Tek mi, çift mi?
Takımı taşıyan Selçuk-Melo ikilisinin arkasında bekleyen oyuncular oldukça geride. Ne Ayhan ne de Ceyhun o boşluğu dolduramaz. Orta sahaya iyi bir alternatif oyuncu gerekiyor  
Webaslan.com
Tek mi, çift mi?
EVREN GÖZ YAZIYOR...

Galatasaray ilk yarıyı lider tamamladı. Bunda öne çıkan iki etken Fatih Terim'in yaptığı taktik değişikliği ve play-off sistemidir.

Terim, uzun vadede kafasında tasarladığı 4-1-4-1 sistemini benimsetmeye çalıştı takıma. Zaman zaman iyi futbol da sergilendi ancak takımın hücumda üretken olamadığı, bir türlü güven vermediği gerçekti. Kuşkusuz Terim de bunu analiz ediyordu. Özellikle Türk Telekom Arena'nın tepesinde yerleştirdiği kamera, tüm maçı kuşbakışı çekiyor; karşılaşmanın ardından Terim ve kurmayları saatlerce oynanan maçı masaya yatırıyorlardı.

4-1-4-1 taktiği, Euro 2008'de Aragones'in İspanya ile kupayı almasına neden olmuştur. Gömülü tek ön libero ve önünde top yapabilen 4 orta saha ile zengin bir taktik olsa da, Galatasaray'ın oyuncu yapısı bir türlü bu zenginliği yansıtmaya izin vermedi. Bu sistemde Melo neredeyse yıldızlaşıyor, ancak sağ iç ve sol içteki isimler bir türlü etkili olamıyordu. Çünkü Sabri ve Eboue'nin de denendiği o mevkii; ilacı olan ismi bulamadı. Selçuk ise genelde sol içte oynayıp ters ayakla oralardan oyun kurmaya çalıştı...Riera'nın da istenilen seviyeye ulaşamaması, takımı hücumda kısır bir görüntüye büründürmüştü.

Terim, 4-4-2'ye geçti...Bir anlamda tek forvetten, çift forvete. Eboue sağ bek oldu, Semih stopere yerleşti, Selçuk-Melo eşitlendi, Baros, Elmander'in meziyetlerini daha da ortaya çıkardı. Ulusal takımlarında iki ismin partnerlerini hatırlayın; biri Koller, diğeri İbrahimovic...Baros ve Elmander sürekli gezinerek oynayan, maçın her dakikası golü düşünen ve yüreğini ortaya koyan isimler...Birbirlerine de harika alanlar yarattılar. Takımın aksayan tek tarafı kanatlarıydı. Burada da Eboue çıktı sahneye. O, İngiltere'de de hep sağ taraftan çıkıyordu sahneye...Toplu ve topsuz bindirmeleri Balta'dan bekleyemezdik, Arda varken bile orta sahayı nadir geçiyordu Balta...Ancak o da takımın yükselen formuna ayak uydurdu. Sezon başı yerlerde gezinen performansının üzerine kattı...

Play-off sisteminin etkisiyle sıkışık maç takvimi de Galatasaray'a yaradı. Özellikle derbiler de rakiplerin formsuz zamanlarına denk gelince Terim'in öğrencileri zirveye güzelce kuruldu. Spor programlarındai grafiklerde puan durumlarının ikinci sayfasından, ilk sayfanın zirvesine yapılan bu yürüyüşün sırrı da Galatasaray'ın başarı alışkanlığında saklı.

Takıma verdiği özgüven, ülkeyi ve insanını tanıması, medya ile kurduğu pozitif ilişki ve yılların üzerine giydirdiği sakinlik ceketi ile Terim; şüphesiz bu dönemin en büyük aktörü. Yönetimin hoca ile kurduğu ilişkiler ve oyuncuların hırsı da birleşince Galatasaray, yeniden sevindrmeye başladı sevdalılarını. O sevdalılar, Türk Telekom'a gelmek bile istemezken, şimdi o tribünleri doldurup yürekten destek veriyorlar. Galatasaray, sevdalılarını geri çağırdı. Onlar da kırmadı bu nazik daveti...

Peki takımın hiç mi eksiği yok?

Terim, Arda'nın gidişinden sonra ilk haftalar bizlere "Aralarından biri liderlik yapacak, bu kendiliğinden olacak" demişti.Öncelikle Ujfalusi, ardından da Melo bunu layıkıyla yaptı. Ujfalusi galibiyet serisinde neredeyse hatasız oynadı.Transfer edildiğinde Reyes-Forlan ikilisinin ihtişamından dolayı kendisiyle alay eden futbol cahillerine güzel bir ders verdi. O Reyes ve o Forlan bu sezon kariyerlerinin en kötü dönemini yaşıyor.Melo ise takımı mahalle kavgasına götürür gibi sırtına aldı, enerjisinin yanında oyun bilgisini de sahaya koyunca nefis bir model oldu Galatasaray'a.

Ancak Galatasaray'ın hücumda ilk toplarını ulaştıracağı yaratıcı oyuncusu hala yok. Bu, uzun vadede büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor.

Ayrıca gereksiz kart görme huyu da takımın başını çok ağrıtacak. Baytar, Melo, Ujfalusi, Baros, Servet, Kazım, Sabri gibi isimler her saniye her metrekarede kart görme potansiyeline sahip.

Takımı taşıyan Selçuk-Melo ikilisinin arkasında bekleyen oyuncular oldukça geride. Ne Ayhan ne de Ceyhun o boşluğu dolduramaz. Orta sahaya iyi bir alternatif oyuncu gerekiyor.

4-4-2'de en etkili olması gereken yer kanatlar ise hala istenilen seviyede değil.  Riera ve Kazım'ın oyun karakterleri maalesef bu çılgın topluluğa uzak. İkisi de narin, kırılgan oynuyor, kavgadan kaçar gibiler. 2 iyi kanat oyuncusuyla Galatasaray, futbolunu çok ileri taşıyabilir.

Yapılacak transferler Terim'in isteği doğrultusunda ağırlıklı olarak yerli ve tercihen genç olacak. Bu, çok doğru bir hamle. Ancak, Anadolu takımlarının artık yüksek bonservis bedeli taleplerinden vazgeçmesi gerekiyor. Galatasaray, bu formayı taşımak isteyen genç ve başarıya aç isimlerle kadrosunu genişletip "şampiyonluğun en güçlü adayı" olmayı sürdürecektir.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler