2011 sezonu bittiğinde şampiyon ezeli rakibimizin 35 puan gerisinde ligi tamamlayan takımımıza bakarak pek çok Galatasaray taraftarı; 10 yılda toparlanamayız demiştir ya da en azından ben demiştim...

Ünal Aysal yönetimi işbaşı yaptığında takımı yeniden rayına oturtup, eski günlere döner miyiz diye papatya falları açarken, 3 Temmuz süreci ezeli rakiplerimiz derinden sarstı...Yönetim Muslera, Melo, Eboue, Ujfalusi, Selçuk,Elmander, Riera transferleriyle takıma hayat verdi ve 12 Mayıs 2012'de tarihi Kadıköy şampiyonluğu geldi...

2012 transfer sezonu daha bir sansasyoneldi...Burak,Umut, Amrabat ve Hamit Altıntop transferleri ve de devre arasında takıma dahile edilen Sneijder ve Drogba önderliğinde gelen şampiyonluk ve şampiyonlar ligi çeyrek finali...

Rüya gibi geçen iki sezonun ardından ne olduysa lanetli mayıs 2013'te oldu...son iki sezonda harikalar yaratan Ünal Aysalne olduysa kontrolden çıktı...Önce yönetim değişti, 6 yabancı kısıtlaması bilindiği halde chedjou ve bruma hayli yüklü bonservis bedellerine transfer edildi, bu esnada alper potuk, gökhan töre ve hakan çalhanoğlu gibi genç ve gelecek vaad eden Türk oyuncular elden kaçırıldı...2014 yılı ise Galatasaray için daha büyük felaket oldu...hajrovic, ontivero, burdisso, telles transferlerinin akıl alır tarafı yoktu...Eboue-Amrabat-Chedjou-Bruma bile yabancı kısıtından kadroya giremezken, bu alınan adamların nasıl oynatılacağını kimse düşünmemişti....

Derken sezon tüm kaotikliği ile sona erdi...Aynı yönetim, yabancı oyuncu sayısı 5'e düşürülmesine rağmen hangi akla hizmet anlaşılmaz bir şekilde dzemaili ve pandev'i takıma dahil etti...Takım dağınık ve istikrarsız, teknik direktörler de savruk olunca ligin bu sezonu bizim için kabus gibi başladı...Önce yönetim gitti, sonra da Prandelli...Hamza Hoca elindeki toplama kadroyla aynı Lucescu'nun 2002'de bize yaşattığı, tadı damağımızda kalan şampiyonluğa güç bela götürüyor takımı...Luce 2002'de yıldızları üçlemişti, Hamza Hoca da dörtler inşallah...

Son iki sezonumuz yönetimsel anlamda kaotik ve travmatik hata-yanlış-saçmalıklarla dolu geçti...Spor akademilerinde "2 sezon üst üste şampiyon olmuş takımın içine transferle nasıl edilir" diye ders olarak okutulsak yeridir...rüya gibi 2 sezonun mimarıyla, kabus gibi 2 sezonun mimarının aynı kişi, yani ünal aysal olması da bambaşka bi mesle...2011 de dipten aldığı takımı zirveye çıkarıp, sonra aynı süratle uçuruma yuvarlamayı nasıl başardı bu adam ??? Hala anlamakta zorlanıyorum...

Renktaşlar artık şunu kabul etmeliyiz ki bu mayıs'ta yapılacak seçimlerde profesyonel bir yönetim işbaşı yapmalı...taraftar olarak 2020 yılına kadar geçekçi bir vizyon ortaya koyan, kulübün geleceğini ipotek altına almayacak olan bir yönetim işbaşı yapmalı...Borç meselesi kulak arkası edilemeyecek kadar ciddi bir sorun...önümüzdeki 2 sezonun transfer planlaması yanlış yapılırsa; söylemeye dilim varmıyor ama sonumuz Parma gibi olabilir...Galatasaray camiası ve taraftarı mevcut dinamiklerini artık faal hale getirmelidir...Kulüp taraftara açılmalı ve kongre üyesi sayısı artırılmalıdır, gayrı menkuller uygun finansal seçeneklerle değerlendirilmelidir, özkaynak düzeni ve futbol takımı yapılanması Porto örneğindeki gibi kurumsallaşmalıdır...

Bu hakikatleri ıskalarsak, canımız çok yanabilir...saygılar...selamlar...mayısta şampiyon olarak görüşmek ümidiyle...