"Sahaya düşen alın terin olsun; altın kolyen değil"

EVREN GÖZ YAZIYOR
twitter.com/evrngz
GALATASARAY'IN TRANSFERLERİ

Fernando Muslera (25 Yaşında - Lazio)

Galatasaray'a gelen en formda isim. Kusursuza yakın bir Copa America çıkardı. Son yıllarda yükselen Uruguay milli takımının en güven veren oyuncularından biri. Üstelik ligimizde görmeye alışık olduğumuz 30 yaş üstü yabancı kalecilerden farklı. Serie A'da yakaladığı tecrübe onu Spor Toto Süper Lig'de fazlasıyla ayakta tutacaktır. Ayrıca Taffarel gibi büyük bir markayla çalışmak, iletişime açık oluşu ve doğuştan gelen yetenekleri takıma çok maçta galibiyet armağan edecektir. Cepheden gelen toplarda inanılmaz bir sezgiye ve reflekse sahip, ancak aynı başarıyı yan top ve topu oyuna sokmada gösteremiyor. Fakat Galatasaray'ın Mondragon'dan sonra kaleyi emanet ettiği isimler düşünüldüğünde Muslera maça 1-0 önde başlıyor...

Tomas Ujfalusi (33 Yaşında - Atletico Madrid)

Bizim ligimizde oyun sert oynanıyor. Ujfalusi de tecrübesi ve sert oyun karakteriyle takıma katkı sağlayacak. Galatasaray'ın geçen sezon yaşadığı handikaplardan biri de kırmadan dökmeden oynayan oyunculardan kurulu bir kadroya sahip olmasıydı. Ujfalusi vuracak, formadan çekecek, kafa topunda yüklenecek, rakibi bezdirecek...İşler kötü giderken bazen saha içinde kavga çıkaracak. Ancak yaşının verdiği tecrübe, bunu çoğunlukla profesyonelce yapmasına neden olmalı. Aksi takdirde zaten buz gibi günlerden geçen futbolumuzda Ujfalusi'ye çıkan kolay kartlar can yakabilir. İlerlemiş yaşına karşın sağ bek oynadığı takdirde Sabri'den daha fazla asist yapacağı da kesin. Oyun disiplini ve maç konsantrasyonu üst düzeyde olduğu için yerinde bindirmeleriyle Baros ve ters taraftan Riera'ya güzel anlar yaşatabilir.

Emmanuel Eboue (28 Yaşında - Arsenal)

Galatasaray kalede yaşadığı sıkıntıyı uzun zamandır sağ bekte de yaşıyordu. Fatih Terim her ne kadar Eboue'yi sağ açıkta kullansa da onu sağ bekte izlemek daha büyük keyif olacak. Arsenal'da uzun süre başarıyla forma giydi. Üstelik genelde afrikalı oyuncularda yaşanan sahadışı eksiklikleri Eboue'de bulunmuyor. 12 kardeşli bir ailede büyüyüp şu an 3 çocuğu olan iyi bir aile babası. Galatasaray son 5 yılda yabancı oyuncuların saha dışındaki etkisizliğinden de çok çekti. Eboue bu anlamda umut veriyor. Florya'dan gelen haberlere göre de takımdaki en sevilen oyunculardan biri. Oyun karakteri gereği topla beraber dikine gitmesi de Terim'in felsefesine uygun. Eboue - Sercan ortaklıkları deplasmanda çok takımın canını yakacak gibi görünüyor.

Felipe Melo (28 Yaşında - Juventus'tan kiralık)

Bir başka savaşçı daha. Ujfalusi gibi o da aksiyon meraklısı. Sertleşen Galatasaray takım savunmasının en önemli parçalarından biri olacak. Oyunun iki yönünü iyi oynamakla kalmıyor, sola bakarken aniden karar değişip ayağının sağ dışıyla bir kez dürttüğü topu yüksek isabetle sağ kanada teslim edebiliyor. Terim'in en sevdiği özelliklerden biridir bu. Selçuk İnan'da da aynısı var. Melo, antrenmanlardaki hırsı ve yüksek top tekniği ile takım arkadaşlarını dahi şaşırtıyor. İtalya'daki son macerasında yüksek bonservis bedelinin altında kalan performansıyla, Dünya Kupası'nda geçen yıl Hollanda maçında gördüğü gereksiz kırmızı kartla Brezilya'nın kupaya veda etme nedeni olarak gösterilen çılgın bir adam. Galatasaray önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'ne direkt giderse 13 milyon euro verilip kadroda kalacak.

Albert Riera (29 Yaşında - Olympiakos)

Riera, bu sezon yapılan transferler arasında en çok zaman verilmesi gereken oyuncu. Çünkü sezon önce kamplarına katılmadı...Lig başlamadan çok kısa bir önce transfer edildi, sabredilmesi gerekiyor. Espanyol formasıyla Uefa Kupası finalinde attığı gol, Manchester City ve Liverpool tecrübelerinin ardından Yunanistan'da yaşadığı şampiyonluk, onun kalitesini ortaya koyuyor. Arda Turan'ın bölgesinde oynayacak gibi görünse de Fatih Terim ona sürpriz görevler verecek. İspanyol oyuncudan bolca asist beklenebilir ancak gol sayısında pek verimli değil. Golcü bir Riera izlemeyeceğiz ancak asist ve asistten bir hamle önce kendisini bol bol hissettirecek.

Johan Elmander (30 Yaşında - Bolton)

Galatasaray'ın transfer seçiminde yaşadığı fikir ayrılıkları sezon öncesi Tulun ve Terim'i karşı karşıya getirmişti. Terim'in transferine "onay" verdiği İsveçli golcüye ne kadar "şans" vereceği merak konusu. Baros ciddi bir sakatlık geçirmezse bu oyun anlayışında kulübede yer alacak. 1.88'lik boyu, tekniği ve gol sezgileriyle kapanan savunmalar için ideal. Kariyeri diğer transferlere göre daha mütevazi takımlarda geçse de Elmander hücumda çok iyi bir alternatif. Üstelik orta sahadan boş koşu yapan arkadaşlarına sırtı dönükken ulaştıracağı paslar ve gireceği ikili oyunlar takımı sıkça gole yaklaştıracaktır.

Selçuk İnan (26 Yaşında - Trabzonspor)

Bundan birkaç yıl önce Manisaspor'da forma giyerken Galatasaray ile adı geçtiğinde belki de transferinin gerçekleşmemesi iyi oldu. Trabzonspor'da oyununun üzerine çok şey kattı. Öyle ki A Milli Takım'ın değişmez oyuncularından biri artık. Galatasaray forması da, gerçek bir Galatasaraylı olan Selçuk'a çok yakıştı. Bu sezon takımın en önemli parçalarından biri olacak. Topa sahip olma esasına dayalı Galatasaray mantığına en uygun yerli oyuncu. Bilhassa bonservis bedeli ödenmeden takıma katılması bu sezon Spor Toto Süper Lig'deki en akılcı yatırım.

Sercan Yıldırım (21 Yaşında - Bursaspor)

Onun sahip olduğu hız, dripling yeteneği ve kaleye gitme arzusu bugün ülkede çok az futbolcuda var. Hızlı futbolcular için doğru noktaya hızlanmak, doğru adımlar atıp doğru yerlere basarak ilerlemek çok önemli. Sercan, bireysel taktik açısından da eksikleri bulunan ancak patlama gücü Süper Lig'in çok üzerinde olan bir isim. Kendini geliştirmek için hala zamanı var. Avrupa'da böylesine yeteneklere sahip oyuncuları çok farklı noktalarda görebiliorken Sercan'ın şu an yaşadıkları üzücü. Bünyesinden yetişip tarihinde ilk kez şampiyonluk yaşadığı bir takımdan bu şekilde ayrılması, onun hakkında taraftarların kafasında soru işaretlerine neden oluyor. Fakat Mehmet Topuz'un 9 milyon Euro'ya transfer olduğu bir ortamda Sercan'ı 3 milyon Euro + Musa Çağıran karşılığında almak da başarı olarak adlandırılmalı.

Engin Baytar (28 Yaşında Trabzonspor) - Ceyhun Gülselam (24 Yaşında - Trabzonspor)

Engin Baytar'ın eline geçen bu fırsatı değerlendireceğine dair şüphelerim var. Futbol karakteri oturmuş bir oyuncunun aniden değişmesi, futbol adına gerçekleşen mucizelerden biri olur. Allah vergisi yeteneğini oyun zekasıyla yılllardır kavuşturamayan Engin'in bu birleşmeyi en kısa zamanda yapması "temenni"sindeyiz. Doğru zamanda pas vermek, doğru zamanda çalım atmak bugün modern futbolun olmazsa olmazlarından. Artık oyun o kadar hızlandı ki, topla yapılan fazla iki üç temas bile takımlar için nefeslenme fırsatı demek. Yahut topa olan sevdaya aldanıp iki-üç kişinin arasına cesurca girmek, kalenizde göreceğiniz ani kontra atağın ilk selamıdır. Engin bu sezon taraftara yetenek-zeka kavuşmasından ziyade bol bol kontra atak selamı yollayabilir.

Ceyhun Gülselam'a gelince; Fatih Terim'in keşfedip milli takımda cesaretle forma verdiği genç ve farklı özellikleri olan, iyi niyetli bir futbolcu. Asıl yeri defansın önü olsa da stoper olarak görev yapabilmesi, onu çok iyi bir yedek konumuna getiriyor. Zor günlerde yedek kulübesinden gelecek destek, uzun lig maratonunda belirleyici olabilir. Önünde Selçuk-Melo gibi iki üst düzey oyuncu varken onları kesmesi zor ancak çalışkanlığı ve oyuna olan sadakati onu gerekli isimler arasına sokuyor.

Genel olarak Galatasaray, kim ne derse desin transferin en görkemlisini yapmıştır. Bu denli akılcı, bu denli gerekli isimleri bu kadar kısa bir sürede toplamak; üstelik geçen yılın sallanan kadrosunu cesurca geride bırakmak sağlam bir ekip çalışmasının ürünü. Transfer her ne kadar isimler üzerinden konuşulsa da, takım ruhu olmadan en büyük yıldızlar dahi bir araya gelse sonuç hüsran olur.

En büyük transfer ise kuşkusuz Fatih Terim'dir...Bu takıma yeni bir vizyon kazandırıp çizilen bu yepyeni rotada dümenin başında o olacak. Şüphesiz yalnızca görünen kısımlarından bahsedilen buz dağları, yönetim içindeki çekişmeler; Terim'in takımlarında yaşanan sakatlık kabusları da yaşanacak, ama Galatasaray asla geçen yıl düştüğü duruma düşmeyecektir.

Taraftar şimdi sadece yürekli futbol istiyor. Çünkü buna ihtiyaç var. Çünkü Galatasaray, özellikle geçen yıl, Derwall bu takıma hoca olduğundan beri en yüreksiz zamanlarını geçirdi. Taraftar diyor ki,mücadele et. Yen ya da yenil, önemi değil; ama alın terin düşsün sahaya, altın kolyen değil.







Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın