2016-2017 sezonuna bir hevesle başlamıştık oysa ki.Riekerink'le umutlu başlamıştık.Süper kupayla girmiştik sezona ve vasatın biraz üzerinde futbolla.Ama hepimiz farkındaydık kendimizi kandırdığımızın.Biliyorduk uzun soluklu olmayacaktı bu iyi gidiş.Yavaş yavaş kötü sonuçlar gelmeye başladı ve yerlere göklere sığdıramadığımız Riekerink Bey'e tepkiler yavaş yavaş başladı.Kötü sonuçlar devam etti,sonuçlardan öte oynanan futboldan hiç memnun kalamadık.Neredeyse pozisyonsuz bitirdiğimiz maçlar oldu.

    Riekerink Bey gönderildi.Yerine Karabükspor'u çalıştıran Igor Tudor getirildi.Galatasaray taraftarının yıldızının bir türlü barışmadığı Dursun Özbek'in bu aksiyonuna aslında içten içe hepimiz çok sevindik.Karizmatik,hırslı,inatçı karakterli bir teknik adama ihtiyacımız vardı.

   Igor Tudor'da, aslında Galatasaray taraftarının görmek istediği ''hırs ve agresiflik'' gibi özellikler fazlasıyla mevcut.Sistem değişikliğiyle başladı ilk maçlarına.Hücumda 1 kişi fazla olmaktan bahsetti.3-4-2-1 gibi bir sistemle oynamaya başladık.Antrenmanda futbolculara fazlasıyla yüklenildi.Kondisyon aşılandı.Fazla değil ''biraz-biraz'' zevk vermeye başladı futbolumuz.

   Şimdi vakit sabırlı olma vaktidir.Biraz sabır sonrası çok güzel şeyler olacak.Tudor Galatasaray ruhunu takıma yavaş yavaş aşılayıp istenilen agresiflik ve hırs düzeyine getirecektir takımı.Bunlarla beraber de çok güzel futbol çıkacaktır ortaya.Bu sezon için öncelikli amaç Şampiyonlar Ligi olmalıdır.Geleceksezon bizim sezonumuz olacaktır.DİRİLİŞ 2017-2018 sezonu itibariyle başlayacaktır.