21
2017
Takımımız son iki maçtır iyi bir futbol sergiliyor yani maşallahı var. Görünen o ki artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, artık futbolcuya dayalı düzen bitti. Başta Başkan ve Teknik direktör olmak bütün futbolcularımız teşekkürü hak ediyorlar. Son iki maçın kısa bir analizini yapacak olursak; Ne değişti de bu şekilde bir patlama yaptı takımımız? Yeni gelen futbolcular otomatikmen kaliteyi de yukarı çektiler ve rekabet ortamı arttı. İkinci olarak Tudorun sezon başı yüklemeleri semeresini yeni yeni göstermeye başladı. Son olarak ta takımda yapılan bahar temziliği. Oynadığımız iki maçında analizini şu şekilde yapalım.
- Kayseri maçı; Uzun zamandır bu kadar baskılı ve karşısındaki rakibi bu kadar sindiren bir Galatasaraay izlememiştik. Tek kelimeyle muhteşem bir başlangıç oldu. Ancak gene duran top ve yenen çok basit bir gol arka direk gene boş? Ben merak ediyorum bu bekler asli görevlerinin ne olduğunu neden bir türlü kabul etmezler. Rakibi sürklase etmişsin sağlı sollu vuruyorsun hatta doğru düzgün pozisyon vermemişsin. Neden böyle basit goller yemeye devam ediyorsunuz. Rahmetli babam " Rakibine atabildiğin kadar gol atacaksın yetinmeyeceksin, ama asla onu küçük düşürmeyeceksin ve dalga geçmeyeceksin" derdi. İlk maç tan sonra skor ve oyun güzel olunca ne oldu? Seyircinin, hakemlerin, yazarların, rakiplerin saygısı bir kat daha arttı. Rakip takımlar artık ellerini kollarını sallayarak gelip buradan puan veya puanlar alıp gidemeyeceklerini çok iyi biliyorlar.
- Osmanlı deplasmanı; Deplasman da ne yapacaklar sorusuna ilk 45 dakika da muhteşem oynayarak cevap verdiler. Ancak bir ikinci yarı var ki biraz sıkıntılı geçti özellikle 1-3 olduktan sonra. İkinci yarı Osmanlı bir baskı kurmaya çalıştı acaba gene eskiyemi dönüyoruz? sorusunu sordum kendi kendime çünkü top çıkartmakta biraz zorlandık. Allahtan geçen seneden farklı olarak topu ayağa iyi oynayabilen bir takım olmaya başlamışız. Tam da bu nokta da insanın aklına şu soru geliyor. Takım oyundan düştüğü zaman Gomis de yoruldu ise yada o anda oyunda yoksa Tudor'un bir B hatta C planı olmalı. İleride baskı yapın şeklindeki kenardan müdahaleleri her zaman yetmeyebilir. sonuçta takımın her nekadar fiziki kapasitesi yerinde olsa da oyundan düşebilir, hatta rakibe geri dönüş şansı verebilir. Bu tür durumlarda iki şey yapılabilir. Birincisi 3 tane taze kan alacaksın orta sahaya ki oyunu tutabilesin, ama yedek kulübesi Selçuk ve Erenin dışında bu iş için zayıf kalıyor. İkincisi baskı yediğin ve topla çıkamadığın durumlarda uzun vurabilmek için ilerde çok iyi top tutabilen ve sırtı dönük oynayabilen arkadaşlarına nefes aldırabilecek ekstra bir forvet alternatifin olacak. Son olarak bu takımın sol kanadı da işler hale getirilirse kolay kolay sırtı yere gelmez. İkinci maçtan sonra ne oldu peki? Saygı iki kart arttı rakip takım antrenörleri aman yenilmeyelim de belki bir puanı kurtarırız diyecekler. Ama zihinlerde şu soru olacak acaba Galatasarayın kurduğu baskıyı biz onlara kurabilirmiyiz? Evet ligin başında bunu yapmaya kalkarlarsa GS onlardan bir adım önde olduğu için darmadağın olma riskleri var çünkü GS karşı ancak 30 dakika baskı uygulayabilirler. Sezon ortası olsa bu rakam 45 dakikalara bile ulaşabilir ama 60 dakika bunu uygulayabilen bir takım çıkmadığı sürece karşımızda işleri hayli zor. Son olarak kanımca takımımızın iki transfere daha ihtiyacı var. Taş gibi bir solbek ve süratli neyaptığını bilen gerektiğinde sorumluluk alabilen bir sol kanat. Kimleri tarif ettiğimi siz anladınız. Kalın sağlıcakla....