Bugün Terim’e destek vereceğim.

Her ne kadar Terim ‘ders almam ders veririm’ dese de hepimizin yaşadıklarımızdan ders almaya ihtiyacı var. Ben dersimi aldım. Galatasaray sevgim ağır bastı. Umarım Terim de Orduspor maçından sonra söylediği ‘bu kayıp üç puandan çıkaracağımız dersler var’ın gereğini yapacaktır.

Braga maçına şimdi umutla bakıyorum.

ManU maçında 1-0 yenilmesine rağmen Galatasaray’ı göklere çıkartanlar da herhalde Orduspor maçından sonra gereken dersleri almışlardır.

ManU çok kötüydü o gün. Penaltı kaçırdı. Galatasaray da kötüydü,

Söyledim.

ManU bu hafta da kendi sahasında Tottenham’a 3-2 yenildi.

O maçtan sonra Alex Ferguson ne demişti;

‘Galatasaray’ın Braga maçı çok zor.’

Evet çok zor.

Bugün Hamit yok!

Belki Elmander de yok!

Olsun iki aylık maç eksiği olan Engin var.

Mecburen, mecburiyetten…

Umutluyum.

Terim’in çıkaracağı kadrodan umutluyum…

Başka çarem yok!

Şöyle bir yakın geçmişe bakıyorum;

Terim bu güne kadar 9 lig ve Avrupa maçında sahaya tam 9 değişik kadro sürmüş.

Bir kadrosu ötekini tutmamış!

ManU dönüşünde Terim, Akhisar Belediyespor maçında da ‘rotasyon’ yapmış. Takım 3-0 kazanmış.

 
Pardon ama rotasyon ne demek?

Devamlı oynayan kadroda bir sebeple birkaç oyuncuyu değiştirmek rotasyonsa…

Terim her maç rotasyon yapmış zaten.

Braga maçında da bir rotasyon yapar ve maçı alır.

 
Terim bu güne kadar ideal kadroyu bulamadı.

Birilerini oynatmak için hep takımın çivisini çıkardı.

Onun prensleri vardı hep. Onlar iyi de olsa kötü de olsa oynadılar. Başta Melo!

Galatasaray’ı bugüne kadar aynı kadroyla üst üste birkaç maç oynarken göremedik.

Futbolcular birbirine uyum sağlayamadı.

Bugün Braga maçı var.

Takımın hala iskeleti belli değil.

 
Gönlümüz tabii ki Galatasaray’dan yana, galibiyetten yana.

Hatta Terim’den yana…

Buraya kadar iyi niyetimizi kullandık.

Ancak;

Gönlümüzle, aklımızı bir kantara vuralım;

Bu kadar belirsizlik içinde Galatasaray’ın iyi futbol oynaması mümkün mü?

Hadi iyi futboldan vaz geçtim. Galatasaray kazanır mı?

Şans faktörü Terim’in yanında olursa Galatasaray kazanır.

Bir başka tehlike de Braga’nın ilk maçta kendi sahasında Cluj’a yenilmiş olmasıdır.

Onlar da en az Galatasaray kadar puana şartlanmış vaziyette.

Yani;

Kim puan kaybederse yanacak.

Bu da Galatasaray için başka bir zorluk.,

Ayrıca;

Türk takımları, bu Galatasaray da olsa maç içinde hataya gebe.

Avrupalı bu konuda daha bilge. Hatayı en aza indiriyorlar.

Bu da Braga’ya avantaj.

Yani;

Top bende kalsın,

Yenemiyorsan yenilme teranesi bu maçta geçersiz.

Braga’yı yeneceksin!

Orduspor maçını seyrettikten sonra insan kendi kendine soruyor;

Ama nasıl?

Bitmedi.

Galatasaray 5-6 yıldır Şampiyonlar Ligi’nde yok!

Terim 12 yıldır yok!

Kimse Galatasaray’ın UEFA yolundaki takımı ile bu takımı karıştırmasın!

O takım müthişti. O takımın hocası da o zamanlar başarmak için vardı. O takımın patronu da Faruk Süren’di. Öyle bir takım yaptı Terim’in eline verdi ki başaramazsan adama gülerler…

O zaman Terim’e destek verenlerin başında da ben geliyordum. (Bkz; 1996-2000 arası Fanatik gazetesi arşivine)

Ve Terim başardı.                       

Çünkü Terim sadece takımıyla ilgileniyordu. Daha UEFA Kupası almadığı için ciddi bir uğraş içindeydi, takımına iyi futbol oynatıyordu. Cesareti, takımdaşlığı, koşmayı aşılamıştı takımına.  Elinde çok genç ve çok yetenekli bir kadro vardı. İstediği gibi yoğuruyordu. Sonraki zamanların Terim’i 2000’den bugüne başarısı olmamasına rağmen kantarın topuzunu kaçırdı. Kendini her şeyin üstünde görmeğe başladı, lafla peynir gemisi yürütmeye başladı, agresifleşti, kabadayı oldu ve şirazeden çıktı. Bu tavrı giderek onu hem sevimsiz, hem güvensiz, hem başarısız kıldı. Oysa başarıya aç olduğu dönemlerde Terim’le Türkiye’yi ve Avrupa’yı gezerken korkusuzduk.

Bugün;

Galatasaray; Antalyaspor’a, ManU’ya, Akhisar’a ve de Orduspor’a karşı oynadığı gibi Braga’ya karşı da oynarsa korkarım!

Gerçek şu;

Galatasaray iyi bir takım değil.

İyi futbol da oynamıyor.

Hocası da ilk ve devamlı 11’i hala bulabilmiş değil!

Braga’nın amacı en az bir puan almak olacaktır. Hesabı da sonra Cluj’da Cluj’a karşı yapacaktır. Braga’nın Cluj’u orada yenmesi şart. Ama bu hesabı kolaylaştırmak için Galatasaray’ı da burada yenmeye çalışacak. Yenemezse en azından 1 puana yatacak

Dikkat!

Galatasaray’ın zaafları

Bunları elli kere yazdım!

Galatasaray topla oynayan bir takım. Terim’in futbol felsefesi de bu. Ama takım topla oynamayı beceremiyor. Amrabat, Umut, Burak beraber oynamaz! Oynayamaz!... Oynarsa Galatasaray ayağında top tutamaz, tutamazsa da çok top kayıplı bu durum takımı zorlar…

Size bir istatistik;

Galatasaray geri pasta lider!

Ligdeki 5 maçta;

70 kere geri pas yapmış!

2245 de pas yapmış.

1781 tanesi isabetli pas.

464 hatalı pas.

Yani her maç ortalama 93 hatalı pas yapıyor.

Braga bunları affetmez!

Elmandersiz takım olmaz. Elmander sakatsa yerine oynayacak tek isim; yoktur!

O zaman takımın kurgusu değişir. Kendi sahanda çok kalabalık orta saha ve tek forvet Umut’la oynarsın.

Orta sahada Melo bu formuyla asal oynamaz! Formundan vaz geçtim bu sorumsuzluğu ile asla oynamaz!

Ama mecbur oynayacak!

Hamit de yoksa tek Selçuk bu yükü kaldıramaz!

Savunmaya hiç yorum getirmiyorum;

Cris oynamaz! Battal olmuş!

Tecrübe dediğin de futbolda tek başına olmaz! Cris bir kişi savunma 4 kişi. Hepsi birbirine uyumluysa tecrübe orada iş yapar.

Cris daha takıma yabancı…

Danysiz savunma olmaz.

Hakan Baltasız da sol taraf…

Mecburen. Mecburiyetten.

Bu maçta olmazsa olmaz bir adam vardı o da Baroş!

O da öğütüldü!

Terim’e güveniyorum.

Dersini de aldığını zannediyorum.

Arena’da Galatasaray’ı alkışlamaya sabırsızlanıyorum.

Bu maç çok önemli.

Alex haklı.