19
2014
Tüm Renktaşlarıma Selamlar ve Saygılar…
Galatasaray’ın sezonun başından beri oynadığı futbola,inanca ,hırsa,mücadelesine, istikrarsız oyununa ve takım oyununa baktığımda bu takım gerçekten şampiyonluğa inanıyor mu diyorum… Ligin ilk haftasından itibaren o kadar basit ve lüzumsuz puanlar kaybedildi ki,haliylen taraftarlarda bir umutsuzluk oluştu.Üstüne üstün teknik diröktör değişimi,yönetimde yenilenme,birçok oyuncu transferleri,fenerin 1. olsa bile Şampiyonlar Ligine gidemiyecek olması haralde bu sene Galatasaray lig’e pek önem vermiyecek,Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupasını hedef alıcak havası yarattı.Ligin bu akışını,rakip takımların birçok puan kaybetmesini Galatasaray belkide tahmin etmiyordu….
Galatasaray’ın puan kaybettiği haftalara baktığımızda; İç Sahada 10 maçtan 8’ini kazanmışken 2’sinde de berabere kalmış. Dış Sahada ise sadece Beşiktaş ve 2 Kayseri takımından galibiyet alabilmişiz. Deplasmanda sezonun başından itibaren daha ligin bitimine 13 hafta kala toplam 18 puan kaybetmişiz.Bence kaybedilen bu puan şampiyon olabilecek takım için oldukça fazla. Peki Galatasaray’ın dış sahadaki kötü performansının en büyük nedenleri neler? Buna bir sürü neden sayabiliriz.Takımda değişim,yeni oyuncuların adapte olması,sistemi oturtma,takım içi huzur,takım arkadaşlığı,maç seçme,her oyuncudan aynı verimi alamama ve özellikle taraftarsız futbol… Sezonun ilk yarısını es geçelim.Tüm bahaneleri kabul edelim… Ama rakip takımla bu kadar puan farkını kapattıktan sonra,hatta rakip takımın puan kaybettiği haftalarda da kaybedilen puanlar lüks sayılarak hala biz şampiyon olacağız sözleri… Kusura bakmayın arkadaşlar ama ben sizde bu hevesi göremiyorum…
Fenerbahçe’nin 3 puan kazandığı haftadaki futbol şampiyonluk gitti futboluydu.fenerbahçe illa her hafta puan kaybedecek diye bir şey yok.Ama maalesef sabredemiyoruz.Kocaman 13 hafta var ki fenerbahçe biri TT Arena olmak üzere 3 tane derbi deplasmanına çıkacak.Sen rakibin puan kaybetmese bile diğer ki haftaları göz önüne almalısın.Bu kadar zaruri puan kaybetmemelisin. Birde deplasman fobisiymiş,taraftar yokmuş,ya sen GALATASARAY’SIN.Yeter ki mücadeleni sahada göster şampiyon olmasanda bu taraftar senin arkanda olur. Bir maç öyle bir maç böyle oynama... Geçen sene kaybeden GALATASARAYLA, kazanan GALATASARAY arasında fark yoktu.Çünkü aynı mücadeleyi veriyordu.Ama bu sene istikrarsız oyun var maalesef. Bakıyoruz içerde Bursa ve Es-es gibi zorlu takımlara üst düzey futbol oynanırken,deplasmanda sanki sihirli değnek deyiyor.Deplasmanda ptt ligindeki bir takımdan farkımız yok çok net söylüyorum. Galatasaray maç seçiyormuş?Büyük bir takım olma yolunda giden bir takım maç seçmez.Bayern,Barcelona gibi marka takımları örnek alıyorsak artık birşeyleri değiştirmek zorundayız.Ben demiyorum ki onlar gibi her maç 5-6 atalım. Ama her maç aynı mücadeleyle,kendi sahamızda oynuyormuş gibi motive olarak,rakip takımın taraftarlarının tezahüratlarına kulağımızı tıkayarak gerçek oyunumuzu oynamalıyız… Şu an ki kadroya baktığımızda hala Selçuk ve Melo’nun iyi bir alternatifi yok.
Yapılan transferler geleceğe yönelik ama hazır olmayan oyuncular.Ayrıca bence Salih Dursun ve Burdisso gereksiz ve yanlış transferler.Bu Kayserispor takımının sattığı oyunculara hiç bakmıyormuyuz anlamıyorum.Bir de kimin tavsiyeleriyle alınıyor bu oyuncular.Oyuncu bir maçta çok iyi oynayınca hemen transfer ediyoruz.Kayserispor Amrabat,Mehmet Topuz,Gökhan Ünal,Hasan Ali Kaldırım,Salih Dursun gibi birçok oyuncuyu çok yüksek bedellere sattı.Bu sattıklarından hangi takım ne kadar verim almış hiç görmüyormuyuz… Salih Dursun bir bek oyuncusuna göre çok ağır kalıyor.Ofansif anlamda gerçekten çok zayıf.Defansif anlamda da pek iyi olduğu söylenemez.Vasat oyuncudan farkı yok.Salih Dursun iyi ve hazır bir futbolcu olsaydı 3 haftadır sağ bekte Sabri oynamazdı... Neyse ki Burdisso kiralık geldi.Şu kadarını söyleyim Dany’den 5 gömlek daha kötü bence.Daha ikili mücadeleye giremiyor.Bu saatten sonra takımada girmemesi lazım.Defansta Muslera oyun kurdu düşünün.Alınan bu oyuncular eldekilerden iyi olmamasına rağmen neden alınıyorlar.Alex Telles,Hajrovic,Koray Günter,Veysel Sarı,Lucas Ontivero gerçekten kumaşı iyi futbolcular.Ama as takıma şu an için bir tek Telles ve Hajrovic girer.Takımın gençleştirilmesi iyi bir şey.Ama elindeki her hazır oyuncuyu göndermekte bir o kadar risk.Şampiyonlar Liginde Mancini büyük ihtimalle 3’lü stoper oynayacaktır.Elindeki hazır futbolcu Dany’i madem gönderdinde neden daha düşük oyuncuyu aldın.Burdisso’yu kaç defa izlettin?Hala Selçuk ve Melo’nun iyi bir alternatifi yok.Madem bu oyuncuların alternatifini alamıyorsun o zaman neden Engin Baytar gibi hazır ve iyi oyuncuyu gönderiyorsun.Daha Yekta’yı bile gönderecektin son anda vazgeçtin.Düşünün Selçuk ve Melo Beşiktaş derbisinde oynamak için sarı kart görmemeye çalıştılar ve onun telaşıyla yumuşak top oynadılar.Haliyle ne top çıkarabildik,ne de karşılayabildik.Birde Drogba’yı anlayamıyorum.36 yaşına geldin anla artık.Her maçı vücudun kaldıramayabilir.Maç seçiyosun tamam,deplasmanda oynamıyorsun ona da tamam ama oyundan çıkarken niye surat yapıyorsun.Üstelik Galatasaray’ın efsane isimlerinden Tugay Kerimoğlu’nun elini sıkmıyorsun.Bugün bunu 36 yaşına gelmiş Drogba yapıyorsa,diğerleri neler yapar kim bilir.Büyük bir futbolcu olabilirsin,ama bu haddini aşacak anlamına gelmez.
Takımdaki saygı çerçevesini Mancini’nin oluşturması gerekir.Kimse kimseyi sevmeyebilir ama herkes birbirine saygı göstermek zorundadır.Takım olmak bunu gerektirir. Dileğim oyuncularımızın Galatasaray gibi büyük bir camiaada oynadıklarını fark etmeleri ve Antalya maçıda olsa Chelsea maçıda olsa aynı çabayı göstermeleridir. İnşallah yeniden yine bu takım Şampiyon olucaktır.Puan farkı 6 olsa bile önlerinde kocaman 13 hafta olduğunu unutmayacak.Tüm oyuncularımıza sevgilerimi,saygılarımı,başarılarımı iletiyor; okuyan herkese Teşekkür Ediyorum…