Oyuna gelmeyin!

 

Önce Denizlispor beraberliği, sonra Mersin İdmanyurdu karşısında alınan 4-0'lık skora rağmen oynanan kötü oyun, son olarak da Gençlerbirliği mağlubiyeti... Bu gidişatı iki açıdan değerlendireceğim.

Son haftalarda artık ayyuka çıkan "Federasyon ve hakemler" tartışmaları, Galatasaray camiası üzerindeki olumsuz etkilerini göstermeye başladı. Taraftarlar ve yönetim arasındaki sıkıntılara, bir de hakemlerin yönetimi ve federasyondaki olaylar da eklenince, hem futbolcularda hem de teknik heyette bir moral bozukluğu belirdi. Bu da doğal olarak oyuna yansıdı...

Teknik açıdan baktığımızda ise, Gençlerbirliği maçında Hasan Şaş'ın yokluğu fazlasıyla hissedildi. Galatasaray, rakip karşısında neredeyse sahada hiç yoktu. Aslında hafta içerisinde oynanan Mersin İdmanyurdu maçında bu kötü oyunun sinyalleri verilmişti.

Bu hafta bir kez daha Heinz'ı yazacağım. Bu konuda Gerets de benimle hemfikir aslında. O da iyi oynamadığının farkında... Neden mi? Heinz'ı, oynadığı neredeyse bütün maçlarda ikinci yarıda oyundan aldı. Marek, yine bu maçta da yerini Özgürcan'a bıraktı.

Bir kulüp yabancı transferi neden yapar? Çeşitli ve "ayırıcı" özellikleri ile takıma güç katması için. Bu transferde kriter olarak sadece "sol ayaklı olması" özelliği arandıysa ona diyecek bir sözüm yok. Fakat belirli özellikleri gözetilerek yapılmış bir transfer ise Marek Heinz, o özellikleri de şu ana kadar kimse görmedi.

Transfer konusunda yine aynı kısır döngüye gelindi. Sezon başında alınan yabancılar, muhtemelen devre arasında gönderilecekler. Ve yine hem futbol, hem de maddi açıdan zarar edilecek.

İliç bu takımda bir kurtarıcı değil ama kaliteli bir futbolcu ve elinden geldiğince yararlı olmaya çalışıyor. Hakan Şükür-Hasan Kabze değişikliği bu hafta da olmadı. Hasan, Mersin İdmanyurdu maçında kötü oynamış olsa da yine de Gerets, bu maçta şans vermeliydi.

Orta alanda, Gerets artık yavaş yavaş Ayhan'ı Saidou'nun yanına monte etmeli. Ayhan hem defansif açıdan hem de hücuma vereceği destek ile orta sahadaki açığı giderecektir.

Denizlispor maçında Ali Sami Yen'e yine 8 bin kişi geldi. Taraftarların yönetime prostestosu zaten bilinen bir şey. Fakat özellikle bu dönemlerde taraftarların Galatasaraylılığını en iyi şekilde göstermeleri, futbolculara ve teknik heyete gereken desteği sonuna kadar vermeleri gerekir...

Değinmeden geçemeyeceğim bir nokta da, geçtiğimiz günlerde başkanların savaşında, Özhan Canaydın'ın aslında ne kadar etkisiz kaldığını görmüş olmam. Tahkim Kurulu'nu basmalar, istifalar, alınan kararlara karşılık yapılan açıklamada, "Burası dağ başı değildir" derken bile elindeki kağıttan okurken bana hiç de etkili bir açıklama yaptığı izlenimini vermedi açıkçası. Bu konuda İlhan Cavcav'ı sonuna kadar kutlamak gerekir. "Vizyon" farkı böyle birşey demek ki...



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler