Tarihi geçmiş konserve
Riera tam bir hayal kırıklığı. Hala düzelmediyse Terim'e de yazık! Elindeki ürün defolu! Son kullanma tarihi geçmiş şişik konserve gibi.  
Webaslan.com
Tarihi geçmiş konserve
Beşiktaş, İnönü'de fırsat kaçırdı!
Galatasaray, Muslera ile Beşiktaş'a dur dedi.
Heyecanlı maçın ilk yarısında güzel futbol da vardı. Sonrasında Galatasaray durdu, Beşiktaş idareye el koydu. Top sık ayak değiştirdi, pozisyonlar bollaştı, her şey güzel olmasına güzel de golü kim atacak?

İki takım da golde kısır!
Dön baba dön, karavana!
Hani, skor yazarı diyenler var ya…
Golsüz maçın skoru olmaz!
Hoş bu ülkede elli kişiye sor 'skor'un ne olduğunu da bilmez!
Maçı anlatanlar bile 70. dakikada skor 0-0 veya 2-1 diyorsa yandık vallahi!
Skor maçın sonucudur.
Yani 90+'nın bitişiyle oluşur.
Maçın ortasında skor denmez!
O; o anki durumdur.
70. dakikada durum 2-1 denir.
Neyse…
Yeri geldi bir yanlışı da düzeltmek istedim.
Şansal Büyüka spikerlerini tembihlesin!

Beşiktaş-Galatasaray maçının skoru 0-0
Gel de skora göre yorum yap bakalım!
Yapamazsın!
Her iki takım da golü bulabilirdi.
Beşiktaş daha çok bulurdu. Muslera olmasa!



İlginç bir maç oldu;
İlk 20'de Galatasaray oyunu sürükledi. Oynuyor gözüktü pozisyona giremedi ama top daha çok ondaydı.
İkinci, yarı Galatasaray 'trak'ladı!
Terim ne yapacağını şaşırdı. Takımın çivisi çıktı, Muselra devleşti, Beşiktaş galibiyeti kaçırdı!

Melo ön libero oynarsa takım sittin sene gol atamaz!
Filippe Melo ön libero oynamaz!
Ön libero artık tarihten silindi. Ön libero dedin mi adamı savunmanın önüne çakıyorsun. Melo hiç forvetine yardım etmiyor. Görevi sınırlı! Oysa Melo top yapan bir oyuncu. Forvetine destek verebilecek, hatta şut çekip uzaktan gol atabilecek bir oyuncu. Melo'yu savunmaya çakarsan hata edersin. Takımı sabote edersin. Onun yüzünden Elmander yalnız kalıyor. Modern futbolda bu yok!

Elmander de forvette yalnız. Baroş şart!
Bu çift santrfor demek değil.
Elmander'in yanına destek gerek. Adam çalışıp didiniyor indirdiği bütün topları rakip alıyor. Kazım sağda Melo savunmanın önünde, Ayhan'ın ne oynadığı belli değil, ilk yarı Engin mecburen sol kanatta… Bir tek Selçuk, Elmander'e takviye kuvvet olamaz!
Galatasaray bu tarz oyunla sittin sene gol atamaz! Baroş şart.
Neden şart?
Kanatları işlemeyen bir takımda gol, ortadan alan boşaltarak atılır.
Boşaltılan alanlara sürpriz adamlar girer.
Kazım ağır aksak oynuyor. Sağ kanatta Galatasaray'ın hızı düşük. Aslında Kazım güçlü, futbolun inceliklerini, bilen ama nerede oynayacağı belirsiz bir oyuncu.
Meçhul asker!
Terim de ona yer bulamadı.
Kazım'da da kanat akıcılığı yok! Çabukluk ve sürat yok.



Sol kanat zaten yok! Engin nöbetçi sol açık!
Engin orada oynadığı sürece verimden düşüyor. Daha çok oyunun içine kayınca da sol kanat sahipsiz kalıyor. Hakan Balta da oraya yetemiyor!
Bunu Terim görmüyor mu?
Görmüyor!
Neden?
Sahaya sürdüğü ilk 11'den belli.
Yaptığı oyuncu değişikliklerinden belli.
Galatasaray forvetinin ortasında derin bir çukur var. Boşluk var. Orası tam bir kimsesizler yurdu!

İkinci yarı Ayhan yok Sabri var. Komik!
Devre berabere bitmiş, Beşiktaş durgun. Terim'in derdi tek puan değilse tutumu yanlış!
Ayhan çıkıyor Sabri giriyor.
Neden?
Ayhan belirsiz görevde… Sabri sağ kanata alınıyor. Komik!
Baroş hala kenarda…

İşte o andan itibaren Galatasaray'ın çivisi çıkıyor. Beşiktaş hepten oyunun inisiyatifini eline alıyor.
Orta saha daha da gevşiyor, oysa ilk yarı Galatasaray gol pozisyonu yaratamadı ama tek topu ve çabuk oyunu, göze hoş gelen kreatif hareketleri daha çok yaptı. Bu oyun en azından takıma moral kazandırıyordu. İkinci yarı bu da bitti!
Malzeme yok denmesin. Oyun içinde bile varyasyon derde çare olabilir ama yapılmıyor.
Örneğin; Melo'nun ileri sürülmesi.
Bir de talihsizlik yaşanıyor, Sabri tez elden sakatlanıyor, oyuna giren Reira!
Baroş yine kenarda…



Riera; tarihi geçmiş şişik konserve!
Riera tam bir hayal kırıklığı. Hala düzelmediyse Terim'e de yazık! Elindeki ürün defolu! Son kullanma tarihi geçmiş şişik konserve gibi.
Neredeyse son dakikada Almeida'nın yapamadığını ters vuruşla Riera yapıp Muslera'ya takacaktı!
Kaleyi mi şaşırdı ne?
Aman Allahım ne Şam'ın şekeri ne Arabın yüzü!

Galatasaray forveti Kazım, Sabri, Selçuk, Riera, Elmander…
Melo'yu sayma o forvet değil savunma bekçisi
Nasıl gol atar bu takım?
Savunamıyor bile, karman çorman bir hal. Kimin nerede ne oynadığı belli değil. Beşiktaş neredeyse goller bulacak ama o da beceriksiz!
Baroş hala yok!

Muslera'nın gözü topta vücudu alarmda!
Semih, Ujfalusi, Eboue…
Bunlar da olmasa yandı takım. Semih ufak tefek acemiliklerinin yanında taş gibi. Helal olsun. Ama bu günlere kadar neredeydi.
Takım Gökhan Zan ve Servet'le inim inim inlerken neredeydi bu Semih.
Sakatlıklar olmasa Semih yine Florya bekçiliğine devam! Keşke daha önce Sezar'ın hakkı Sezar'a verilseydi de bu genç mecburiyetten forma giymeseydi.
Semih'in acemiliği, gördüğü erken karttı. Ama yine de helal olsun ikinci hataya düşmedi.
Ujfalusi de net oynadı. Sakin ve sağlamcıydı.
Eboue en iyi maçlarından birini oynadı. Kalite hemen fark ediliyor. Tek topta müthiş. Atağa kalıkışta çok etkin ama takım işlemiyor. Çok top kaybı var.



Muslera sahanın yıldızı oldu.
Refleksleri mükemmel. İki adımdan topa hamle yapıyor. Yakalıyor. Pes!
Gözü topta, vücudu alarmda! Her kaleci bunları kurtaramaz! Neler çıkardı.
Tek hatası var. Bazen tutacağı topları sahanın içine, rakibin önüne yumrukluyor. Bunlar hata!
Bir keresinde önce Semih sonra direk kurtardı.

Neden sonra Baroş!
Dünkü Galatasaray'ı anlamak mümkün değildi.
Melo da çıkartıldı. Belki de sarı tehlikesinden…
Yerine giren Baroş!
Takım öyle bir karıştı ki kim nerde oynadı belli değil. Bir bilen varsa bana anlatsın.
Baroş girdi Elmander orta sahaya çekildi.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Bu kez de Baroş yalnız kaldı. Takım savruldu.
Bir kez Hakan Balta taşıdı, son harekette çuvalladı, Kazım golü atamadı!
Bir de Selçuk'un direği yalayan frikiki var.
Son yarım saatte Galatasaray takımının sahada oyun düzeni kalmadı.
Bir puan alındıysa Muslera'ya borçlu herkes.

Bu takım bu şartlarda asla gol atamaz!
Şu da iyi biline ki iyi futbol iyi futbolcularla oynanır!



Beşiktaş, FiYapı'da üç puanı kaçırdı
Hayret ettim Beşiktaş'ta kanatlar hiç işlemdi. Her maçta ileri akan Hilbert ve İsmail bu maçta kımıldamadılar. Carvalhal mi, istemedi?
Yoksa Terim mi onlara koşu yolu bırakmadı?
Galatasaray'da öyle bir tedbir sezmedim, çünkü herkes yangınlardaydı…

Beşiktaş'ın savunması bu senenin en kolay maçını oynadı.
Orta sahası Galatasaray'dan daha iyiydi. İkinci yarı çok çalıştılar.
Ernst ve Memet'in yanında Veli biraz eksik kaldı.
Simao duran toplarda var oyunda sinek ikili.
Bir şutu direği yaladı o kadar!

Almeida da bu kez cüssesi kadar olamadı.
Attığı gol öncesi yüklenmeli faul kararı doğru.

Bir de Quaresma var!
Var mı yok mu belli değil.
Galatasaray'ın başarısı onu sahadan silmesidir.
Zaten o da gönüllü.
Bu kadar kaliteli bir oyuncu bu kadar silik olamaz!
Triveladan başka bir şey göremedik!

Mücadeleli maç köy düğünü gibi 40 gün 40 gece oynansa gol olmazdı!



Cüneyt Çakır maçın en iyisi

Bravo Çakır!
Oyunu kesmedi, düdüğü sık çalmadı. Kartlarını doğru kullandı. Otoritesini sahaya koydu.
Bir derbi daha keçiboynuzu gibi bitti!
Güzellikler çıkartmak istersen bazı enstantaneler bulursun ama çok top kaybının yaşandığı bir maça güzel diyemezsin!,
Heyecan seyir zevki verir ama gol getirmez!

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler