Duyamayacaklar!

Webaslan.com yazarlarından Evren Göz, sarı-kırmızılı takımın gol sevinçlerinden ileriki günlerde yaşanabilecek sıkıntılara kadar birçok konu hakkında değerlendirmeler yaparken önemli bir de göndermede bulundu.  

Webaslan.com
Duyamayacaklar!
EVREN GÖZ YAZIYOR...
evrengoz@yirmidort.tv

Gol sevinçleri, takımların durumu hakkında bilgi veren görüntülerden biridir. Örneğin 2001 yılında Fenerbahçe'ye deplasmanda gol atan Suat Kaya, pek sevinmemişti. Oysa bir gol kalmıştı oradan şampiyonluk çıkarmaya, ama o gol gelmedi. Suat Kaya'nın golünün sevinci de olmadı. Takım içindeki sorunlar o yıl gündem konusuydu. Ki, sonra dağılma süreci hızlanarak devam etti.

Kim unutabilir Ali Sami Yen'de seyircisiz oynanan mücadelede, kapalının önünde Hakan Şükür, Arda Turan, Ümit Karanlı kadronun kaşkollarla, şapkalarla taraftar gibi kutladığı golün sevincini?

Türk Telekom Arena'daki Beşiktaş maçındaki Elmander'in son dakika golü, sevinciyle birlikte düşünüldüğünde şampiyonluğun habercisi gibiydi. Kadronun çoğu Galatasaray formasıyla ilk zaferine yürüyor. Bunun hırsı, coşkusu başka hiçbir şeyde yok.

Galatasaray, Semih Kaya'nın tutkusuyla, Muslera ve Eboue'nin başarı alışkanlığıyla, Ujfalusi'nin tecrübesiyle yoluna emin adımlarla devam ediyor. Üstelik onlara katılan eski dost Necati Ateş de gollerini birer birer sıralamaktan geri kalmıyor. Sivasspor deplasmanında attığı ilk gol, yılın en güzel gollerinden biriydi.

Ancak Galatasaray'ı bekleyen iki tehlike var. Birincisi gereksiz görülen kartlar. Bazen itirazdan, bazen kontrolsüz güçten zamansız ve gereksiz şekilde kart gören çok oyuncu var. Terim'in takımlarında bu bir alışkanlık. Başarıyı getiren unsurların içinde risk almak, baskı kurmak, sahanın belli bölümlerine belli dakikalarda hücum pres yapmak gibi faktörler de var. Hücum presi yapmak, bunu altyapıda almamış biri için kavga etmeye dönüşüyor. Bu kavga da kart getiriyor doğal olarak. Örneğin Hasan Şaş,futbolculuk zamanında rakibin yakasına yapışır bırakmazdı...Bu, yıllar geçtikçe değişimeyen özelliklerinden biri olmuştu. Engin Baytar'dan, Emre Çolak'tan pres isteyince sonuçları faul oluyor genelde. Takım tüm maçlara üst düzey motivasyon ile çıktığı için hatalı kararlara verdiği tepki de büyük oluyor. Üstüne, itiraz eden kişinin futbol karakteri de eklenince cezalı durumlar doğuyor. Terim, bu yıl Melo'yu defalarca kırmızı kart görmekten kurtardı. Sonra da görüntülü analizlerle Melo'nun nabzının normal attığı dakikalarda oyuncusuna birebir gösterdi hatalarını. Florya'da işler bugünlerde gayet iyi gidiyor.

Galatasaray'ın ikinci sorunu da sakatlık. Çünkü play-off denen sistem dönemsel performansın belirleyici olacağı müthiş bir icat. Çağımızın en nadide buluşu. Bu buluşta, ilk 11'de forma giyen 4 oyuncu çok kritik. Ujfalusi-Semih ve Melo-Selçuk...Bu ikililerden birinde herhangi bir değişilik olursa sistem kökten etkileniyor. Bu isimlerin arkasında bekleyenler, sezon değerlenirmesi göz önüne alındığında çok geride. Olası sakatlıklar can sıkabilir. Bu durumda yedeklerin yıl içinde kendilerine ne kadar baktıkları şampiyonluk için belirleyici olacaktır.

Yönetim, bir yandan da önümüzdeki yıl için transfer çalışmalarına devam ediyor. Şampiyonluk gelirse, Galatasaray'ı en azından 3-4 yıl boyunca çeşitli yıldızlarla donatmanın hesabını yapıyorlar. Şampiyonlar Ligi geliri, önce Melo'nun kazanılması için düşünülecek. Ancak 13 milyon euro değil Melo için önerilecek değer. Sıkı bir pazarlık olacak. Ardından Terim'in sezon başından beri istediği golcü takıma kazandırılacak. Dünyaca ünlü golcünün bir ada ülkesinden kopup gelme ihtimali çok yüksek. Milan Baros, Ayhan, Servet gibi isimler yol ayrımında. Ayhan, futboldan sonra kulüp bünyesinde kalmak istiyor. Baros ve Servet'i önümüzdeki yıl başka renklerle izleyebiliriz.Terim, Riera konusunda son kararını vermiş değil. Riera her ne kadar beklentileri karşılayamasa da klas futbolcu. Play-off'ta enteresan işlere imza atabilir. Tecrübeli hoca da elindeki bu kumaşı doğru yerde değerlendirmek istiyor. Galatasaray'ın önümüzdeki yıl izleyeceği transfer rotasında gurbetçileri de göreceğiz. Burada yıl boyunca yüzlerce maç izleyen ekibin raporları belirleyici olacak. Fatih Terim'in yeni bir Ceyhun Gülselam daha bulacağından kimsenin şüphesi olmasın. Gurbetçi oyuncuların yanısıra yerli yıldızlar da kadroya katılmaya çalışılacak ancak bunun için büyük bütçeler ayrılmayacak. Galatasaray, Selçuk İnan ve Engin Baytar transferlerindeki akil duruşunu devam ettirecek. Doğru olan da bu. Özellikle anadolu kulüplerinin istediği yüksek bonservis ücretleri, yerel kulüpçülük anlayışımızın çıkmazlarından biri.

Kadroya her kim katılırsa katılsın, sonuna kadar mücadele eden isimler olacağı için Galatasaray taraftarı Avrupa yolunda takımını alkışlayacaktır. Şampiyonlar Ligi müziğinin TT Arena'da çalındığı ilk maç Maldini ile Dida'yı getirmek gerek aslında efsaneler anılıyor kapsamında. Bakalım yanındaki Dida'yı duyabilecek mi Maldini?

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler