakmayın Renktaşlar. Bu tür olaylar Galatasaray'ı rahattan almayı,oyuncuların zaten biz her sene şampiyonuz,bu senede oluruz.Bizde Drogba,Sneijder var zaten, gibi davranışları doğurdu. Bizim oyuncularımızın antrenmanları,kondisyon çalışmalarını ne kadar düzeyde yapıyorlar çok merak ediyorum.Ben bu takımın ne gücünü,ne hızını beğeniyorum.Hemen hemen her oyuncumuz 70'den sonra oyundan düşüyor. Ya kazandığımız maçlara bakıyorum.Çoğu yetenekli oyuncularımızın bireysel yeteneklerinden kazanılan maçlar. İşte deniyor.Bursa deplasmanı zor,Es-es deplasmanı zor,Akhisar’a bile zor diyorlar.Tamamda kendi sahanda Rize’de mi zor,Antalya’da mı zor anlayamıyorum.Ayrıca Fener'e niye zor değil.Fenerbahçe Bursa,Erciyes,Es-es deplasmanlarında kazanma istekleriyle her maçı final havasında, son dakikalarına kadar oynayarak kazanmasını biliyor.Tamam hakemlerin çok büyük bir taraf tutuşu oluyor.Bu sene de diğer senelerde olduğu gibi hakemler Fenerbahçe lehine çok düdük çalıyor deplasmanlarda dahi.Ben burda TFF'yi,hakemleri eleştirmeye kalksam sayfalar yetmez.Ama sen de Galatasaraysın.Hakemi,TFF'yi lig başladıkdan sonra bahane edemezsin.Madem şikayetçisin herşeyde mahkemelere başvuruyorsunuz.Ama yüz yüze gelince de birbirinizi...Madem öyle Türkiye'de oynayan tüm takımlardan imza toplayarak bu düzende olmayan düzeni çok kolay olmasada düzeltebilirsin.Bu lafım süper ligdeki tüm takımlara... Oynadığımız maçlara bakıyorum kendi sahamızda Antalya'ya,Rize'ye deplasmanda Bursa'ya,Es-es'e ve Akhisar'a toplam 11 puan kaybetmişiz. Özellikle Akhisar mağlubiyeti puan farkını oldukça açtı ki formsuz,antrenmansız oyuncularda mental olarak düşüş gerçekleşti.Fenerbahçe’ye 14 senedir olduğu gibi, bu senede yenilerek 9 puan fark oluşturduk. Üst üste kaybedilen bu maçlar 1.sıradaki Fenerbahçe’yle aradaki puan farkını oldukça açtı.Bu sene Fenerbahçe şampiyonluğu kafasına o kadar koymuş ki düşünün 2 kulvarda ilerlemesine rağmen bir kulvarını(Türkiye Kupası), A2 ile çıkcaklar.Yane bu takım Süper Ligde her maçı final gibi oynayarak bu sene şampiyon olmak istiyor.Ama ben Galatasaray'da aynı isteği göremiyorum.İşte diyorlar Galatasaray zaten 2. veya 3. de olsa şampiyonlar ligine gidecek.Ama sen Galatasaray olarak hem ligde,hem şampiyonlar liginde yürümelisin.4.yıldızı takmak için uğraşmalısın.Bu sene şampiyon yapmak istedikleri Fenerbahçe'ye izin vermemelisin. Sen Galatasaray’san 2 senedir şampiyon olan ve ayakta alkışlanan GALATASARAY gibi oynamalısın.Anlık başarı değil her zaman başarılı olmalısın. Şampiyonlar Liginde gruptan çıkmayı bırak,her zaman olamıyorsun bile. Ama sen elindeki fırsatı teptin.Geçen senede öyle yaptın zaten.Grupta çıkmayı garantileyen Real Madrid gibi olmadın.Son maça kadar bize diken üstünde maç izlettin.Ayrıca belki UEFA Avrupa Ligini bile Kopenhag'a şans vererek zora soktun... Dün ki maça bakıyorum herkeste bir rahatlık zaten Kopenhag…İlk yarı olmasada ikinci yarı yeneriz.Ama Galatasaray ikinci yarı daha kötü oynadı.Defansa iyice kapanan takıma illa kanattan gitme yöntemini uyguladı.Daha doğrusu gidemedi.Uzaktan şut çekmeyi aklına getiremedi.Dakika 60, 1-0 geridesin Ceyhun'u alıyorsun,maçta en etkili oynayan Aydın'ı çıkartıyorsun.Sonra dalga geçer gibi 84'te Amrabat'ı alıyorsun.İlk maçın iyi oyuncularından Dany'nin yerine formsuz olan Riera'yı oynatıyorsun.Ya hala sol bek almıyorsun.Sol bek oyuncusuna sağ taraftan köşe vuruşu kullandırıyorsun.Danimarka deplasmanında kalabalık orta saha ile çıkmadığın gibi veya orta sahaya yardım etmeyen forvet oyuncuların olduğu gibi,sol bekte Riera'yı oynatıyorsun bu kadar kritik maçta. Hafif sakatlıkları bulunan Sneijder ve Muslera'yı Konya maçında risk alarak oynatıyorsun.Sakatlandıktan sonra da Kopenhag maçına, oyuncuların oynama isteğine rağmen oynatmıyorsun.3 haftadır oynatmadığın Bruma'yı böyle kritik maçta oynatıyorsun.Halbuki Konya maçında Bruma'nın oynaması, hem Bruma'nın veriminin artmasına, hem de uzaktan şut atılması gereken bu maçta bunu en iyi kullanan Sneijder'in oynamasına vesile olurdu. Zaten hız olarak,top taşıma olarak bunu en iyi şekilde kullanabilen Bruma'dan verim alamadın.Sonrada dalga geçer gibi Real maçını yok sayıp Juventus maçını yenmeliyiz diyorsun.Real Madrid favoride olsa böyle konuşman yanlış.Sen bugün teknik diröktör olarak bunu dersen o maçta oyunculardan hiçbir verim alamazsın... Bunların en büyük sebebi yönetimin,futbolda en önemli şey olan ruh gücünü kaldırıp,takımı rasyonelleştirmeye çalışmasıdır.Haliyle yönetimin bu davranışı Mancini’ye de büyük oranda yansıyarak böyle basın toplantısı yapmasını zorunlu hale getiriyor.Bu gözlemlerim Ünal Aysal'ın yavaş yavaş Aziz Yıldırım'a doğru kaymasını düşündürüyor... Ayrıca Galatasaray'ın bu noktalarda olmasının en büyük sebebi oyundan çabuk düşmesiyle beraber rakibini küçümsemesi. Ben eminim ki çoğu futbolcuların bu maçtan önce kafası hep fener maçındaydı.Tabii ki sen Galatasaray olarak bu kadar basit puan kaybetmeseydin bugün fener maçını düşünmezdin.Gerçi düşündünde çok mu şey değişti.2-0 yenilerek ligden koptun. Hani diyorlar ya Galatasaray bu sene saman alevi gibi bir var bir yok. Evet bu sene GALATASARAY nerdeyse hiç yok. Ünal Aysal herşeyin çözümünün para olduğu zannediyor.Yüksek primler vererek takımın kazanacağını düşünüyor.Düşünün hem Kopenhag,hem Fener maçı çok kritik olduğu için kişi başı 2 maç toplamı 1.500.000 € verilcekti.Ama bu sefer Juventus maçındaki gibi papaz pilav yemedi. Verilen bu primler takımı borca sürükleyeceği gibi,oyuncularda ruh kaybına yol açar. Belki Fatih TERİM sesleri için daha erken ama son sözüm; FATİH TERİM... Herkese Teşekkürler/Saygılar...