Aklıma Faruk Süren geldi;
1996'da da aynı şeyler yaşanmıştı; transferi yönetim yapmış Terim'in eline iyi bir kadro verilmişti. İlk seneler bocalamasına rağmen Terim, Süren'in kurduğu takımı dört sene başarıdan başarıya koşturmuş sonunda UEFA Kupası'nı hediye paketi yapmıştı...
Bugün yine aynı maceranın başındayız.
Bir Hagi eksik.
Bir deeee ....
Tutarlı yönetim.

Şunu da çok iyi biliyorum ki başarı için 6 ana unsur birleşirse UEFA Kupası gelir.
1-İyi bir başkan ve yönetim,
2-İyi bir teknik direktör,
3-İyi kadro,
4-Bütçe
5-Taraftarla bütünlük,
6-Medya ile iyi ilişkiler.

Futboldaki başarıya biraz da bu gözle bakalım ve geçelim takıma...
Orada da belli bir bütünlük olmalı ki takım başarılı olsun.

Gelen gideni aratmaz!
Dany, Umut, Burak, Amrabat, Hamit Altıntop alındı...
Servet, Stancu, Pino yollandı.
Culio henüz yedekte...
Melo kayıplarda...

Yani geçen senden tek kayıp Melo!
Servet zaten oynamıyordu, ötekiler de kiralıktı.
Gelen beş oyuncu ihtiyaç duyulan mevkilere cuk oturdu.
Dany, Umut, Burak, Amrabat, Hamit Altıntop'a kimsenin diyeceği olamaz!
Bunlar artı değerler...

Ancak,
Galatasaray'da kadro şişti. Forvetin ucu çok kalabalık.
Bu durum Terim'e avantaj olduğu kadar da dert!
Bunları bir arada tutmak ve her şeyden önemlisi;
FUTBOL KARAKTERİ ve TEMEL ÖĞRETİSİ FARKLI futbolcular bakalım nasıl bir sonuç verecek.
Terim'in bu açıdan işi zor.

Tutarsa Terim'in marifeti olur
Tek tek flaş isimler çok güzel ama belli bir futbol mantığını sahaya geçirmek bu kadroyla bir hayli zor. Çok çeşitli futbol ekollerinden isimler var;
Uruguay, Çek, Fildişi Sahili, İspanya, İsveç, Fas, Romen, ithal Türk ve yerli Türk...
Bunların hepsini bağdaştırmak da hocanın işi.
Tutarsa Terim'in marifeti olur.

Yani; alana değil oynatana bak lafı, doğru laf!
Hatırlayın;
Süren iyi transfer yapmıştı, Terim de bunun hakkını vermişti. Şansı da yaver gitmişti...
9 puan geri kaldığında dahi Süren'den destek görmüştü ama o tarihte Süren'in yönetimi de bir bütündü. (Canaydın-Gürsoy çekişmesi hariç. Ama o da bireyseldi, yönetime tesir etmiyordu.)

Galatasaray ya paradan ya huzurdan olacak...
Esas sorun alınanlarda değil gönderileceklerdedir.
Yabancıların ve de bazı yerli oyuncuların elden çıkartılması sürecinde sıkıntı yaşanacak gibi gözüküyor...
Kadro fazlası Terim'in de yönetimin de canını sıkacak.

Maliyeti yüksek oyuncular kadroda tutulmamalı.
Ancak yüksek garanti parayı sözleşme altına almış olan yabancı oyuncular kolay kolay Galatasaray'dan gitmezler.
Bilhassa Baroş, Riera ve Culio.
Bunlar gidecekleri takımdan Galatasaray'dan alacakları kadar para alamayacakları için zorluk çıkartırlar.
Bu durum da hem keseyi zorlar hem takım içi huzuru.

Galatasaray çareyi şöyle bulur; pahalı aldığı oyuncuları ucuza verir kurtulur.
Bunlar da zarar hanesine euro cinsinden yazılır!
Alınanlara ödenecek eurolarla da birleşince bütçe sarsılır.

Kalanlar gidenleri aratır mı?
Sorun parayla ilgili olduğu kadar takımdan gidecek futbolcuların seçimiyle de ilgilidir.
Belki de kalanlar gidenleri aratır!
Terim için en kritik nokta budur.
Gelen gideni aratırsa, işi zorlaşır.
Bunlar hep ihtimal dahilinde olan şeyler.
İsimlere girmek istemiyorum ama gerçekler de ortada...

Baroş ve Umut-Burak ikilisi arasında futbol karakteri farkı yok mu?
Culio ile takımdaki o tür diğer oyuncular arasında fark yok mu?
Bunlar soru işaretleri...

Şişik kadroda maç başı para alan futbolcular da başka bir zorluk yaratacaktır.
Terim'in oynatmadıkları sızlanır.
Umut ve Burak'ta Terim çok zorlanır. İkisini de oynatmaya kalkarsa takımın çivisi çıkar.
Elmander-Umut-Burak üçlüsünü düşünemiyorum!
Futbol konseptleri hiç uymaz!
Yani;
Transferde isimler güzel ama verim aynı oranda olmayabilir.

Terim gözüyle takımı görelim; önce savunma
Terim'in kadrosu artık bellidir.
Pek sanmıyorum ama belki bir iki oyuncu daha alınabilir çünkü oyuncu bolluğuna rağmen takımda hala eksikler vardır.
Transfer yapmadan eksikler giderilemez mi?
Giderilir.
Terim bunu başarabilir.

Önce savunma;
Galatasaray'ın savunması her zamankinden iyi oldu. Tek eksik savunmanın solu. Hakan Balta var ama sakatlığı ve tek adam oluşu düşündürür. Çağlar umutsuz bekleyiştir. Başarırsa başa devlet kuşu konmuş demektir. Bir yabancı düşünülebilir ama yabancı sınırlaması transferi zorlar.
Düşünebiliyor musunuz;
Savunmada; Muslera, Eboue, Ujfalusi, Dany, (bir sol bek) etti beş yabancı oyuncu!
Forvete sadece bir yabancı oyuncu kalır ki; o da kesin Elmander olur.
Onun için Terim mutlaka mevcut kadrodan keşifler yapmalıdır.
Tekrar ediyorum Terim bunu başarır.
Galatasaray kadrosu yeterlidir.

Dany'nin gelişi imdat gibi bir şey
Dany doğru transfer. Uyar uymaz sonra tartışılır. Uyacak gibi.
Terim'in elinde beş joker var; Dany, Hamit, Eboue, Sabri, Culio.
Bunlar savunmada Terim'in elini rahatlatır. Şöyle ki;

Eboue, Semih, Ujfalusi, Hakan Balta

Eboue, Semih, Ujfalusi, Dany

Eboue, Dany, Ujfalusi, Hakan Balta

Hamit, Semih, Dany, Hakan Balta,

Hamit, Semih, Ujfalusi, Dany

Bunları çoğaltabilirsiniz...
Daha Gökhan Zan, Çağlar, Sabri var. Culio da...
Şimdilik.
Gereğinde...
Yani savunmada sorun yok.
UEFA'dan sonra en sağlam defans bu defans..
Terim bu elemanlarla kalesini savunur. Yeni isme gerek yoktur.

Kalede Muslera mükemmel ama...
Kalede Muslera varsa mükemmel, yoksa zor!
Muslera şaşmaz. Galatasaray kalesi Muslera ile gole kapalı ama...
Allah Muslera'yı nazardan korusun.
Bir hal olursa Galatasaray kalesi gücünün %50'sini kaybeder. Hem kalite hem deneyim açısından yedekler Muslera'yı aratır.
Galatasaray'ın en zayıf halkası Muslera olmasına rağmen kalesidir.
Yedeği yeterli değildir.

Oynak isimler Terim'in şansıdır
Daha forvete geçmeden, kadrodaki ‘oynak isimlere bir bakalım.
Kim bu oynaklar?
Eboue, Dany, Hakan Balta, Hamit, Culio...
Bunlar bir hoca için bulunmaz elemanlar.

Eboue; her yerde randıman verir.
Koy sağ beke, malum.
Koy sağ açığa, mükemmel.
Koy orta sahaya, orda da uyar.

Dany; benim favorim.
Sol bek, savunma göbeği ve ısrarla söylüyorum; savunmaya yakın forvet anlayışı için Dany biçilmiş kaftandır. Top ayağına yakışıyor. Ve topu iyi kullanıyor. Çabuk ve zeki. Hamleleri rakipten önce. Böyle birini bulmak kolay değil.
Dany iyi bir takımda çok iş yapar. Yanılacağımı zannetmiyorum. Bu adamda üstün uygulama becerisi var. Gaziantep'te tek başına harikalar yaratıyordu. Galatasaray'da coşar.

Hakan Balta; geçen seneyi tek başına götürdü. Helal olsun. Taraftar Hakan'ı sevmiyor ama Hakan bu takımın futbolu bilen ilk üç ismi içine girer. Biraz ağır olmasından dolayı pozisyon hataları yapıyor ama çoğunca aklıyla yavaşlığını kapatıyor. Ama Türk halkı takıntılı. Bir hatasını yakalayıp onu asla unutmuyor.

Bu ülkede;
Hata yapan ağzıyla kuş tutsa bir daha kendini beğendiremiyor.
Bu toplumsal bir önyargı hatamız.
Keza; tersi de var.
Bir kişi tek başarıyla ‘hit' olabiliyor.
(Buna daha çok müzik ve sanat dünyasında şahit oluyoruz)
Futbolda da güzel bir şey yaptın –başarıya hasret Türk toplumunun gönlünü aldın mı- iş bitti!... Bundan sonra elli tane hata da yapsan bu millet seni unutmaz!
Omuzundan indirmez!
Bu konuda çelişkiler yumağıyız.

Neyse konumuza dönelim.
Yeri geldi manzara koydum!
Dikkat edin;
Hakan Balta Milli takımda da her hoca tarafından banko oynatıldı.

Takımın vazgeçilmezidir Hamit
Hamit Altıntop, hem iyi futbolcu hem futbolun bilge kişisi. Söylemleri beni mest ediyor. Gerçekçi ve lafını sakınmaz.
Hamit'i kendime yakın buluyorum.

Koy Hamit'i orta sahaya takımı konuştursun,
Koy sağ beke geriden atağa kalksın,
Koy sağ açığa savunmaya da yardımı ihmal etmesin, gol de atsın.
Nerede bulacaksın böyle adamı.

Culio, eğer kalırsa solda her mevkide, oyunun ortasında her yerde müthiş dinamik bir isim.
Culio bu kadroda joker olabilecek adamdır ama Terim'im adamı olmadığı için yok sayılır!
Kiralanırsa Galatasaray çok şey kaybeder. Hakan Balta'nın tek alternatifidir Culio...
Terim bu gerçeği görmeli.

Bu beş isim Terim'in gece uykularını rahatlatır.
Sakatlıklara,
Cezalara,
Aksiliklere panzehir olurlar.
Terim'in bu fırsatı iyi değerlendireceğine inanıyorum.

Şimdiye kadar hep eleştiren Tanburacı bundan sonra alkışlarsa da kimse şaşırmasın.
Kadro takviye edildi. İdeal kadro hiçbir zaman olmayacağına göre eldekiler altındır.

Geldik forvete...
Sonraki yazımda...