02
2013
Aslında yazıma nereden başlayacağımı bilemiyorum..Son üç yıl içerisindeki Türk Futbolunda yaşanan manüpülasyon her galatasaraylıyı üzdüğü gibi beni de fazlasıyla üzmekte..Alenen tespit edilmiş bir süreç ve bu süreci başından beri baltalamaya çalışan futbol tüccarları..Bu işin sonunun nereye varacağını herkes gibi biz de sabırsızlıkla bekliyoruz..İyi-kötü bir neticeye varılamazsa,bu süreçten en çok yara alacak kulubün galatasaray kulübü olacağı da aşikardır..Ki son yıldaki takım olma hüvviyetimizi yitirmenin ana nedeni de budur..Sonuçta bu takım son iki yılda muazzam bir ruh ortaya koyup nice başarılara imza atmışken rüzgarın bir anda tersine dönmesi son derece manidardır..İlk önce her tekımın, "Fenerbahçe Hariç" büyük bir itirazla TFF ye yüklendiği yabancı futbolcu sınırlaması ve akabininde Yayıncı kuruluş önderliğinde,hakemlerle birlikte Galatasarayı sindirme çalışmaları..Şimdi diyebilirsiniz ki takımdaki ruhsuzluğun yayıncı kuruluş veya hakemlerle ne ilgisi var?Onu da şöyle izah etmek isterim:Rakibimiz olan Fenerbahçenin "Atıncaya Kadar" uzatma dakikalarında bulduğu goller,saha içindeki lehteki bariz hatalar ve yine dün yaşandığı gibi aleyhimize tekrar eden bariz hatalar şüphesiz takımı inançsızlığa doğru ve ruhsuzluğa doğru hızla itmiştir.Oysa medya değilmiydi kötü oynayıpta kazanmak büyük bir iştir diye ve fakat takımımız için aynı şeyler karalama kampanyasından başka birşey olmuyor maalesef..Şanlı takımımızın en yakın rakibinden 9 puan geride olmasına rağmen rakip,medya ve Tff üzerinde hala yarattığı korku ise büyüklüğümüzün en büyük ispatıdır.Burada oyuncularımıza düşen sadece Galatasaray Ruhunu üzerlerine tekrar giymektir..İnanıyorumki o formanın sahada varlığı bile başarılı sonuçlar almaya yetecektir..Yeterki yaşanan bu çirkin oyunlara, futbolcularımızın gelmemeleri!
Hamza Sizer