Ülke futbolumuz kulüpler ve milli takım düzeyinde tam bir teknik direktör öğütme makinesi...Hiddink, Löw, Del Bosque, Aragones, Schüster, Rijkaardi Gerets, Zico ve dahi Denizli, Terim ve Şenol Güneş...

Yakın zamanda bu sitede yayımlanan bir makalede saha kenarındaki antrenörlerin takımlarını uçuramadıklarını, çoğu zaman maçları sizin benim gibi izlediğini yazmıştım...İspanya, İtalya gibi favorilerin ve bence kağıt üstünde iyi takımlar olan Fildişi, Japonya, Bosna ve Rusya'nın grup aşamasında Dünya Kupasına veda etmeleri bence önemli bir veri...

Hal böyleyken, yoldan geçen herhangi birini de takmınızın başına getiremezsiniz. Prandelli iyi bir seçim mi sorusuna cevabım hayır...Prandelli kötü bir seçim mi sorusuna cevabım hayır...Prandelli bu takımın başına getirebileceğimiz diğer pek çok teknik direktör gibi bir adam. Hepsi o kadar...

İkinci Terim dönemi başladığında pek çok Galatasaraylı mutluydu çünkü imparator geri dönmüştü...İmparator geri dönmüştü de takımda ne Hagi vardı, ne Hakan Şükür, ne Tafarel, ne Okan, ne Emre...İkinci Terim dönemi hüsran oldu ve o enkazı kaldırmak takımımıza bayağı maliyetli oldu...

Hep söylüyorum futbol dinamik bir oyun...siz kulüp organizasyonunuzu buna göre bir evrimden ve de devrimden geçirdiğinizde yani çağın ve de zamanın futbol aklına uydurduğunuzda başarılı neticeler alabilirsiniz...

Rijkaardı takımınızın başına getirdiğinizde Barcelona gibi olacağınızı, Schüsteri getirdiğinizde Real Madrid gibi olacağınız, Aragones geldiğinde İspanya milli takımı top oynayacapınız ummak gibi şabalaklıkarı terk etmemiz gerekiyor. Barcelona veya Real Madrid için şakayla karışık söylediğimiz "babamda şampiyon yapar" cümlesinin bilinçaltında aslında o dev kulüp organizasyonunun mükemmelliği ve kurumsallığı yatmaktadır...

Prandelli takımımızı uçurmayacak da batırmayacak da...sabri son 11 sezondur ne kadar sabriyse bu sezon da o kadar sabri...muslera son 3 sezonda ne kadar musleraysa bu sezon da o kadar muslera olacak...Burak altıpastan kaleciyle karşı karşıya kaçıracak...selçuk garantici ama yavaş ve de risksiz oynayacak...yani çok bir şey değişmeyecek emin olun...Prandelli tevazu sahibi ve de insani yönleri gelişmiş bir beyefendi...Teknik direktör olarak da iyi bir taktisyen...Türk oyuncuların mental ve fiziksel eksiklikleri e türkiye liginin fundamental yapısı kendisine iyice anlatılabilirse, pek çok yabancı hocanın düştüğü fahiş hataya düşmez...yani güvendiği dağlara erkenden karlar yağmaz ve takımımız hiç de fena olmayan bir sezon geçirebilir...Biz taraftara yakışan takımımızın yanında olmak ve mümkün meretebe yapıcı olmaktır...

Saygılar...Selamlar...