Galatasaray’ın İBB ve Samsunspor maçlarından sonra merakıma giden iki soru var;
1-Sezonu erken açan, Avrupa maçları da olmayan Galatasaray, liglerin de ertelenmesiyle en az üç aydır çalışıyor. Bu süreçte futbolcu nasıl hala hazır olmaz, uyum süreci nasıl aşılmaz!
2-Terim hala nasıl olur da verimli kadroyu bulamaz?
İlk sorunun cevabı yok!
Ya da ben bulamadım. Pek pek Riera için geç geldi onun için hazır değil denebilir ama onda da şüphem şudur; Bu kadar para verilip alınan ünlü Riera bu kadar süreçte ne yapmış? Acaba bir başka sebep mi var hazır olmayışında?
Uyum süreci ise hepten kabul edilemez bir durum.
İBB’de Webo, Dako, Fener’de Ziegler, Trabzon’da Zokora uyum sorunu yaşamıyor da Galatasaray’daki futbolcular mı uyum sorunu yaşıyor. Neden?
İkinci sorunun cevabı çok açık ve net; olamaz!
Galatasaray takımında çok iyi oyuncular var. Sayıları da bir takım için yeterli. Sadece sol kanatta savunma eksiği var.
Hakan Balta güven vermiyor, ve Çağlar’ın da 90 dakika oynadığını şimdiye kadar görmedim. Hep sakat! O da güven vermiyor.
Sol forvet eksiği de Riera ile giderilince takımda eksik yer kalmadı.
Hatta bir çok mevkide iki isim var.
Bir çok futbolcu da joker gibi birkaç mevkide oynayabiliyor.
Ujfalusi, Sabri, Eboue, Hakan Balta, Kazım hatta Yekta…
Böyle bir takımın iyi futbol oynaması lazım.
Üstelik Terim de bu futbolcuları tanıyan deneyimli bir hoca. Neden hala Galatasaray’ın devamlı bir 11’i yok?
Samsunspor karşısındaki Galatasaray’ı görünce ve de kenarda Terim’in telaşla karışık hiddetini görünce aklıma bunlar geldi.
Takım zor zahmet gole gidiyor. İlk yarı tek golle biterken ikinci yarı beraberliğe düşen takım ancak oyuncu değişikliği yapıldıktan sonra goller buluyorsa o zaman bunda bir yanlışlık yok mu?
Belli ki Galatasaray tek golde kalırsa maçı kazanması zor. İkinci golü bulamazsa yandı! Nasıl nice bir gol yiyorlar! Korku başlıyor.
Bunlar maçın önüne geçen tespitlerim.
Zaman içinde geçer mi?
Geçer.
Ancak üç aylık hazırlık dönemi de yeterli bir zaman. Niye geçmiyor?
Samsunspor’a ikinci gol 74’te…
Gelelim maça;
Sahaya çıkan ilk 11 için itiraz olmaz. Hepsi delikanlı çocuklar! Ancak Galatasaray oynuyor
gözüküp bir türlü sonuca gidemiyor. Topu rahat gezdiriyor. Futbolcular alan değiştiriyor.
Pozisyon da bulunuyor. Bütün bunlara rağmen gol kısırlığı İBB maçında da vardı 74 dakika
Samsunspor maçında da vardı.
Melo’nun 18’deki golünü saymam. O bir duran top!
Samsunspor desen kapanan bir takım. Bütün uğraşı Galatasaray’ı durdurmak.
Böyle takımlara karşı gol atmak zorlaşır diyebilirsiniz ama gördüğüm o ki; Galatasaray verimsiz!
Oynuyor gözüküp pati çekiyor.
Üstelik Samsunspor ilk yarı Galatasaray kalesine gelmedi. 54’te bir geldi golü attı. Hem de
Mustafa Sarp ile… İşe bak!
Galatasaray’ın kanatlar zayıf!
Kazım güçlü bir fizik, iyi bir futbol anlayışı ama çabuk değil! Ağır aksak. Galatasaray’ın hızını kesiyor.
Akışkanlığı yok!
Riera?
Herkes Baroş’tan gol bekliyor. Baroş da elinden geleni yapıyor… Kötü diyemezsiniz.
Kenarda da Elmander ve Sercan var.
Galatasaray’ın forvetleri yeterli ama takımın çivisi çıkık!
Sercan’a da hazır değil deniyor. Anlamam mümkün değil. Avrupa maçları dolayısıyle Bursaspor sezonu erken açmadı mı?
18’de Melo’nun nefis golü…
Galatasaray gole oynuyor. Baroş kaleye beş metreden kaçırıyor. Arkasında Reira sol
çaprazdan asılıyor. Nafile!...
Pozisyonlar var ama gol yok.
Sabri ortalıyor. Terim kenarda isyanlarda. Haklı!
Eboue de kaçıranlar saflarında…
Sabri kafayı kaldırsa ortayı arka direğe havalandırsa gol işten bile değil!
Selçuk sokuluyor, Eboue top taşıyor. Melo gol arıyor. Hepsi güzel ama takımda bir eksik var.
Dağınık ve uyumsuz!
Selçuk, Melo, Eboue; üzerlerine gelmeyen bir takıma karşı oynuyorlar. Savunmayı ihmal etmiyorlar ama daha çok gol peşindeler.
Gol yok!
Tuhaf değil mi?
Melo imdada yetişiyor ve serbest vuruşun ikinci pasından uzak mesafeden güzel bir gol atıyor. 1-0…
Devre bitiyor.
Sercan ve Elmander kurtarıcı
İkinci yarı başı Samsunspor 54’de golü kazanıyor. Galatasaray 20 dakika azaplarda…
Terim sırasıyla 61’den başlayarak Elmander, Sercan ve 72’de Engin Baytar’ı oyuna alıyor.
Galatasaray’ın rengi değişiyor.
Sonrası goller…
Sercan Galatasaray’a lazım bir eleman. Çok çabuk ve süratli. Oynarsa rakip tedirgin. Güzel işler de yapıyor. Verdiği topuk pası cukk!...
Elmander’i Elmander yapan işte bu vuruşlarıdır.
Öyle bir vuruyor ki Galatasaray 74’de de 18’deki gibi seviniyor.
Hemen iki dakika sonra 76’da Sercan yine şık bir hareketle penaltıya yol açıyor.
Kuddusi Bey bilir. Zor karar.
Sercan düştü mü, düşürüldü mü, Kaleci Ahmet Elmander’e tosladı mı?
Penaltı nereden çıktı? Hangisinden?
Ben olsam vermem!
Ancak Sercan geriye düşüyor bir çekme varsa Kuddusi Bey haklı…
Kaleci Ahmet’in kırmızısı da Elmandser’e yaptığı ayıbın karşılığı!
Galatasaray kolay maçtan üç gol, üç puanla ayrıldı.
Güzel.
Ancak Terim’in tez elden bu takımın ilk 11’ini bulması gerek.
Uyum uyum deniyor.
Uyum süreç değil.
Uyum kim kimle oynar odur.
Bunu da Terim gecikmeden bulmalıdır. İşi odur.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın