02
2016
G.Saray taraftarı Ünal Aysal başkanlığında yıldız transferlere alıştırıldı ve yerli oyuncuların performansında bir düşüş olduğunda isyan bayrağını çekmek için gerekçe arar oldu..G.Saraylılık duruşu yerli oyuncularına da ismine bakılmaksızın armasına olan saygıdan ötürü sahiplenmek olmalı ezeli rakiplerimize malzeme vermemek olmamalı.Burak Yılmaz ,Umut Bulut ,Yasin Öztekin vs. bu oyuncular önceki sezonlarda takıma çok büyük katkılar yapmış isimler ancak kimi zaman dalgalanmalar olup performanslarının altına indiklerinde taraftarda bir tahammülsüzlük,sabırsızlık ve protesto sesleri yükseliyor herşeyden önce bu vefasızlığımızı ve nankörlüğümüzü gösterir..Lükse alıştırılan taraftarımız Ünal Aysal yönetiminden itibaren çehre değiştirmiştir..Taraftar profilimiz olumsuz sonuçlara ve ortaya konan oyuna dayanamaz hale gelmiştir ve eleştiriler yükselmeye başlamıştır..
Gelelim Dursun Başkan'a..Başkan geldiğinde hepimiz UEFA sıkıntısı ile yüzyüze olduğumuzu ve hiçde iyi bir konumda olmadığımızı da bilmekteyiz.Ünal Aysal'ın israf ve hoyratça harcamaları Gs'ın mali yapısını bozmuş olup kulübü Avrupa Kupalarından men noktasına getirmiştir..Dursun Bey'in tasarruf yapmaya çalıştığı açık geçmiş dönemlerde birileri zenginleşirken G.saray fakirleşti ancak bundan sonraki süreçte hesaplı hareket etmek G.Saray'ın menfaatlerini düşünmek gerekir.Değinmek istediğim bir başka husus ise teknik adam seçimi.Bu konuda hassas davranmak ve uzun vadeli bizi başarıya taşıyacak G.Saray taraftarını heyecanlandıracak en doğru ismin Mircea Lucescu olduğunu düşünmekteyim.Modern futbolu,çağdaşlığı,bilimselliği içselleştirmiş bir teknik adam G.Saray'a güç katar ve başarı süreklilik kazanır.Ancak sözleşmeler kağıt üzerinde kalmamalı ve plan programlar günü kurtarmak adına değil de uzun vadeli düşünülmeli.Geçmişten dersler çıkarmalıyız ve önceki yönetimlerin bıraktığı sorunları kişiselleştirip hesaplaşma ile zamanımızı ve enerjimizi kaybetmektense birleştirici ve yapıcı hareket etmeliyiz.Camia içinde küslükleri,kırgınlıkları ve dargınlıkları giderip yeni bir sinerji yakalamalıyız.Sırf G.Saray'in ismi için kişilere olan öfkemizi sükuta çevirmeli bazı meseleleri kol kırılır yen içinde kalır felsefesiyle idrak etmeli ve yutmalıyız..
Neticede herşey G.Saray için bu camianın varlıkları deniz yemeyen domuz mantığıyla hareket edenler 25 milyonluk bu kulübe gönülden bağlı taraftara ihanet eder ve helallik alamaz..!