Benim şahsi görüşümce , Aysal'ın Alman ekolüne sahip bir teknik adamı takımın başına getirmek istemesi yerli bir düşünce. Fakat öncelik olarak takımın güç dengelerinin düzenlenmesi ve oyuncuya göre değil , taktik anlayışa göre oyuncuların şekillenmesi , kapasitelerinin artırılması lazım geliyor... Başkanın aklındaki taktik anlayışa sahip teknik direktörlerin önceliği hız ve hızlı pas trafiği bunun yanında sert geçilmesi zor bir defans... Bunu nasıl başarabilirler ? tabiki , disiplin ve takım çalışmasıyla... Takımda disiplinden yoksun oyuncuların varlığı aşikar önemli olan ise , bu anlayışa saygı duyarlar mı futbolcular? Ben hiç sanmıyorum ama diyelim ki saygı duydular ve hocalarının ( bu anlayış çerçevesinde ) verdiği taktik anlayışını benimsediler peki istikrar olacak mı ? İşte burada teknik direktör'e çok iş düşüyor yani deyim yerindeyse takımın külliyatını sırtında taşıyacak kişi teknik patrondur. Lucescu getireceğiz dediler , olmadı. İstese gelebilirdi lucescu ama shatkar patronu bize nankörlük etme diyerek onu onurlu olmaya davet etmiş olabilir. Bu durumda da adamın '' size nankörlük edip gs'da çalışacağım'' demesi uygun olmazdı. Tuchel düşünüldü onun da önüne mainz patronu takoz koydu. İstenirse alınabilirdi fakat oda olmadı ne yazık ki. Gelelim löw ve klinsmann'a... İkisi de cermen ekolünden. Disiplinliler mi? Löw'Ün disiplini tartışmaya açık bir konu fakat klinsmann için ''disiplinlidir'' demek yerinde olur. Peki bu teknik adamlar ileriki yıllara yönelik gs'a ne katabilir? Benim şahsi görüşümce HİÇBİRŞEY... Hiçbir yararı olmaz olamaz. Neden diyecek olursanız bu adamlar milli takım çalıştırıyorlar deneyimlerini üst düzey takımlarda yapmışlar ve yıllarca büyük takımları çalıştırmışlar. Başarıya aç insanlar olacaklarını sanmıyorum ki Löw'e yapılan teklifin 18 m euro'ya kadar çıkartılacağını duydum buradan okuyarak da teyit ettim her ne kadar söylenti olabileceği gerçeğini göz ardı etmesem de... benim bu adamlar hakkında şahsi görüşüm bu gereklerinin olmadıklarını düşünüyorum. Mustafa Denizli eğer ki bu aday üzerinde yönetim mutabık kalır ve getirtilirse sayın gs taraftarları kendim ve sizin adınıza üzülüyorum ki ne şampiyonlar liginde ne uefa'da ne de ligde başarı sağlayamayacağız bunu açık ve net bir şekilde ifade ediyorum. Azerbeycan liglerinde iran liglerinde teknik patronluk yapsan ne yapmasan ne sen zaten buralarda teknik patronluk tasladığına göre bitmişsin demektir yani artık ''ben beyaz bayrağı çektim , eleğimi duvara astım'' demek değildir de nedir sayın arkadaşlar. Bu benim şahsi görüşüm size uyar uymaz eleştirilere açığım fakat biraz da olaylara gerçekçi bakmak lazım artık. Eric Gerets ise kimi taraftar arkadaşlarım destekliyor kimi ise desteklemiyor ki bende desteklemeyen taraflardan biriyim...Tamam ilk sezon da şampiyonluk yaşadık fakat sonrası... Sonrasında yol vermek zorunda kaldı yönetim ki konuşmaya değer kaç tane takım çalıştırmış söyleyin bana. Gs'a yakışacak isim bu mu yani? başarıya aç mı? 7-8 tane takım değiştirmiş , başarıya aç insan bir takımda başarısız olduysa ikinci takımında başarıya aç olduğu için yıllarca ve yıllarca kalır o takımın başında bir iki sezon kalıpta başka takımlara zıplamaz hemen istikrar böyle sağlanır ve başarı da böyle sağlanır. Kupa kazanmak değildir başarı aslında istikrardır yıllarını o takıma vermektir oyuncuların yıllar geçtikçe kardeşi oğlu gibi benimsemektir başarı.Bunun örneği pek çok takımda var en büyük örneği ise Alex Ferguson nerdeyse çeyrek asır manu'nun başında adeta futbolcular ellerinde büyüdü fergusonun. Getirmekte başarısız olduğumuz lucescu Fatıh Terim mesela 10 seneyi aşkın bir bağ vardı bu takımla. Bunun gibi pek çok örnek gösterebilirim. (Fakat böyle örnekler içinden futbol dahisi mourinho'yu meclisten dışarda tutmak en mantıklısı tabiki. Onun yönettiği takımlar adeta büyüleniyor gibi futbolu çok iyi okuyor ve kurnaz bir teknik adam)

Arkadaşlar, lafı uzatmadan ben kendi adayımı buradan duyurmak istiyorum. Adayım Hikmet Karaman'dır. Neden Hikmet Karaman?

1) Başarıya aç

2) Genç, dinamik ve akıllı

3) Sahayı iyi analiz edebiliyor (örneklerini erciyes'ten gördük)

4) Disiplinli

5) Futbolculara kimin teknik patron olduğunu göstermek adına fazlasıyla asabi ve astığım astık , kestiğim kestik tavrı var.

6) Sempatik (ki bu çok önemli)

7) Hızlı hücum anlayışına sahip

8) Defansif değil ofansif futbolu seviyor

9) İzlediğim kadarıyla futbolcuları sürekli gol atmaları için dizginliyor

Daha sayayım mı? Hem de Türk. Bence hiç düşünmesine gerek yok sayın Aysal'ın aradığı adam öyle brezilyalarda değil hemen yanıbaşında duruyor.

Saygılarımla...