Eğer Başkanı “Mancini biraz geç geldi. DENEME-YANILMA yöntemi ile doğru takımı bulacaktır” derse eğer tabi ki onun yalakaları veya ÇAKMA Galatasaraylılar da kalkıp pekala utanmadan “Tamam, bu yıl takımı resmen deneme tahtası yaptı ama bu bile gelecek adına yapılan çalışmanın en büyük ispatıdır” diye konuşma cesaretini kendilerinde bulurlar...

Yani, İmam-Cemaat meselesi bu...

Bu sözleri söyleyenler eğer gerçekten Galatasaraylıyız diyorlarsa bilsinler ki sadece kendilerini kandırıyorlar.

Çünkü gerçekten Galatasaray’ı seven, taraftarı olan herkes bu kulübe kimin neler kattığını, elini taşın altına ne zaman ve nasıl koyduğunu çok iyi biliyor ve takdir ediyor...

Çünkü herkes gider, Galatasaray kalır...

Çünkü aslolan hep Galatasaray’dır...

Kişiler gelir geçer. Ama bazıları saygı ile anılır, bazıları da nefretle anılır, Galatasaray’ın kapısı9ndan içeriye adım atmamış olması dilenir...

Fatih Terim’de gel demişler gelmiş, git demişler gitmiştir.

Yönetim en kötü zamanında arkasında durmuş, o da onları utandırmamıştır...

Ve başta Ünal Aysal olduğu sürece de bu kulübe asla geri dönmeyeceğini her halde onu tanıyan herkes iyi bilir...

Ve buna rağmen hala Fatih Terim’den bahsedip eğer geri dönerse şöyle yapar, böyle yapar, onca futbolcuyu sattırır tekrara bir sürü futbolcu aldırır falan gibi senaryo yazan zavallıları dinlemek inanın insana komik bile gelmiyor artık...

Bazılarında öylesine Fatih Terim fobisi oluşmuş ki bırakın adı geçtiğinde ona saygı duymayı, onun zamanında kazanılan şampiyonlukları akıllarına getirmeyi, onun adını duymaya bile katlanamıyorlar.

İçlerinde hala YA TEKRAR GALATASARAY’IN BAŞINA DÖNERSE korkusu var...

Bu düşüncede olanlar olayın asla Fatih Terim olayı olmadığını anlayamamışlar.

Bazen birilerine rahat batar ve macera ararlar. Hatta ileride yaşanabilecek muhtemel başarıları tek başına sahiplenebilmek için o başarıları getirenleri darmadağın eder ve aldıkları skandal kararlar ile dönen tekere çomak sokarlar...

Başarılı ve biraz daha akıllı yatırımlar ile çok daha başarılı olabilecek bir sitemi darmadağın ederler...

Aynen Galatasaray’da olduğu gibi...

Defalarca test edilmiş ve görülmüştür ki öyle “Bu takımı babam gelse çalıştırır, bu takımı sokaktan geçen adamlar bile şampiyonluğa oynatır, bu takım Teknik Direktörsüz bile oynar, hatta birkaç transfer ile çok daha başarılı oluruz” demekle olmuyor bu işler....

Dünyanın gözleri önünde bir Barcelona’nın Pep Guardiola’dan sonra ne hale geldiğini gördük.

Bir önceki Teknik Direktörüne 27 yıl sabreden bir Manchester United’in teknik son teknik direktörleri David Moyes ile yollarını neden ayırdığını hiç düşündünüz mü?

Onlar bilmiyorlar mı sabretmesini?

Yani gerçek olan şu ki bu Mancini’nin Galatasaray’da asla başarılı olamayacağı o kadar açık ki, eğer önümüzdeki sezon da takımın başında kalırsa Galatasaray’ın yine saçma sapan transferler yapacağı, milyonlarca Euro borca gireceği ve muhtemelen de yine şampiyon olamayacağını görmemek ve tahmin etmemek için her halde kör olmak gerek...

Çünkü yaptıkları yapacaklarının teminatıdır...

Biliyorsunuz, Ribery geldiğinde onu hiç birimiz doğru dürüst tanımıyorduk.

Hatta suyun karşı tarafındakiler onun için BONUS diyorlardı hatırlarsanız...

Ama birkaç maç oynadığında hepimiz onun gerçekten futbolcu olduğunu, daha da büyüyeceğini anlamıştık...

O zamanki yönetimin en büyük hatasıydı onun kaçması.

Yani, futboldan anlayan herkes az çok hangi futbolcunun ne kadar kapasitesi olduğunu, olmadığını anlar....

Hani Mancini’de gelecek günler ile ilgili en ufak bir ışık verse bizlere belki herkes arkasında duracak, gönül rahatlığı ile ona bir sezon daha sabredecek belki ama ışık yok ki beyefendide...

O zaman bence ortaya iki sonuç çıkıyor sinyor Mancini ile ilgili...

Belli ki bizim Mancini ya futboldan gerçekten anlamıyor, ya da bizlerle kafa yapıyor, dalga geçiyor, gönül eğlendiriyor...

Çünkü;

Kaliteli, dürüst, iş ahlakı olan, futboldan, futbolcudan anlayan bir Teknik adam Dany’i yollayıp da onun yerine Burdisso gibi PTT 1. Liginde bile kabul görmeyecek bir futbolcuyu transfer etmez.

Gerçekten futboldan anlayan, dürüst bir teknik direktör kalkıp da Ambrabat gibi bir futbolcun varken onu yollayıp da yerine Hayroviç’i getirmez...

Tarık Çamdal gibi bir futbolcuyu neredeyse bedavaya almak varken gidip de milyonlarca Euro verdirip de Salih Dursun’u aldırmaz...

Her transfer tutmayabilir. Bu olabilir ama göz göre göre de skandal transferler yapılmaz...

Göz göre göre kaliteli futbolcular yok yere, basit yönetici hatalarından kaçırılmaz..

Teknik Direktöre jest yapmak için ekstradan milyonlar saçılmaz...

Bu ülkede kimse mecbur kalmadıkça elinde Gökhan Zan, hatta Koray gibi bir futbolcuların varken Hakan Balta gibi gerçekten sağdan sola ağır çekim dönebilen bir oyuncuyu stoperde oynatmaz ki Mancini’nin Galatasaray’a olan katkılarından, pardon kazıklarından birisidir bu keşif...

Oysa futbolun en basit kuralıdır kazanan takım bozulmaz ve bir mevkinin öncelikli futbolcusu sakat veya cezalı ise onun yerine yedeğinin oynatılması gerektiği kuralları...

Mancini geldiğinden bu güne kadar kaç tane maça aynı 11 ile çıktık biliyor musunuz?

Hiç, Çünkü her maça ayrı onbir ile çıktık ve hatta neredeyse her maçta farklı taktikler ile oynadık...

Üstelik bir önceki hafta sağda oynayanlar ertesi maçta solda, bir önceki maçta orta sahada veya kenarda oynayanlar ertesi maçta defansta oynadılar biliyorsunuz herhalde...

Hatta bir hafta başarılı olanlar ertesi maçta kadroya giremediler...

Özellikle oyuncu değişikliklerinde saha içine yolladığı mektuplar(!) ile bence sadece Galatasaraylıları değil, tüm futbolseverleri, tüm futbolcuları küçümsüyor, onların zekası ile alay ediyor bu Mancini...

Düşünün, eğer bir oyuncu girdiğinde takımın saha içi yerleşme düzeni, oyun şekli değişiyorsa ve futbolcular bunu anlamıyorsa o sahaya hiç çıkmasınlar zaten...

Arkadaşlar,

Kendisine gol lazım olan bir takımın teknik direktörü genelde ne yapar?

Oyuna ikinci, hatta üçüncü santroforu veya forveti alır değil mi?

Peki bizim(!) Mancini ne yapıyor?

Drogba’yı çıkarıyor ve Galatasaray’a hediye ettiği keşiflerden birisi olan Ceyhun’u oyuna alıyor.

Bir başka maçta yine uzatma dakikalarında gol gerekirken kalkıp da iki oyuncu değiştirmedi mi?..

Bu neyin kafası söyler misiniz?...

Yani gerçekler o kadar ortada ki bu Mancini’den Galatasaray’a gram fayda gelmez...

Çünkü yolladıkları, aldırdıkları ve takıma oynattığı, oynatmaya çalıştığı futbol ortada...

Bilmiyorum farkında mısınız ama Galatasaray ligin ilk yarısında çok daha kuvvetli bir kadro ile sahadaydı...

Onca transfer yapıldı ve Galatasaray daha bir yumuşak takım oldu. Adeta kağıt helva’ya döndü...

Çünkü Galatasaray ile oynayıp da (EN AZINDAN FUTBOL OLARAK) kendine gelmeyen, moral bulmayan takım yok bugün süper lig’de...

İstisnasız oynadığımız maçların tamamına bakın neredeyse her maçta rakibimize rahat rahat oynama, top çevirme, rahat hücum etme, gol pozisyonuna girme fırsatı vermişiz....

Bence şampiyonluğa oynayacak, şampiyon olacak Galatasaray bu olmamalı...

------------------------------------------------------------------

Ama atalarımız boşuna dememiş “BALIK BAŞTAN KOKAR” diye...

Çünkü, en başta sayın Ünal Aysal’ın umurunda değil Galatasaray’ı kimin çalıştırdığı.

O, parayı verdim, karizması olan, marka birisini getirdim ve vazifemi yaptım diye düşünüyor hala.

Ama, kazın ayağı hiç de öyle değil işte...

Ünal Aysal’ın yanlışları sadece çok başarılı bir Fatih Terim’i göndermesi ve yerine tatilini Türkiye’de geçirmek isteyen maceraperest Mancini’yi getirmek değil ki...

Bu işin medyası var, en başta da FeNerasyon ayağı var.....

Eğer sen “Fenerbahçemiz” diyerek gönlündeki aslanı hiç korkmadan(!) tüm ülkeye haykıran Yıldırım Demirören’in yönetimi ve onun kurullarının aldığı kararlar karşısında Galatasaray’ın çıkarlarını, en azından haklarını savunmazsan, söylediklerini yerine getirmeyip de ağzından çıkanları her defasında yalayıp yutarsan, bu şikeyi aklama gönüllüleri Galatasaray’a daha çok kazık atarlar....  

En haklı olduğu konularda bile yumruğunu masaya vuramayan,

Galatasaraylıları bırakın sokağa dökmeyi, Federasyona yürüyen Galatasaraylı arkadaşlarımıza bile sahip çıkmayan,

Defalarca “Adalete Fener Yak” diyenlere “Aslında Adalet İçin Feneri Yakmak Gerekir” diyemeyen ve “Fenerbahçe Türkiye’de en küçük bir ceza almadı ki, sizler neyin peşindesiniz, siz ne adaletinden bahsediyorsunuz? Gerçekten adil olunsaydı Fenerbahçe ceza alırdı” diye hesap soramayan, FeNerasyonu asli görevini yapmaya çağıramayan, Galatasaray’a başkan olmayı gönülden istemeyi bir kenara bırakın, onu bir sosyal sorumluluk projesi gibi gören bir başkan’a bu Mancini çok bile....

Bırakın Sezercik gibi çakma Galatasaraylıları, bu Ünal Aysal’ı, bu Mancini’yi destekleyip(!) matraks geçenleri. Asıl olan Galatasaray’a oluyor. Ben ona üzülüyorum. Biz gerçek Galatasaraylılar ona üzülüyoruz....

Lütfen git Mancini, Galatasaray’a daha fazla zarar vermeden git. Hatta giderken hayranın olan Başkanı da götür....

Yoksa bu gidişle bu kulüp Çilek derken, Kiraz derken iflas bayrağını çekecek...

Ünal Aysal’ın reklama ihtiyacı olabilir belki ama Galatasaray’ın sağlam, şampiyonluğa oynayacak bir kadroya ve takımı her zaman şampiyonluğa oynatacak, asla “Bu benim takımım değil, bu takımı ben kurmadım” demeyecek, mazeret üretmeyecek bir Teknik Direktöre ihtiyacı var....

Çünkü;

Son iki yılın şampiyonu, son iki Süper Kupa Şampiyonu olan bir takımın şampiyonluğu geçtik, eğer ikincilik mücadelesinde ligde İKİ DEFA yendiği bir Beşiktaş’a geçilirse kusura bakmayın ama her ne kadar bazı çakma Galatasaraylılar, Mancini severler ortalıkta hala varsa da gerçek Galatasaraylıların isyan etmeye hakkı var....

Uyanın artık beyler,

Çünkü, Galatasaray 2012-13 sezonunda 82 milyon TL, 2013-14 sezonunda da 125 milyon TL transfer açığı (Yani aldıkları ile verdikleri arasındaki fark) verdi.

Mesela Fatih Terim meselesi değil, siz hala anlamadınız mı?...

Aslolan Galatasaray’dır...

İyi ki Galatasaraylıyım....

E-Mail:salih.huroll@gmail.com

Sevgi ve Saygılarımla,

Hakan GİRGİN