Artık edecek tek lafım kalmadı. en son söylenecek lafı başta söyleyip çekip gitmek vaktidir. İşte size kıyaslama ,işte dibine kadar karşılaştırma. Bir teknik adam bir takım yartır hiç yoktan ,felsefesi "kaybederken bile gurur duyulacak ,alkışlanacak takım". Bir teknik direktör alır o şampiyon takımı kazanırken bile utandıran ,rakip ayırt etmeksizin sahada ezilen bir paçavraya çevirir. İşte size Fatih Terim işte siz Roberto Mancini. Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Elazığ da kazanıp 2. lik için avantaj sağladı takım. Hakem skandallarına yeni bir halka eklendi bu maçtada. Ancak sen G.Saraysın arkadaş ,geç boş lafları ,geç bahanelerin ardına saklanmayı ,geç mazeret üretmeyi. Yeri gelecek senden misli misli pahalı takımları yenerek ulaşacaksın hedefe yeri gelecek hakemi de gömeceksin sahaya. Kasımpaşa maçında ülkenin medar-ı iftarlık büyük hakemi !!! Cüneyt efendinin gazabına uğradık. Adamlar 4 atıp 8 kaçırdılar. Elazığ da Barış Şimşek diye bir bakar köre denk geldik. Herkesin gördüğünü görmesi gereken tek kişi görmezden geldi. Emir büyük yerden herhalde. Ama fena da başlanmayan oyunun gelişimi mazeret kabul etmez bir rezaletti. 

Mancini hakem konuşmakta ,isyan etmekte yerden göğe haklı da yıllık bütçesi devre arasında harcattığı parayı bulmayan bir takıma karşı böyle ezilmek ,böyle mahkum olmak ne ola ki ? Eğer sen teknik adamsan takımının sahada ne oynadığından sorumlusun önce. Hani 10 kişi kaldık geçen hafta o sebeple ezilip fark yedik. Ne oldu bu hafta rakip de 30 dk. 10 kişi kaldı. Ama tek kale top oynayıp Mancini nin takımını rezil ettiler yine de. İşte hocanın asıl cevaplayacağı soru budur.

G.Saray spor kulübü maçın hemen ardından resmi siteden "ebedi dostunun"!!! şampiyonluğunu kutlayıp ,sevgiler göndermiş. Asıl olması gereken bunun tam aksiydi oysa. F.Bahçe resmi sitesinden kazanılan şampiyonluk sebebiyle en büyük pay sahibi Ünal Aysal a sonsuz teşekkürlerini ,şükranlarını ,sevgilerini sunmalıydı. Çünkü Ünal Aysal olmasaydı şimdi 4. yıldızın dizaynıyla uğraşıyor olacaktık biz. Onlar ise nasıl olsa Avrupadan yasaklı oldukları için çoktan tatile çıkmış olacaklardı. Aziz e de iyi gelirdi bu tatil ,ne de olsa 2 sene daha tatil diye ancak hastane odasına gidebilecek.

Arkadaş bu kulüp bilmediğim bir yerden piyango filan mı kazandı acaba. Cebimizden para verip Riera yı ,Amrabat ı ,Dany i ,Engin i filan gönderdik. Bir ton para verilip alınan Telles in Riera dan iyi olduğunu göremedik daha . Hadi o gençtir ,uyum sağlar ,geleceği var filan diyelim. Ama bu Hajroviç hiç beğenmediğim Amrabat ın yarısı kadar futbolcu mu gerçekten ? Korkarım Nordin kardeşe çok haksızlık etmişim geçmişte. Burdisso kadar Dany de otursaydı kenarda boşuna para vermeseydik olmaz mıydı ? Ne yani Dany Burdisso kadar güzel oturamaz mıydı bazen kulübede sıklıkla tribünde. Engin Baytar kimden daha az futbolcuydu acaba ? Salih ten mi ,Umut Gündoğar dan mı yoksa Koray dan mı ? Sahi Endoğan Adili nedir ,kimdir ,nerede oynar ,ne oynar ,niye oynar ? Bir bilen bize de bilgi versin lütfen. 6 yaşımdan beri ilk defa G.Saray kadrosunda mevkisini ,yüzünü ,oyun stilini ,hatta ismin bile bilmediğim oyuncular görüyorum. İnsan yaşadıkça neler görmüyor ki ?

Bir de şu yabancı kontenjanı meselesi çok saçma. Yok sınır kalksın ,yok 6+2 yok 6+0+4 saçmalıklarını tartışmak abesle iştigalden başka bir şey değil. Önce yabancı oyuncu nedir ,niye gereklidir bunu bir konuşalım. Benim mantığıma göre yabancı futbolcu takımda fark yaratmalıdır ,maçın gidişini hatta ligi değiştirmelidir. Uluslar arası maçlarda ve derbylerde takımına önemli katkı vermelidir. Elazığ da çok kötü olup klasını inkar etse de Sneijder e lafım olmaz. Muslera ve Melo için de tek olumsuz laf edemem. Drogba artık uzatmaları oynuyor ,yoksa jübilesini çoktan yapmış zaten. Eboue gibi oyuncular zaten oyandıkları her takıma ,çalıştıkları her hocaya extra yük ,oynatsan bir dert oynatmasan ayrı dert. Telles olacak diye bekliyoruz hala ,ya tutarsa misali. Ancak Hajroviç ,Ontivero ,Burdisso ,Chedjou hatta kirada olan Amrabat ve Dany gibi oyuncular için yabancı sınırlamasını kaldırmaya mı uğraşıyoruz ? Say say dur fark yaratacak üç buçuk yabancı var kadroda. 

İçi geçmiş adamı çilek diye alacaksak daha çok yazarız burada. Şimdi git Liverpool dan Gerard ı al ,isim büyük ,kariyer muhteşem. Ama geçmiş artık ,vücut beyinden gelen emre uyamıyor. Yiyorsa al o takımdan Suarez i ,işte o zaman ister çilek de ister muz ,kiraz ,ananas her türlü yeriz. İlle de yabancı almak zorunda değilsiniz ki. Varsa gücünüz ve vizyonunuz alın Arda Turan ve Mesu Özil i görün o vakit başta Fener ve Beşiktaş olmak üzere 17 takımın sınır kalksın diye koparacağı fırtınayı. Yani bu işler öyle antikacılık işleri değildir sayın Aysal. Bugün Chalsea den çilek al deseler siz gider Lampard ın ,Terry nin peşinde dolanırsınız. Oysa o takımdan Hazard ı ,Schürle yi ,Willian ı alabilirsen işte çilek odur. Millet aptal da bir siz uyanıksınız çünkü. Bakın Bayern bir ton para verdi İsviçre den genç Shakiri yi aldı ,keza Chalsea de Salah ı. Onları takip edenler mi göremediler de bir siz gördünüz Hajroviç i. Ucuz etten yahni ,çürük çilekten hoşaf yaparınız bir de İtalya dan şef getirirsiniz baş aşçı olarak sonra da Fener in şampiyonluğunu ilk kutlayan olmakla övünürsünüz böyle.