Ankaragücü 100 yılı aşmış ender kulüplerden birisi. Fakat futbolumuza renk katan, ligin olmazsa olmazı olan bu takımı hırslar, makam mansıp sevdaları, siyasi oyunlar ve ferdi menfaatlerin ön planda tutulması ne hale getirdi bir bakın. İlk 5i zorlayacak bir kadrosu varken, futbolcularına ödemeyi taahhüt ettiği ücretleri veremeyince hepsi bir bir gitti başka takımlara. Yani zarar katlandıkça katlandı. Kendisine sahip çıkacağını tahmin ettiği taraftar kitlesi ise ortalıkta görünmeyince bu durum kaçınılmaz oldu. Her şeye rağmen mücadele etmeleri, alt yapıdan gelen oyuncuların takımda kendilerini ispat edecek fırsatı bulup bunu ellerinden geldiği kadarıyla sahaya yansıtmaları ise takdire şayan.

Yukarıdaki nedenlerden dolayı dün GS’ın bu takımı yenmesi öyle çok abartılacak bir mevzu değil. Zaten abartan da olmaz popülist birkaç kişiden başka. Fakat dün Terim’in bu takım karşısına as oyuncuları çıkarmaması gerçekten üzerinde durulması gereken bir konudur. Aslında böyle yapması hem rakibe saygı duyup durumundan faydalanmak istemediğini hem de as oyuncuların olası rehavetine engel olup dinlenme fırsatı tanıması ve yedek oyuncularının da durumlarını görmesi açısından çok kazanımlı bir hamle oldu.

Yedek kadroda ilk 11i zorlayacak tek isim ise Riera oldu. Sercan, Ceyhun, Gökhan Zan, Sabri, Çağdaş ve oyuna girdikten sonra Yiğit henüz ideal 11 kurgusunda esamisi okunacaklardan değil. Oyuna giremeyenlerden Aydın, Serkan Kurtuluş ise artık GSda bile düşünülen isimlerden değil. Acaba Ankaragücü’ne Aydın’ı hediye etsek ayıp etmiş olur muyuz? Yalnız bu maçta yedek kulübesine baktığımızda bu oyuncu girerse pozitif manada oyunu komple değiştirir diyeceğimiz bir oyuncu da yoktu. GS’ın üst üste galibiyetlerinin takım oyunu oynamasından kaynaklandığı da ayan oldu. Bu kötü bir şey değil tabi ki ama yine de oyuna girdiğinde taraftarı heyecanlandıran birinin olması gerekir. Buna yönelik bir sürü transfer çalışması ise maalesef olumsuz geçti. Zaten GS’ın lig için değil Avrupa için transfere ihtiyacı var ve bunu da sezon sonunda yapacak büyük bir sürpriz olmaz ise son bir haftada.

Bugün 58. maddenin görüşüleceği gün. Taraftarımızın uzun zamandan beridir ilk defa bir şeyi organize ve mana yüklü olarak protesto etmesi de maçın güzel yanlarından birisiydi. Ankaragücü lehine yapılan tezahüratlar da hakeza. Bugünün sonunda 58. madde ile ilgili ve bu seneye dair akil ve maşeri vicdanı rahatsız etmeyecek kararlar alınacağını ümit ederek herkesi selamlıyorum.

Saygılarımla…