Eli-kolu bereket!
Galatasaray'ın tam olduğuna kendi de inanmadığı için çok oyuncu değiştirerek takım hakkında genel görüntü vermek istemiyor. Oysa önümüzdeki hafta sonu Fenerbahçe maçı var!
Webaslan.com
Neden bu kadar çok adam değiştirilir onu da anlamak mümkün değil.
Sıcak desen...
Belki.
Arayış desen...
Eh...
Takım içi denge desen...
Hala Çilek aranıyor, Melo tefrika...
O zaman denge de değil.
Saçmalık!
Bir takım hakkında karar vermek için o takımı maçın tamamında seyretmek gerek;
Performansı yetiyor mu?
Devamlılığı var mı?
Takım içi disiplin var mı?
Takımın uyumu var mı?
Bunları anlamak için de yarım devrelik show yetmez.
Belki de Terim bunun için ikinci yarı takımın çivisini çıkartıyor.
Galatasaray'ın tam olduğuna kendi de inanmadığı için çok oyuncu değiştirerek takım hakkında genel görüntü vermek istemiyor.
Oysa önümüzdeki hafta sonu Fenerbahçe maçı var!
Galatasaray'ın takım kurmakta geciktiği kesin.
Terim, henüz takımın iskeletini kurmuş değil.
Melo yok! O zaman Engin ne?
Şu çok net gözüküyor ki Galatasaray Yönetimi Melo'yu istemiyor. Yoksa bu kadar sürede Melo ile anlaşma sağlanırdı... Belli ki Yönetim Melo'nun ipini çekmiş!
Bütün yöneticiler ve de Terim'in baş müridi Albayrak dahil hepsi, Melo konusunda kaçamak cevaplar veriyorlar;
Estek köstek..
Juventus muventus...
Menecereler falan filan...
Şimdi de kardeşime takım bulun ayakları!...
Başkan Aysal da açık açık; 'sildim onu!' diyebiliyor Melo için...
O halde;
Terim istese de Melo yok!
O zaman;
Düşünen beyinler şunu sorar;
Melosuz bir Galatasaray'da ilk 11 nasıl olur?
Lazio karşısına çıkan Galatasaray'ın ilk 11'ini izliyorum;
Geri dörtlünün önünde Engin ve Selçuk var.
O halde Terim'in gözünde Melo = Engin
İkinci yarı 1-0 galip Galatasaray'da Terim üç oyuncu değiştiriyor;
Ujfalusi – Dany
Engin Baytar – Aydın Yılmaz
Elmander – Umut Bulut
Bu değişikliklerin hiç biri izah edilebilir gibi değil!
Bu altı oyuncu da -mecbur kalınmadıkça Ujfalusi – Dany hariç- birbirinin alternatifi değil.
Demek ki Terim; Ujfalusi'nin yedeği olarak Dany'yi görüyor. Genç, çabuk ve dinamik Dany'ye başka görev düşünmüyor.
Oysa Dany Melo'nun yerini alabilir.
Terim böyle düşünmediğini ispat ediyor.
.......................................................
Engin orta alandan çıkınca;
Selçuk'un yanına Hamit geliyor.
Demek Terim; Melo'nun yerine ya Engin, ya Hamit diyor.
Olabilir.
Ancak; bu iki seçeneği de Terim bizlere inceleme fırsatı vermiyor.
İki oyuncudan biri 90 dakika oynasa haklarında karar verilebilir. Galatasaray'ın oyunu anlaşılabilir. Böyle karmaşa olursa da Terim'in halaMelo'yu beklediği ortaya çıkar.
Elmander takımın can simidi...
Elmander ve Selçuk birbirini tamamlayan futbol zekaları. İkisi de gol noktalarından uzak ama gol için şartlanmış iki isim.
Dün şunu gördük;
Elmander ve Selçuk takımın olmazsa olmazları.
Bakın gol nasıl geldi...
Selçuk'un çok akıllı derinlemesine pasına kendini gösteren ve de oraya sarkan oyuncu Elmander. Oysa Elmander ileri uç gerisi... Yani Burak gibi ileri ucu temsil eden bir oyuncu değil!
Topla buluşan Elmander, en az on metre top sürüyor ve solunda Laziolu oyuncu var. Yetişti yetişecek...
Elmander elini-kolunu o kadar güzel kullanıyor ki, çek kasete göster ders diye!...
Faul yapmadan rakibi engellemek, kendini korumak ve rakibin topa müdahalesine izin vermemek işte budur. Yoksa Elmander golü atamaz, rakibi poziyonu bozardı. En azından Elmander'in vuruşu net olmazdı.
Gol bence Elmander'in marifeti olduğu kadar bizim beceremediğimiz futbolun temel ilkesidir; vücudu kullanarak rakibi topa dokunur hale getirmemek.
Bunu Hagi çok güzel yapıyordu.
Elmander de yaptı golünü attı.
Galatasaray rahatladı, güven kazandı.
İlk yarı pozitif futbol vardı
Muslera'dan başlayan dengeli savunma Emre Çolak'ın defansına yardımıSelçuk ve Engin'in işini de kolaylaştırdı. Hamit sağ kanatta düşük verimle oynarken Burak da silikti.
Elmander'in takıma ileri-geri katkısı Lazio karşısında Galatasaray'ı ilk yarı etkin gösterdi.
Eboue, Semih ve önündeki boşluğa rağmen hatasız oynayan Hakan Baltatakımın iyileri olarak gözüktüler.
Ne zamanki değişiklikler başladı Galatasaray'ın saha içi inisiyatifi kayboldu.
Çalışkan Aydın'ı beğendim
Bu kez Aydın beklenenden öte bir performans çizdi. Savunmasına çok yardım etti. Aydın çok çalışkan ve başarılıydı. Böyle oynarsa Terim'den ilgi görür. Takıma katkısı yükselince, Aydın'ın oynadığı da fark ediliyor. Hamit orta alana kayınca sağ kanat Aydın'la daha hızlandı ama takım dengesini kaybetti. Kopuk kopuk oynamaya başladı.
Son yarım saatte çok oyuncu değiştirilince futbol bozuldu. Galatasaray hep üstün gözüktü ama çağdaş futbol adına Sabri ile, Necati ile, Umut ile fazla bir şeyler söylemek mümkün değil.
Galatasaray hala ilk 11'ini de bulmuş değil.
Bu ciddi bir eksiklik.
Öyle olursa böyle olursayla futbol takımı yürümez.
Sahadaki görüntü tek devrelik iyiydi. Elmander de golü atınca Lazio'ya üstün olmak keyif verdi.
Sonrası hikaye!
Yekta biraz çalıştı.
Savunmasına yardım eden benim için başarılıdır.
Top benden gitti bana ne diyen benden puan alamaz!
Takım bir bütündür o bütünün içinde görevini iyi yapacaksın. Takımdan kopuk olmayacaksın.
Galatasaray'ın ilk 11'i geçen senenin takımı; Hamit, Burak hariç!
Bu mu takviye?
Hamit belki... Hem kanatta hem ortada. O da daha kendini bulmuş değil ama Hamit'e güveniyorum.
Yani Lazio'yu tek golle yenmek başarı değil, sadece keyif.
Lazio'yu fazla büyütmemek gerek
Gördük işte!
Lazio, geçen sene Serie A'daki 4. takım.
Liderle arasında çok puan farkı var öyle ah aman bir şey değil. Ligde %50 başarı elde etmiş.
Nerdeyse attığı kadar yemiş...
Lorik Cana'nın orda oynuyor olması yeterli bir referans!
Golcüsü de Rocchi!.. Geç girdi...
Klose...
Erken girenlerini de gördük.
Nerede o Can Bartu'nun oynadığı Lazio...
Galibiyet güzel ama Galatasaray hala geçen yıldan farklı bir takım değil.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL