Keyfimizin yerinde olduğu noktalar da var, olmadığı noktalar da... Inter ve Liverpool ile oynanan 2 maçta hele hele kalede daha Muslera olmadan gol yemeden ayrılmamız en dikkat çeken noktaların başında geliyor... Liverpool karşısında alınan net skor karşısında “Golleri kim attı?” sorusuna verilen “2 Baros, 1 Elmander” cevabı da çoktandır unutmuş olduğumuz netlikte... Daha düne kadar takımımızın Avustralyalılar'ı için “Kewell 4, Neill 2 haftadır sakatlar” diye düşünen camiamıza ilaç gibi geliyor bunun gibi pozitif gelişmeler...

TT Arena’ya gidiş anca metro ile olursa keyif alınacak durumda... Dönüşte ise “özel şöförlü aracınız” sizi stadın alt katındaki otopark katlarından birinde beklemiyor ve 20 dakikada lüks aracınızın içinde sıkılmıyorsanız en şanslı azınlıktan sayabilirsiniz kendinizi... Eğer metroyu seçecekseniz stattan çıkıp 10 dakika uzaklıktaki 4. Levent’e yürümenize engel oluyor mevcut düzen.. Eğer TOKİ’nin inşa etmekte olduğu hastanenin inşaatında çalışan işçilerin barındıkları kulübelerin yanından yürümek istiyorsanız çamurlu ve zor bir yolculuk bekliyor sizi... Tercih sizin... Dilerseniz 15 dakika çamurlu tırmanış ve ardından 5 dakikada 4 Levent’e varırsınız, dilersenizde oturduğunuz koltuğun konumuna göre stattan karizmayı çizdirmeyerek erkenden çıkarak 15-20 dakikada, isterseniz maç sonunu bekleyerek yaklaşık 40 dakikalık bir bekleme sonucu metroya ulaşabilirsiniz..Tabii maça gelen 50 kusur bin taraftarın hemen hemen hepsinin evi metro güzergahında olduğu için herkes hemen evine zamanında varmış olur(!)... Ben hemen metro çıkışında, yol tarafında olan yerimden maç bittiğinde çıkıp metro ile aracımı Kanyon’dan aldıktan 10 dakika sonra eve vardığımda maç biteli tam 1 saat 35 dakika olmuş idi...

Uzun lafın kısası şu anki düzende oynatacak yedek stoperi olmayan Galatasarayımız'da olmayan bir şey daha taraftarın stattan nasıl eve döneceği... ”Canım metro var, ne kadar kolay giriş çıkışı” tarzında söylemlerle kendini avutan avutsun, toplu taşıma + özel araç ile 6 km’lik yolu 95 dakikada alabiyorsam burada ciddi bir sorun var demektir..

Yetkililerden önemli ricam, bir an evvel bilhassa maç çıkışlarında taraftarlarımızı merkezi noktalara taşıyan otobüsleri tekrar aktive etmeleri...

Fatih Hoca aklındaki top rakipteyken oyuncularımızın hepsinin “behind the wall” yani “topun gerisinde” olmasını istiyor..En uçta görev yapan Kazım ve Baros’un bile itina ile bu kuralı hayata geçirmiş olması 180 dakikadır gol yemiyor olmamızın en önemli sebeplerinden birisi... Bunun yanı sıra defansta Gökhan’ın rakip forvetlerin kendisini çokta bunaltmayan 1-2 pozisyonunda adamını kaçırması bizim de tadımızı kaçırmadı değil... 27 yaş ortalamasına sahip Baros-Elmander-Stancu-Kazım elde iken aynı yaştaki Adebayor’a +50 m TRY seviyelerinde para vermeyi düşünmekten ziyade Ufjalusi’nin sağ bekte, Sabri’nin de orta sahada iyi iş yapmasına aldanmamalı ve 30 yaş ortalamasındaki 2 stoperimize alternatif yaratmalıyız... Bu açıdan bakıldığında Eboue transferi çok daha anlamlı ve mantıklı geliyor kulağa... Terim’in en sevdiği şeylerden olan “oyuncuyu birkaç mevkiide kullanabilmek için” biçilmiş kaftan olan Eboue kadroya katıldığında stoper, defansın önü ve sağı için bir anda yeni alternatifler yaratmış olacağımız için ağırlığımızı buraya vermeliyiz..

Transferde harcanan paralardan söz açılmış iken hocanın maç sonrası çıkışlarına değinmemek olmaz... 18 Mayıs 2000 tarihinde hepimizin dünyanın en mutlu insanı olarak uyanmamızın en önemli sebebi olan Fatih Hoca’nın kulubün yönetimindeki herhangi bir yöneticimize hele hele medya aracılığı ile bu kadar yüklenmesi hiç bir şekilde doğru değil... Herkes bu sene “Söz konusu Galatasaray ise gerisi teferruattır” söylemi ile çıkmışken en doğru sonucun aynı zamanda kulubümüz için en optimum olan sonuç olacağını da unutmamalıyız..

3 maç öncesine kadar fark yaratamayan çift forvet dizilişinden vazgeçip tek forvet arkası 4’lü hücumcularla oynuyor olmak şu an için en uygun şablonlardan biri... Takımın doğru yola girdiğini ama bazı mevkiilere yapılacak 1 bilemedin 2 transfer ile şampiyonluğun en önemli adayı olacağını belirterek bitirelim yazımızı..

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın