"Terim'e güven, gerisini merak etme sen" Gheorghe Hagi işte böyle söylüyor

Galatasaraylılar için o hala bir efsane... 10 numaralı formasıyla tribünleri ayağa kaldıran Gheorghe Hagi'nin ismini duyan her Galatasaraylı hala büyük heyecan duyuyor. Bizde 2002'nin son günlerinde Büyük Usta'yla konuşmak için Romanya'nın şirin kenti Braşov'un yolunu tuttuk. Hagi kendi otelinde karşıladı bizi. Son derece sempatik, sıcak davrandı bize ama belli ki içinde hala biraz burukluk vardı...

"Türkiye'yi özlüyorum. Romanya'ya döndükten sonra bu özlem daha da arttı" diyerek başladı söze... Ve Galatasaray'dan hiçbir teklif almadığını anlattı. "Bana bu zamana kadar ne Fatih Terim'den ne de başkan veya yönetimden Terim ile beraber çalışmak için hiçbir teklif gelmedi. Bir teklif alsaydım elbette düşünürdüm. Terim ile çok güzel 4 yılım geçti. Öyle bir insanla çalışmam deyip kesip atamazsınız. Bunu düşünürdüm" derken anladık ki gönlü hala Galatasaray'da görev almaktan yana...

Söz Fenerbahçe'ye gelince duraksıyor Hagi... "F.Bahçe'den de hiçbir teklif almadım. Ama teklif alsam gurur duyup, onu da değerlendirirdim. F.Bahçe de Türkiye'nin büyük kulüplerinden biri. Ancak tabii ki benim için önce G.Saray. Ama olmazsa neden başka takım olmasın? Bu olayı profesyonelce düşünüyorum ve bir an önce de teknik direktör olmak istiyorum. Futbol olmazsa ben yaşayamam. Futbolu çok seviyorum" diyor Hagi...

Bir an önce takım çalıştırma isteğinde olduğunu söylerken gözlerindeki parıltı hemen farkediliyor... "Galatasaray çok eleştiriliyor" diyecek oluyoruz... Lafı hemen ağzımızdan alıyor Büyük Usta...

"G.Saray'ı bu sezon sadece TV'de seyrettim. Yalnızca 1-2 maçını çıplak gözle gördüm. Belki şu an çok iyi değil ama yine de iyi. Fazla içinde olup bir de seyredemediğim için fazla yorum yapmam doğru değil. Futbol her an ve çabuk değişen bir olay. Bugün kötü olan yarın iyi olabilir" diye biraz da lafı yuvarlıyor Hagi... Biraz daha üsteliyoruz... "G.Saray için şu anda bir şeyler önermek, tavsiyede bulunmak çok zor. Çünkü ben yakından takip edemiyorum. Ama Terim takımı herkesten daha iyi biliyor. İnsanlar ona biraz zaman tanınırsa en iyisini yapıp yine özlenen G.Saray'ı yaratacaktır" diyor ve taraftarı Terim'e güvenmeleri için uyarıyor...

Popescu'nun dönüp dönmeyeceğini soruyoruz kendisine... "Popescu benim bacanağım. G.Saray'da oynamak istiyor. Ama onu alıp almama konusundaki kararı Fatih Terim verir. Daha düne kadar milli takımda oynuyordu. Onu bütün dünya tanıyor, yeni bir futbolcu değil. Bu konuda son karar Terim'indir" diyor ve topu eski hocasına bir kez daha atıyor...

"Yabancılar pek iyi çıkmadı, senin önerin var mı" diyoruz Hagi'ye... "Yabancı futbolcuların G.Saray'da bu sezon sorun yaşadıklarını ben de duydum. Ama ben G.Saray'a ilk geldiğimde böyle sorunlar yaşamadım. Uzak ülkelerden alınan futbolcular her zaman risklidir. Çünkü Türkler'in yapısını bilmiyorlar. Örf ve adetlerini bilmiyorlar. Oysa Romanya gibi yakın ülkelerden gelen futbolcular çabuk adapte oluyor. Örneğin, Lucescu ve Pancu. Çünkü Türkler'in mantalitesini iyi bildikleri için adaptasyon sorunu yaşamıyorlar. Türkiye-Romanya arası yaklaşık 1 saat. Türkiye-Brezilya arası ise 1 güne yakın, bu da ayrı bir faktör" yanıtını veriyor Hagi...

Peki bize iki, üç isim verir misin" diyoruz Hagi'ye... Türk takımlarında yıldız olabilecek örnekleri sıralıyor... "Romanya'da yeni Hagi'ler yetişiyor. Şu anda 10 numara olarak üç tane söyleyebileceğim isim var. Bunların başında Parma'da Mutu, D.Kiev'de oynayan Cernat, Brugge'de oynayan Stoica. Zaten Romanya'da iyi oyuncular dışarıda oynuyor. Onlar da büyük paralar kazanmaya başladılar" diyor Romen yıldız...

Sıra yalnız Fenerbahçe'nin değil tüm Türkiye'nin konuştuğu bir oyuncuya geliyor... "Ortega için ne düşünüyor" diye merak ediyoruz. "Ortega çok iyi bir futbolcu" diye başlıyor söze... Ve ekliyor: "Eğer ben bir takım çalıştırsaydım her zaman Ortega gibi bir yıldıza her zaman yer bulurdum. Lorant uzaktan gördüğüm kadarıyla hata yapmış. Böyle bir futbolcuyu gözardı etmemek lazım. Böyle yıldız futbolculara her zaman takımda yer bulmak gerekir. Taraftarı ateşlerler, maçlar kazandırırlar..."

Denizlispor-Beşiktaş maçında Erol Ersoy'un çok büyük bir hata yaptığını söylüyoruz... Biraz duraksıyor, yüzü asılıyor: "Erol Ersoy olayı benim için kapandı. O olayı yaşanmamış olarak düşünüyorum ve bu konu hakkında da konuşmamak istiyorum" diyerek yeni yılda FIFA listesinde yer almayacak Tokat'a övgüler yağdırıyor...

 "Fatih Terim ile Lucescu'yu medya karşılaştırmak istiyor. Çünkü onların işi bu. Ürettikleri malı satmak için böyle yapmak zorundalar. Bence ikisi de 5 yıldızlık hocalar. Fatih Terim ile 4 yıl çalıştım. Hiçbir problem yaşamadım. Ona saygım var. Onun da bana... Şimdi de çok iyi arkadaşız. Çok iyi bir teknik adam olduğu bundan önceki döneminde 4 yıl boyunca G.Saray'a yaşattığı başarılarla zaten ortada. Başka söze gerek yok.

Lucescu, G.Saray'a ilk geldiğinde herkes eleştiriyordu. 'Otoritesi yok, sert değil' diyorlardı. Ama şimdi Türkiye'de herkes onu çok seviyor. Demek ki bekleyip görmek lazımmış. Kendisi bana büyük emek verdi. Daha çok genç yaştayken beni Romanya milli takımına aldı. Kendisiyle de herhangi bir problemim olmadı. Kısacası her ikisi de büyük hocalar. Karakterleri ise farklı. Onları karşılaştırmak doğru olmaz.2

Söyleşimiz biterken Hagi "Son olarak Türkiye'nin yeni yılını kutlarım. Herkes biraz daha sakin olursa her şey daha güzel olur" diyor ve Braşov'dan Türkiye'ye selamlarını yolluyor.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın