Cim Bom aldı Kupa'yı...
Osman Tanburacı, 2011-2012 sezonu şampiyonu Galatasaray'ın Şükrü Saracoğlu'ndaki şampiyonluğunu ve kupa restini kaleme aldı.
Saracoğlu'nda 6-0 yenilmek her sezon olasıdır ama…
Kadıköy'de son maçta şampiyon olup Saracoğlu'nda Kupa almak da yüz yılda bir olur.
Galatasaray bunu başardı.
Unutulmaz!
Unutulamaz!....
Ancak o geceden,
Unutulması istenen şeyler de var;
Kupa'nın alınma şekli!
TFF yine bir çuval incirin içine etti.
Galatasaray'a kupasını neredeyse bir gün sonra verdi.
Belli ki Galatasaray'ın şampiyon olacağı hiç hesapta yokmuş!
TFF bunu atlamış!
TFF yine kararsız kaldı!
Süper Final'in final maçını iki pencereden görmek gerek;
1-Yaşananlar
2-Oyun
Futbol güzel bir oyun. Alemin sevgilisi…
Her rengin ayrı bir saygınlığı ve güzelliği var ama netice itibariyle futbol bir oyun!
Biz bu oyunu nedense çekilmez bir hale sokmak için uğraşıyoruz.
Son maçta soktuk da!...
Sevinmesini de yerinmesini de bilmiyoruz.
Fenerbahçe-Galatasaray maçı beklenin ötesinde güzel, bir o kadar da centilmen geçti.
TFF her zamanki gibi kararsız kaldı.
Kupa töreni maça gölge düşürdü.
Saraçoğlu'nda koridor krizi yaşandı!
Maç sonrası çok çirkin şeyler oldu. Saracoğlu'nda saatlerce koridor krizi yaşandı.
Birileri geldi birileri gitti… Aşağı yukarı indiler çıktılar… Sağa sola koştular, ellerden telefonlar düşmedi hep bir yerlerden bir şeyler sorup direktif aldılar!
Kimdi bunlar?
Nedendi?
Vali Bey de oradaydı,
TFF yönetimi de…
Galatasaray yönetimi de, futbolcuları da
Ev sahibi Fenerbahçe yönetimi de, futbolcuları da …
Ünal Aysal ve yöneticilerin koşuşturmaları, cep telefonlarıyla mütemadiyen birileriyle görüşmeleri de ilginç!
Vali Bey bile tenhada bir yerde Galatasaray'ın Kupa'yı nerede alacağı veya alamayacağını tartışıyordu…
Sonunda;
Galatasaray anasının ak sütü gibi kazandığı şampiyonluk Kupa'sını deve dişi söker gibi aldı.
Zor zahmet…
Karanlıkta!...
Ve de TARAFTARSIZ
Böyle rezalet görülmedi!
Gıcık vermek için inatla…
Bence Kupa'nın TARAFTAR olmadan ve de zifiri karanlıkta alınması hoş bir şey değil!
Şampiyonluk taraftarla paylaşılmalı.
Galatasaray yönetiminin bu dayatması biraz Fener'e gıcık vermek gibi oldu!
İnatla Fener çiminde Kupa kaldırmak güzel de;
Şampiyonluk Kupası törenle, ihtişamla ve de saha içinde alkışlarla alınmalı.
Böyle bir kupa almak taraftara karşı biraz ayıp oldu!
Maçlara rakip tarafı almamak daha ne kadar sürecek acaba?
Olay çıkmasından korkuyorsanız, bu şartlarda neden hala play off oynatıyorsunuz?
Dün gece bir şey olmadıysa Fenerbahçe yönetici ve futbolcularına ve de gerçek Fenerbahçe taraftarına teşekkür etmek gerek.
Sahaya girenler de Fener yönetimi ve TFF'nin basiretsizliği yüzündendi.
Gerekli önlemi alamadılar.
Gerekli ağırlığı koyamadılar.
Kupa helikopterle alınmalıydı!
Dünyayı kendi uçağıyla elli kere kat eden Ünal Aysal, Kadıköy'den o kupayı helikopterle alıp Arena'ya indirseydi, bu da unutulmazdı?
Federasyon da buna 'peki' derdi. Bu rezillik de yaşanmazdı!
Düşünebiliyor musunuz;
Helikopter, Saracoğlu üzerinde vızlıyor…
Kalın bir halat sahaya sarkıyor…
Kupa ona bağlanıyor ve Kupa havada yükselirken…
Elli metrelik Sarı-kırmızı kurdele Saracoğlu'ndan göğe doğru yükseliyor!...
Ne görüntü ama...
Ünal Aysal bunu yapabilseydi;
Üç saat Saracoğlu'nda beklemek yerine Galatasaray taraftarı üç saat içinde Arena'ya koşardı!
Bunlar ütopik gibi gelebilir ama uygulama imkanı varsa, zekayı işaret eder.
Aysal soyunma odası koridorlarında dolanacağına önceden bunları düşünmeliydi.
Demek Galatasaray da şampiyon olacağından emin değilmiş…
Kimse işine kendini vermemiş. Bütün amaç Fener'e gıcık vermek olmuş!
Ayrıca;
Demirören'in Kupa'yı Galatasaray'a verişi de tam bir protokolsüz curcuna!
Ha soyunma odası kapısında vermişsin ha bu şartlarda saha içinde kalabalık arasında…
Ne fark eder.
Kupa kim vurduya gitti!
Bunun medeni ölçüsü yok mu?
Hiç mi Avrupa'yı görmüyorsunuz?
Rakip takım da bu törende hazır bulunmalıydı.
Öyle papazın çayırından yetişip, papaza kızıp oruç bozmakla olmaz bu işler.
Öyle 'figüran olduk' deyip de, altın portakalı figüran gibi almakla da olmaz bu işler.
Duydunuz mu muhterem kardeşim Ali Dürüst?
Kupa töreninde elektrik tasarrufu!
Kupa memleket meselesine döndü!
Milli birlik beraberlik bozulmasın diye, Kupa kimseler görmeden WC ile soyunma odaları arasındaki koridorun hemen yanındaki Galatasaray'a ait misafir soyunma odasında verilecekmiş…
Ne hikmetse Saracoğlu'nun elektrikleri de maç sonrası hemen söndürüldü.
Herhalde elektrik tasarrufu içindi bu karanlık!...
Fener stadında Digitürk'ün kabloları da kesilmişti bir tarihte!
Ne ayıp ama…
Ligtv de çaresiz kaldı softa geçti!
Ligtv kameraları da bu hengameyi saatlerce softa geçip verdi. Görüntüyü öldürürken şöyle diyordu;
Görüşmeler devam ediyor;
Sanırsınız Saracoğlu koridorları milli harekat üssü!
Ligtv ekranları da sansürcü kuruluş!
Neymiş, görüntü çalınıyormuş!
Siz de almadınız mı taraftarın parasını play off ayaklarıyla.
Şimdi mi düşünüyorsunuz görüntü çalınmasını!
Versenize Galatasaray coşkusunu Galatasaraylıya!,
Kimden çekiniyorsunuz?
Arena'dan kupa almayı Fener düşünsün!
Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak, Sedat Doğan, Ünal Aysal… Daha bir çok yönetici…
Ünal Aysal ve TFF Başkanı Yıldırım Demirören de bir odaya çekildiler teke tek çözüm aramaya daldılar.
Her saniye kararlar değişti.
Şampiyonluğun tadı kaçırıldı!
Bir Kupa'yı bile sahibine veremiyoruz.
Kim kimden korkuyor,
Kim kime boyun eğiyor.
Çağdaş düşünceye sahip değerler manzumesi Galatasaray neden bu keşmekeşin içinde hala Kupa da Kupa diye ısrar ediyor?
Anlamak zor!
Bu kadar mı önemli Saracoğlu'nda Kupa almak!
Başta Ünal Aysal'ı ve Galatasaraylı yöneticileri kınıyorum.
Kopenhag'ı küçülttükleri için!
Hani Galatasaray'ın amacı yabancıları yenmekti?
Ey Galatasaray yönetimi;
Bırakın Fenerbahçe düşünsün Arena'dan kupa almayı!...
Siz; Bernabeu'dan bir kupa daha almaya bakın!
Doğrusu bu!
Ne sevincimiz sevinç ne üzüntümüz üzüntü!
Takımın sevinç gösterisi de amatör düzeyde!
Hasan Şaş ve Engin tırmaşıyor… Biri hoca biri oyuncu!
Terim'le Abdürrahim Bey sarmaş dolaş bir yumak. Biri hoca öteki yönetici!
Terim bu kucaklaşmada başına darbe de alıyor!...
Ne gam!
Futbolcuların sevinç gösterisi de amatör düzeyde itişme...
Yırtınmalar, kapışmalar, itiş kakış!
Abdürrahim Bey'in Başbakanı ve Arena'daki Başbakan!
Galatasaray'ın 18. şampiyonluğu çok güzel…
Akıtılan terin sonucunu almak da mükemmel.
Saracoğlu'nda Fener'i aşarak Süper Final'de ipi göğüslemek de şahane!
Ancak kıssadan hisse çıkarmak da çok önemli.
Neydi Abdürrahim Albayrak'ın Başbakan'a yağ yakması öyle!...
On cümlenin onunda da Başbakanım da başbakanım!
Başbakanımı aradım…
Başbakanımız..
Başbakanıma dedim ki…
Başbakanımız
Dedim ona ki…
Şayın Başbakanım,
Sağ olsun Başbakanımızı aradım…
Cepten!
Şimdi,
Sağ olsun Başbakanımız emir verdi kupamızı alacağız!
Alalım da gidelim.
Başbakanım!...
Hey gidi Galatasaray hey!...
Albayrak'ı izlerken Arena günleri aklıma geldi.
Bir zamanlar Arena açılışında Başbakan'ı protesto eden Galatasaraylılar, Başbakan'a yakın duran Adnan Polat'a kızmışlardı...
Şimdi 'Başbakanım kupamı verdirt' diye yalvarıyor Abdürrahim Bey kardeşim.
İşte yere göğe koyamadığımız Galatasaray bu!
İşte benim itiraz ettiğim Galatasaray da bu!
İşine geldiğinde burnundan kıl aldırmayan asil, işine geldiğinde yalvar yakar!
Olmamalı!
Taksim heykelindeki tırmanış!
Taksim'de sevinç tavan yapmış!
Millet, Taksim anıtında Atatürk'ün omzuna sıçramış!
Kupa da Saracoğlu'nda cam kutuda merdiven altında!...
Tuhaf değil mi?
Ayıp değil mi?
Cevap bekleyen iki soru,
1-Maç biteli 3 saat olmuş hala TFF, GS, FB ve Vali Bey Kupa'yı nasıl nerde ne zaman verelim diye neden tartışıyor?
2-Galatasaray niye illa Kupa'yı bu gece karanlıkta almak istiyor?
Türkiye'de şampiyon olmak bir dert,
Şampiyon olduktan sonra kupayı alabilmek bin dert!
Allah sonumuz hayreylesin!
BU TFF ile zor.
Canım geceyi duman ettiler.
Digitürk de bu Kupa törenine katkıda bulunmalıydı.
Milletten parayı almak kolay.
Bu kadar gelirin varsa hizmeti de versene…
Organizasyona yardım etsene…
Şimdi Galatasaray bu gecenin görüntülerini alıp UEFA'ya yollasa ne olur?
Aziz Yıldırım, Platini'ye mektup yollar da Galatasaray, Saracoğlu'ndaki bu görüntüleri UEFA'ya yollayamaz mı?
Ne dersiniz?
Maç, Terim ve Cüneyt Çakır on numara!
Güzel bir final seyrettik.
Galatasaray daha iyiydi. Oyun disiplininden hiç kopmadılar.
Tribünlerin ve rakibin gazına gelmediler.
Burada hiç ummadığım performansı gösteren Terim'i de kutluyorum. Galibiyetten daha değerli bir beraberlik aldılar. Terim'in sonuçta büyük payı var.
Takımını iyi dizginlemiş.
Ujfalusi kırmız gördü ama takımın en iyisi olarak gözlendi. Tecrübesiyle çok atak kesti. Atılması futbolun cilvesiydi…
Agresif Melo, Engin, Baroş kuzu gibiydiler.
Takımın en ilginç ismi Muslera idi.
Mükemmel kurtarışlar yaptı ama çok da pozisyon hatası yaptı. Muslera galibiyette pay sahibi ama tersi olsaydı onda da büyük pay sahibi olacaktı.
Galatasaray takım olarak çok uyumlu bir maç çıkarttı.
Elmander'in talihsiz sakatlığı bile Galatasaray'da forvetten başlayan pres gücünü azaltmadı!
Galatasaray gol yollarında etkisizdi ama gol yemeyerek amacına ulaştı.
Galatasaray'ı tebrik etmek gerek.
Büyük takım olmayı ispat etti. Tahriklere kapılmadı.
Fenerbahçe ve Nihat Özdemir
Aykut Kocaman ne yaptıysa gol atamadı. Galibiyeti sağlayacak gol pozisyonları da yaratamadılar. Şans da yanlarında değildi.
Fenerbahçe bütün senenin profilini finalde de sergiledi.
Kulübede çok zengindi ama bu zenginlik takıma yansımadı.
Alex, Gökhan Gönül, Caner, Mehmet Topuz, Bienvenu kenardaydı…
Olmadı!
Girdiler yine olmadı!
Fener'in bu yıl gösterdiği performans takdire şayandı ama şampiyonluğa yetmedi.
Stres onları yedi bitirdi.
Her an düşürülme, puan silinme tehdidi altında finale kadar gelmeleri bile başarıydı.
Hakem Cüneyt Çakır mert bir irade gösterdi. Kartlarını cesur kullandı.
Bravo Çakır.
Maçın bir numarası sendin.
Nihat Özdemir'i de maç sonrası rakibi Galatasaray'ı ayakta alkışlarken görmek mutlulukların en güzeliydi.
Teşekkürler Nihat Özdemir bu fotoğrafınızı çerçeveletip asmalı.
İyi örnek olarak.
İşte size skor yazarlığı!
Saracoğlu'nda futbolun gerçeği sahne aldı.
Bir köhne fikir daha çöpe atıldı!
Demek ki; lafla, moral motivasyonla, gazlamayla futbol oynanmıyormuş.
Futbol; kabul etsen de etmesen de skor oyunuymuş!
Gol atamazsan kazanamazsın.
0-0'la şampiyon da olursun.
İşte size skor yazarlığı.
Galatasaray gereğini yaptı.
Mutlu oldu.
Gol yok ama şampiyonluk var.
Bir sezon daha bitti;
Galatasaray 2011-2012'de iki kez şampiyon oldu.
Hem ligi lider bitirdiler hem Süper Final'i.
Galatasaray çifte şampiyon!
Darısı Türkiye Kupası'nda Fener'in başına;
Malum 30 yıllık hasret var,
Orada Galatasaray da yok!
Fırsat bu fırsattır.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL