EVREN GÖZ YAZIYOR...
evrengoz@yirmidort.tv

Çok çabuk geldi Gaziantepspor rövanşı. Türk Telekom Arena'daki hakem faciası hala akıllardayken, ışık hızına yetişmeye kararlı ligimizde yeniden Gaziantepspor ile yeniden karşılaştı Galatasaray.

Sahaya yeni transferi ile çıktı Terim'in ekibi. Baros'un yokluğunda Necati'yi koyup onun hırsından ve forma özleminden faydalanmak beklenen tercihti.

Galatasaray oyuna baskılı başladı, savunmasını öne çıkardı ve zaman zaman harika hücum pres örnekleri sergiledi. Bu periyotlar gelecek için umut verici. Bunu dakikalara yaydıkça, oyuncular değişse bile felsefe benimsenmiş olacağından neticeler gelecektir.

Maçın ilk yarısında golün gelmemesi ikinci yarı için bir patlama yaşanacağına işaret eder gibiydi. İki takımdaki yetenekli oyuncular çıkıp skoru değiştireceklerdi, öyle de oldu. Bu takımın hücum gücüne sezon başından beri takviye yapılmasını isteyen Terim, ayağına gelen Necati fırsatını kaçırmadı. Necati de uzun zamandır istediği sarı kırmızı formaya sonunda kavuştu. Galatasaray ve Necati Ateş bu dönemde birbiri için en iyi tercihlerdi. Golünü attı, moralli bir şekilde yoluna devam edecek...

Takımın sağ ve sol kanadında oyuna başlayan Emre Çolak ve Engin Baytar elinden geleni yapsa da, asıl yerlerinde oynamadıklarından uzun vadede fayda sağlayamacaklar. Oyun zekaları ve teknik kapasitelerinden dolayı forma giyiyorlar ancak bu takım Avrupa'da başarı istiyorsa mutlaka iki iyi kanat oyuncusu bulmalı. Hedef Şampiyonlar Ligi'nde başarıysa bunun ilacı Yiğit Gökoğlan da olamaz şu an için. Fırsat verilirse milli takıma kadar yükselecek potansiyele sahip ancak Galatasaray büyük başarılar için özellikle kanatlara iki tane yıldız almalı. Bu, Riera da değil...Çare Riera da olamaz çünkü futbolun dili ve kimya biliminin tüm kuralları gösteriyor ki Riera'nın yetiştiği mahalledeki futbol ile bizm futbolumuz aynı değil. Örneğin Sabri mahalle maçlarından sonra yapılan kavgalara gözü kapalı girerken, Riera İspanya'da kaçak dövüşüyordu herhalde. Bizim ligimiz sert...Bizim ligimiz fazla incelik kaldırmıyor. Riera kötü futbolcu değil asla, yalnızca Türkiye'ye uyum sağlayamadı. Bir futbolcu her iklimde her koşulda aynı performansı veremez...

Galatasaray, şampiyon olduğu takdirde mutlaka takımı hücuma taşıyacak oyunculara yönelmeli. Kanat organizasyonları üzerine kurulu bir taktikle sahadayken beklerin orta sahayı geçmediği, kanat oyuncularının da aslında yaratıcı orta saha oyuncusu olduğu bir yapıyla hücumda sıkıntı olması çok doğal.

Peki bizim sahaya bakıp gördüğümüzü futbola hayatını adamış, futbol tarihimizin en büyük başarılarının mimarlarından olan Fatih Terim görmüyor mu? Tabiki görüyor, her maç sonrası analiz ediyor, raporları okuyor; listeler yapıyor; ancak sorun da burada başlıyor. Sunulan listeler her zaman imzaya dökülmüyor. Talepler her daim neticelendirilmiyor. Fakat Terim'in ekibi tüm olumsuz şartlara, yönetim içindeki sıkıntılara, alınmayan oyunculara rağmen zirvede. İşte başarının nedeni tam da budur. Arda Turan olayını herkes çok çabuk unuttu...Engin Baytar tercihi o sıkışık dönemde biraz da mecburiyetten oldu. Necati Ateş de faydalı bir isim, ancak ilk tercih değildi...Fenerbahçe'nin Sow'u getirdiği bir dönemde Galatasaray da play-off için fark yaratacak bir hamle yapmalıydı. Siz, tüm sezonu Emre Çolak ile götürebilirsiniz ama size dönemsel performansa bağlı kısa bir ligde kupayı getirecek büyük yıldızlardır.

Yüksek sesle söylenmese de, camiada Terim'in başarısız olmasını isteyenler var. Hatta Terim bir çok kez masadan kalkmayı da denedi, ancak durdurdular. Böyle bir zamanda Galatasaray'ı bırakmak olmaz dediler. Takımın 365 gün önceki halini düşününce, bugün gelinen nokta hayalin de ötesinde. Kişisel hırsları bir kenara bırakıp armanın menfaatine odaklanmak gerekiyor.

Lig daha yeni başlıyor...Galatasaray, özellikle geriden gelen iki rakibinin birbiriyle oynadığı hafta Gaziantep gibi zorlu bir deplasmandan 3 puan çıkararak önemli iş yaptı. Bu, sezonun en kritik galibiyetlerinden biriydi.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın