Merhaba arkadaşlar;

Sanırım hepimiz transfer haberleri okuyup saç baş yoluyoruz. Eğer Galatasaray'ın tranfer politikası bu ise bitmişiz demektir. 

31 yaşındaki Bilal Kısa transfer edildi. Yekta varken Bilal neden transfer ediliyor? Yekta ile Bilal arasında kalite olarak uçurum mu var? 44 kişilik oyuncu grubunu 28 kişiye düşürmek isteyen bir futbol takımı 31 yaşındaki Bilal Kısa'yı transfer eder mi? 

Transfer haberlerinde miadı dolmuş, faydası sınırlı ya da hiç olmayan ama ismi olan ne kadar oyuncu varsa adı geçmekte. Mario Gomez, son 2 sezonunda yalnız 14 gol atabilmiş ve geçen sezon sakatlık geçirip uzun süre forma giymemiş. Podolski, Arsenal kariyerini tribünde veya yedek kulübesinde geçirmiş. İnter'e kiralık olarak gitmiş ama orada da bir varlık gösterememiş.

Bu iki isim rakibi karşısında Drogba etkisi oluşturacak, rakibi ismi ile korkutacak isimler de değiller. Milli takımlarında da tercih edilmiyorlar artık. Van Persie ve Gignac tercih edilmesi daha mantıklı. Gignac, istikrarlı bir oyuncu, her sezon aynı sayıda maç oynayabilen, bellibir gol ortalamasını son 5 sezonunda tutturabilmiş bir oyuncu. Van Persie, artık MANU ilk 11'inde sürekliliği olmasa da kulübeden oyuna katılıp müspet katkı sağlayabilen bir oyuncu. Halen ülkesi milli takımının vazgeçilmezi ve hala bir korkulu rüya.

Egemen ismi geçiyor mesela... BJK'dan nasıl ayrıldığı ne çabuk unutuldu? Futbolculuktan çok kasaplıkta usta, yaşı almış başını gitmiş. "Galatasaray taraftarı Egemen'i o forma altında görmek ister mi?" yönetim transfer yapmadan önce bu soruları kendine sormalı.

Sivassporlu Atıf söylentileri var şimdi de! Amrabad transferi akıllandırmamış yöneticilerimizi. Her futbolcu büyük takım futbolcusu değildir. İyi futbolcu olunabilir ama büyük takım futbolcusu olmak başka meziyetler de gerektirir. Atıf, birçok yönüyle bu kıstasın dışında kalır. Transfer edilmesi büyük bir yanlıştan başka bir şey olamaz. 

Bonservis bedeli olmayan oyuncular arayıp Ayew'i bu kulübe kazandırmamak büyük kayıptır. Hem yaşı, hem kalitesi, hem de istikrarlı oyuncu olması sebebiyle transferi elzem bir oyuncuyu kaçırmış bulunmaktayız. 

Konoplyanka için de transfer edilebilir oyuncu diyebiliriz. Ortalamanın üstünde kalitesi ile fayda sağlayabilir. 

Kaleci transferi için Mert veya Gökhan'ın transferi herkesi memnun eder diye düşünüyorum. Bonservis bedeli olmadan, Sinan Bolat'a ödenen milyon avrolar kadar maliyeti olmayan ancak Sinan Bolat kadar kalesinde güven veren isimler her ikisi de.

En saçma transfer şu olur; Semih'i satıp Serdar Aziz'i almak. Serdar'dan daha iyi oyuncu olan kendi evladın Semih'i satıp yerine transfer yapmak açıklanamaz bir hata olur. Arda Turan'ı satıp yerini dolduracak oyuncu bulamayan kulübümüzün eşdeğer bir hata daha yapmamasını umuyorum. 

Bugün ligimiz takımları için kıymete binen, Fernandao, Josue gibi oyuncuları Galatasaray neden bulamaz? Neden Galatasaraylı bir oyuncu transfer başarısı/mucizesi olarak anlatılmaz? Her ne kadar gidişi yöneticilik beceriksizliği olsa da Ribery için "helal olsun ya! Nereden bulmuşlar bu adamı?" dedirten maliyeti düşük, belki transferi riskli ama ucuz maliyetli taraftarı şaşırtan ve heyecanlandıran transfer yapılsın istiyorum.

Stoper, sağ bek, orta sahanın merkezinde oyunu her iki yönüyle oynayabilecek bir oyuncu, her iki kanatta oynayabilecek bir hücum oyuncusu ve iki forvet yani 6 transfer ile gücüne güç katması muhtemel olan kulübümüz ismi geçen transferlerle başarı sağlayabileceğini sanıyorsa yanılıyor hatta rüya görüyor. Başarı için daha iyileri gerekir, elindeki oyuncu grubundaki oyuncular ile transfer haberlerinde ismi geçenler arasında bir kalite farkı görmüyorum.