04
2015
Değerli Renktaşlarım uzun süredir haberleri ve yorumlarınızı takip ediyorum.
Bazı konularda taraflı,duygusal ve kuralları bilmeden yorum yapan arkadaşları dikkatle okuyorum.
Bu konular hakkında nacizane yorumlarımı sitede sizlerle paylaşmak istedim.
Hamza Hoca konusuyla başlayalım;
Bir çoğumuzun takik bilgisi zayıf ve oyunu okuyamıyor diye eleştirdiğimiz Hamza Hoca ;
takımdan ayrıldıktan sonra taraftarımızı ikiye böldü,evet yollanış şekli yanlıştı,ancak bazı oyuncu tercihleri ve en önemli maçlarda takımın kimyasını bozacak hamleler yapmasıyla gidişinin bize fayda sağlayacağını söyleyebilirim.
Mustafa Denizli Hoca'ya gelince;
mevcut seçenekler içerisinde takımı tanıyan,disiplinli,Türk Futbolcuların baş kaldıramayacağı nadir Hocalardan bir tanesi,özellikle kısa dönemde çok garanti bir hamle oldu bizler için.
Ancak bazılarının dediği gibi atak futbolu seven,gençlere şans veren bir hoca falan değildir.Bunları söyleyenlere çok gülüyorum.Genç arkadaşlara tavsiyem Fb ve Bjk nin M.Denizli zamanındaki maç ve istatistiklerini bulup bir incelesinler.Fb nin başında Alex veya Hoijdonk'un duran top(frikik ya da korner) organizasyonlarından attığı gollerde defansa kapanarak (maçlara adeta yatarak) şampiyon olmuştu,Bjk'nin başındayken de durum çok farklı değildi.Genç oyunculara şans vermeye gelince gerek Fb,Bjk gerekse Milli takımdaki tercihlerine bakarsanız tam tersi posası çıkmış oyunculara hastadır.Ama elinde yaşlılardan çok çok daha iyi bir alternatif varsa oynatır o ayrı.Lig Tv de yorumcuyken de sürekli söylerdi zaten maç tecrübeli oyuncularla kazanılır diye.
Sonuç olarak en zayıf olduğumuz takım defansı olayını kısa sürede çözecektir.Disiplini sağlayacaktır.İtalyan Kondisyoner Marrone ile birlikte devre arası kondisyon ve güç idmanlarıyla yüklemeyi sağlam yapacaktır.
Ancak yapılanmayı sağlayacak uzun vadedeki hocamız olamaz.Kısa vadelerin hocası ve maceracı bir hocadır.Nitekim 1989'da Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı final oynatıp,Lig Şampiyonluğunu alıp,Almanya ikinci liginden gelen teklife koşa koşa giderek Galatasarayı bırakmış bir hocadır.Bjk'nin başında da şampiyonluğu kazandığı sezonun ardından ertesi sezonun 2.ayında sağlık sorunum var diye Bjk'yi yarı yolda bırakmış,6 ay sonra da ne hikmetse iyileşip Azerbaycan Liginde sözleşme imzalamıştır.Tekrar söylüyorum uzun vadeli br hoca olarak düşünmemeliyiz!!
Sabri,Emre Çolak,Semih konusuna gelince;
Bu oyuncular şu an kötü oynayabilir,hata yapabilir,beklenen gelişimi göstermeye bilir.Ancak Galatasaray'da yıllardır bir saygı ve bir gelenek vardır.Galatasarayın altyapısından çıkmış oyuncuya saygı duyulurdu.Sabri bir çoğumuza göre yeterli olmayabilir,alır yönetim 2 tane taş gibi sağ bek,Sabri ilk 18'de olmasa bile sesini çıkartmaz,ama derlerse bu hafta ikiside sakat kalk sen oyna,kanıyla canıyla elinden geleni yapar.
Emre Çolak'ta kanat veya Selçuk tarzı ortasaha değildir.Kupa maçlarında Sneijder'i dinlendirip aynı bölgede şans verilirse daha iyi oynadığını görebilirsiniz.
Ayrıca şu yabancı kuralını bir Google Amcadan öğrenin.
1- 28 kişilik kadro'da en fazla 14 yabancı oyuncu olabilir.14 yabancı oyuncu varsa bir o kadar da Türk oyuncu olması şarttır.
2- En az 23 yaşından gün almış,Galatasaray altyapısından A Takıma çıkmış ya da 18-21 yaş arası Galatasaray A Takımında 3 yıl oynamış en az 3 oyuncu 28 kişilik kadroda yer almak zorundadır.(Bizdekiler Emre,Semih,Sabri bir de işe yaramaz Eray) Yani öyle onu sat bunu sat demekle olmuyor. 1,5 yıl daha A Takım kadrosunda yer alırlarsa Sinan ve Koray'da bu Statüye girecektir.
3- 18 Kişilik Maç Kadrosunda alt yapıdan çıkmış en az 1 oyuncu olmak zorunda.
4- 18 kişilik Maç Kadrosunda 2 kaleciden biri Türk olmak zorunda.
Bu kuralları bilmeden onu sat,bunu feshet diyerek,hatta tribünden yuhlayarak Türk futbolcularını demoralize etmenin kimseye faydası yoktur.
Lütfen eleştirileri sevgi,saygı çerçevesinde yapalım.
Teşekkürler...