11
2016
Son 2 maçımız arasındaki performans farklılıklarına bir üçüncüsü daha eklendi . Bu performans farklarının sebebi rakip mi yoksa bizim takım mı açıkçası iyi düşünmek irdelemek lazım .Açıkçası ben rakiplerin oyununa göre bizim oyunumuzun şekillendiğini düşünüyorum . Orta sahası daha zayıf olan Akhisar karşısında oyunu kolay alabilirken daha agresif olan Kayseri karşısında -ki burada hakemin Sow a göstermediği 3 sarı kartı da katarsak- bir türlü orta saha üstünlüğünü ele alamadığımızı ve atak sürekliliğini sağlayamadağımızı görüyoruz.
Maça kazanan takımın bozulmadan başlanması anlaşılabilir bir tercih ki karşılaşmaya kötü başladığımız da söylenemez biraz daha dikine oynamaya çalışan ancak bunu yaparken yine temposuz oynayan bir takım vardı sahada . Oyun sadece Bruma nın ayağına gelince hız kazandı ve bu görüntü maç boyunca değişmedi . 30. dakikadan ve özellikle Sabri nin anlamsız pas hatasından sonra oyun yavaş yavaş Kayseri nin lehine gidiyordu ve bu bölümde golü de yedik.Golden sonra takım bir anlamda şoka girdi ve Kayseri oyunu ele aldı . İlk yarı böyle biterken açıkçası takım yine de çok kötü değildi ve iki değişiklik birden bu şekilde kimse beklemiyordu sanırım . Bu değişikliklerin doğruluğu yanlışlığı tartışılabilir ancak hocanın bu cesaretine saygı duyduğumu belirtmek isterim . İkinci yarıda yapılan değişiklikler belki topu daha çok almamızı ve takımın birbirine biraz daha yakın oynamasını sağladı ancak topun bizde olması kadar nasıl kullandığımızın da önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk . En çok eleştirilen oyuncumuz olan Selçuk çıkınca da takımda yan pas-geri pas olayı devam etti bu da gösteriyor ki halen hücum varyasyonlarını oluşturamamışız . Ayrıca görüldü ki Tolga-De jong ikilisi ile oyun kurmak da kolay olmayacak . Tolga nın topla ilişkisi Selçuk kadar iyi olmayınca oyunun yönünü çevirmek ve şut pozisyonlarını iyi değerlendirmek konusunda sıkıntı yaşadık . Diğer taraftan Selçuk değişikliğini anlamlandırabilirken yasin-josue değişikliği doğru değildi bana göre . Hem gol atan moralli bir yasin vardı sahada hem de zaten maç böyle 2 hamleyi devrede yapacak kadar sıkıntılı değildi.Hoca 2 değişiklikle bir anlamda kendi elini kitlemiş oldu ve son değişikliği sakatlıkla yapınca da hamle şansımız kalmadı . Ayrıca oyunda kanat özellikli sadece Bruma kalınca tek tarafa yıkılıp sıkışan bir oyun oldu .Bu nedenle özellikle Yasin konusunda erken davrandığını düşünüyorum.
İşin enteresan tarafı şu ki ilk haftadaki problemler büyük oranda devam ediyor.
1-Wesley de dahil olmak üzere çok anlamsız top kayıpları ve pas hataları yapıyoruz ve takım geriye koşmak zorunda kalıp gereksiz yoruluyoruz
2-Hücumda varyasyon sayımız yok denecek kadar az olduğundan kapanan takımları açamıyoruz . Ayrıca o kadar yavaş tempoda pas yapıyoruz ki rakipleri zorlamıyoruz bile çoğu zaman
3-Hücumda pres yapmaya çalıştığımızda ileri dörtlü pres yaparken orta ikili ve savunma oyuncularımız devamını getirmediğiniden ve ileriye uzak kaldığından kolay top kazanamıyoruz ve aynı zamanda 3-4 oyuncumuz oyundan düşmüş oluyor.Bu çok temel bir problem herhangi bir 11 oyuncu ile çıktığımızda dahi takım bütünlüğünü koruyabilmemiz lazım . Benzer şekilde kim oynarsa oynasın rakibe yakın olmalı sürekli rahatsız etmeliyiz . Örneğin Nakoulma nın Hakan ı geçtiği pozisyonda Hakan mesafeyi daraltmak yerine uzak kalınca geçildi ve o arkasını dönene kadar Nakoulma ceza sahasına ulaşmıştı.Bu tarz pozisyonları çok yaşıyoruz rakipler çok rahat top yapıp yüzlerini kalemize dönebiliyorlar . Dediğim gibi bu çok temel bir problem oyuncularla girenle çıkanla alakalı bir durum değil ,rakibe uzağız.
4-Taraftarlar olarak takımı bir FM oyunu gibi görüyoruz ya da kendimizi playstation oynuyor gibi düşünüyoruz ve sürekli biri girsin biri çıksın şeklinde isteklerimiz oluyor . Ancak gerçekte bu durum böyle değil .Özellikle ikinci yarı gördük ki meseleyi tek oyuncuya indirgemek doğru değilmiş. Mesela Josue size sağ kanatta bir şeyler hayal ettirebilir ancak onu orada kullanabilmek için koşularla rakibin dengesini bozmalı ve boş alan yaratmalısınız ,ancak biz o kadar durağan oynuyoruz ki iyi oyuncularımız dahi sıradanlaşıyor . Eğer hareketli oynamazsanız savunma arkası koşular yapmazsanız rakibin kilidini bir türlü açamazsınız . Karabükspor maçında da böyleydi bu maçta da böyle oldu . Hatta öyle ki Karabükspor a attığımız son saniye golünde dahi orta öncesinde yan pas yapmaya devam ediyorduk rakibi zorlama çabasına giren bir oyuncumuz yoktu . Diğer taraftan takımın form durumunu Selçuk üzerinden çok fazla konuştuğumuzu düşünüyorum . İkinci yarıda o çıkınca da çok fazla bir şey değişmediği görüldü ve anladık ki problem sadece Selçuk değil . Ayrıca Tolga olağanüstü performasına rağmen topla ilişkide Selçuk kadar iyi değil . Selçuk iyi de napıyor diyenler olacaktır ama De Jong un yanında onun da çok ciddi performans artışı göstereceğini düşünüyorum . Kaldı ki ilk yarıda kötü bir Selçuk da yoktu sahada. Kim ne derse desin onun kıpırdanmasına bu takımın ihtiyacı var çünkü iyi bir Selçuk un yapabileceklerini biliyoruz ve onları yapacak bir oyuncu profili şuan kadromuzda yok . Tolga belki ilerde bunları bir nebze yapabilir ancak şuan için toplu oyunda Selçuk un aklına ihtiyacımız olduğu kesin.
Sorunların çözümü için hocanın öncelikle kafasında şablonu bir an önce oturtması gerekiyor .De jong fazla kiloları vermeli ve Tandemde kimler olacak ya da Selçuk - Tolga - De Jong mu deneyecek karar verilmeli .Oyuncularımız birbirlerine ve rakibe daha yakın olmalı daha agresif bir görüntüde olmamız lazım .Diğer taraftan ilerdeki oyuncular hücum pres yaptığında savunmayla mesafelerin açılmaması gerekiyor.her maç 4-5 pozisyonda mesafeler o kadar açılıyor ki rakipler presten kolayca kurtulurken oyuncularımız boşuna yorulmuş oluyor. Hücum varyasyonları konusunda çok yol almamız gerekiyor ki ligin çoğunluğundan kapanan savunmalara karşı oynayacağımızdan buna çok ihtiyacımız olacak .Ayrıca Podolski mutlaka takıma dönmeli çünkü kanattan içeri girip ceza sahasını karıştıran ve gol vuruşları mükemmel olan Poldi ye çok ihtiyaç duyuyoruz . Cavanda da takıma fizik kalite katacaktır ancak pres altında çok top kaybı yapmıştı geçen sezon buradaki performansını görüp değerlendirmek ona göre karar vermek lazım .
Kısacası takım ideal kadrosuyla oynayamadığından bir türlü doğru oyunu da bulamıyoruz . Kesin olan şu ki eksik de olsak herhangi bir takımın yapması gereken temel doğruların bir kısmını yapmıyoruz yapamıyoruz . Bu konuda hocaya çok iş düşüyor aksi takdirde ilerleyen dönemlerde işi çok zor görünüyor hele ki Fatih Terim konusu bu kadar gündemdeyken .
Ama yine de ; Galatasaray ın olduğu her yerde umut vardır !
Sevgilerler , hayırlı bayramlar ..