Sen bizim her şeyimizsin!
Başta Terim ve yardımcıları sonra bütün takım tebrike değer. Kucak dolusu sevgiler
Webaslan.com
Tahminlerin ötesinde müthiş bir geceydi.
Takım bütün birimleriyle hatasız oynadı, gol dahi yemedi,
Pozisyonlara girdi, uzaktan şutlar attı, topu direkten döndü,
Galibiyet için ne gerekiyorsa Terim’in dediklerini terinin son damlasına kadar yaptı,
Takım halinde başarılı bir maç çıkartarak üç puanı cebine koydu, mükemmel bir konuma geldi.
Helal olsun…
Şimdi Galatasaray Braga’da yenilse bile yola; ya Şampiyonlar Ligi’nde ya Avrupa’da devam edecek.
Buraya kadar hepsi çok güzel…
Başta Terim ve yardımcıları sonra bütün takım tebrike değer.
Kucak dolusu sevgiler…
Buna da sebep Manchester!
Galibiyet adama şarkı söyletir!
O halde
Hep beraber başlayalım şakımaya;
Manchester sen bizim her şeyimizsin!
Ada’da 3 atar, turu atlarız…
Arena’da yener Avrupa’da kalırız.
Yüzümüzü güldüren, golleri yiyensin,
Manchester sen bize hayat verensin.
Oldu olacak kırıldı nacak,
Son maçta da yap bize bir kıyak,
Çak Cluj’a kucak kucak
El ele çıkalım gruptan
Manchester sen bizim her şeyimizsin!
İşte böyle…
Galibiyet konuşturur.
Şarkı bile söyletir…
Galatasaray buysa öteki Galatasaray ne?
Şimdi, filmi geri saralım ve herkesin düşündüğünü soralım;
Galatasaray bu konuma nasıl geldi?
ManU karşısındaki Galatasaray buysa, şimdiye kadar seyrettiğimiz Galatasaray ne?
Ne oldu da Galatasaray birden bire şahlandı?
Bu potansiyeli vardı da neden ManU maçına kadar kör topal gitti?
İşte cevaplar;
-Galatasaray büyük takımdır, ispatladı.
-Futbolda her şey olur, eğrisi doğrusuna denk geldi.
-Futbolcular bir maçlık maçayı sıktı.
-Terim çok ballı bir hocadır, yine yırttı!
Sebeplerden hangisi doğru olursa olsun Galatasaray müthiş bir galibiyet aldı, mükemmel bir ivme kazandı!
Avrupa’da yola devam etmek başarıdır.
ManU eksikmiş, liderliği garantiymiş, Ferguson İstanbul’a 21 futbolcuyla gelmiş 7’si ilk kez şampiyonlar Ligi’nde oynayacakmış!...
Hikaye hepsi hikaye…
Palavra!...
ManU’nun nasıl geldiği değil, İstanbul’dan nasıl gittiği önemli…
Havalı geldiler,
Yenildiler de gittiler.
Namağlup geldiler,
Mağlup gittiler…
Havaalanındaki taraftar biraz hoyrat ama aşk dolu
Siz bakmayın havaalanındaki karşılamaya, o taşkınlık; dozu yüksek bir galibiyet arzusunun rakibe gösterilen misafirperverliği idi…
Kimsenin burnu kanadı mı? Kanamadı.
Biraz hoyrat, biraz berbat bir karşılamaydı…
Ama asla kimseyi hedef almıyordu.
Bu tür karşılamalar bize uygun.
Yabancı futbolcu geldiğinde de aynı taşkınlıklar oluyor….
Taraftar sanki oraya yeni futbolcusuna hakarete mi gidiyor?
Asla!
Sevgi bu sevgi…
Bizim yaşam tarzımız bu; taşkın ve agresif!
Sevdik mi kökkküne kadar seviyoruz.
Bu arada Müslüm Baba’ya da Allah şifalar versin…
Nerde kalmıştık.
Bu tür karşılamalar bize uygun.
Meclisimize uygun,
Yönetimlerimize uygun,
Hocamıza uygun,
Sokaktaki insanımıza uygun.
Uygun oğlu uygun!
Neden yadırganıyor ki…
Niye bu kadar abartılıyor?
Galatasaray havaalanaına gitti de ‘al parayı ver maçı’ mı dedi,
Maça eksik kadroyla çıkın seneye sizden van Persie’yi alırız mı dedi,
Ne dedi?
Ne yaptı?
Coşarken kantarın topuzunu biraz kaçırdı.
Yüz kızartıcı bir şey yapmadı!
Aslında taraftarın o karşılaması Galatasaray’ı gaza getirmek içindi.
Bakın artık sabrımız taşıyor Allah beterinden korusun, alın bu maçı!
Terim de takım da mesajı aldı.
Manchester, havaalalanında değil Arena’da bayıltıldı!
Öyle hariçten gazel atıp da sakın ha Galatasaray taraftarına hakaret etmeyin.
Başbakan’dan ders alın!
Ne diyor Terim;
Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Maç öncesi beni aradığı moral verdiği için.
Devam ediyor Terim;
Başkanımız Ünal Aysal da yok. Taa Amerika’da.
Ben de diyorum ki alışacağız artık bunlara…
İlla başkan başımızda olmayacak!
Sahipsiz değiliz ki. Telefonun ucunda Başbakanımız var.
İyi ki de var;
Bu vesileyle Arenamız da var.
Bakın laf nerelere gidiyor…
Futbol işte böyle bir şey;
Şans yanınızdaysa dağları delersiniz, her türlü ihtimali ortadan yok eder kafayı dikersiniz…
İşte tam da öyle oldu;
Dökülen Galatasaray birden şahlandı.
Ancak çok da iyi futbol oynadı.
Sanırım kimse hatta Terim bile bu kadarını beklemiyordu.
Kim derdi ki; bla bla bla…
Muhteşem güzel bir şey oldu. Kim derdi ki;;
Braga’yı Braga’da iki golle yenmiş Cluj’u, Arena’da Terim’le berabere kalmış Cluj’u Galatasaray deplasmanda çatır çatır yenecek!
Kim derdi ki;
Grubun sonuncusu, Cluj’a sahasında yenilmiş Braga gelip de Galatasaray’ı Arena’da 2-0 yenecek,
Galatasaray da kalkıp, grupta hiç puan kaybetmemiş ManU’yu Arena’da yenecek!
Oluyor işte!
Oldu da…
İki maç öncesine kadar Galatasaray bırakın gruptan çıkmayı, Avrupa’da kalmayı bile hak etmiyor denen takımdı, nasıl oldu da bu duruma geldi?
İşte cevap bulunması gereken soru budur!
Galatasaray ne yaptı da ManU’yu yendi?
Üstelik üç gün önce Arena’da düşmeye aday bir de Karabük yenilgisi var ki rezalet!
Hoca aynı, kadroda üç isim hariç aynı. Moral yıkık!
Peki ne de değişti?
Bir galibiyet bin nasihatten iyidir.
İşe bakın;
Galatasaray’ın Karabükspor’a yenildiği maçtaki kadrosu şöyleydi;;
Muslera, Eboue, Cris, Dany, Hakan Balta, Hamit, Selçuk, Melo, Emre Çolak, Umut Bulut, Burak Yılmaz.
ManU maçındaki kadro;
Muslera, Eboue, Semih, Dany, Riera, Hamit, Selçuk, Melo, Amrabat, Elmander, Burak
Yani;
Cris, Hakan Balta, Emre Çolak, Umut Bulut’un olmaması bu kadar mı fark ettiriyor?
Ya da kritik noktalardaki; Cris, Hakan Balta’nın olmaması gol yemeden galibiyeti mi getiriyor?
Veya;
Emre Çolak’ın ve Umut’un oynamaması pas hatasını ya da top kaybını daha aza mı indiriyor?
Veya,
Elmander’in olmaması forvetin gücünü mü azaltıyor?
Umut’la Burak yan yana oynayınca olmuyor mu?
Melo Karabükspor maçında da var, ManU maçında da… Hangi Melo iyi?
Önceki maçlarda takımda biri var öteki yok…
Ama Terim hep var.
Yoksa bu Terim ithal Terim mi?
Sorun nerede? Devamı gelirse alkışa devam…
Bir maç kazanmak Avrupa’da kalmaktan başka Galatasaray’ın futbolunda ne değiştirecek?
Galatasaray böyle oynamaya devam eder.se ne ala..
Biz de sonuna kadar alkışlarız.
Orduspor’a 2-0 yenilen Galatasaray’ın kadrosu da şöyleydi;
Muslera, Eboue, Cris, Semih, Hakan Balta, Hamit, Selçuk, Melo, Amrabat, Elmander, Burak Yılmaz.
Bu kadro da ManU kadrosundan iki değişik isim var;
Cris ve Hakan Balta yok!
Semih ve Riera var.
Bütün bu örneklerden sonra ortaya çıkan gerçek şudur;
Savunmada Semih ve Riera kesin şart.
Rakibin de ManU olması şart!
Bütün futbolculara teşekkürler. Bizlere güzel bir gece yaşattılar.
En iyiler kimlerdi deseniz;
Bir bütünü bozmak istemem ama;
Riera, Hamit, Semih çok farklıydılar.
Selçuk ve Melo’nun da galiba şimdiye kadar dublörleri oynamıştı!...
Terim’in de…
Herkese teşekkürler,
Devamı gelirse her zaman alkışı da duyarlar.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL