Galatasaray Sıvas’ta mükemmel bir taktik uyguladı. Rakibi uyuttu ve dört golle üç puanı kaptı. Gençlerbirliği Saraçoğlu’nda altı yemişse Galatasaray da Sıvas’a dört attı hem de deplasmanda. Böylece Gençler maçı da önemini yitirdi. Sonraki hafta Galatasaray, Fenerbahçe karşısına öyle rahat çıkacak ki yenerse şampiyonluğunu play off’tan önce ilan edecek. Yenemezse sermayeden yiyecek.

Sivasspor’u tanıyamadım

O sular seller gibi hızlı akan Sıvasspor takımı gitmiş yerine durgun bir takım gelmişti. Onu tanınmaz hale sokan da Terim’in bu maçtaki akıllı oyun planıydı. Galatasaray savunmasını sağlam tutup Melo ve Selçuk’u da defansın arasına sokunca oyunun temposunu eline aldı. Riera bile geriye yardıma gelince yedi kişilik savunmaya karşı Sıvasspor yol bulamadı.

Kalabalık savunmada Eneramo yalnız kaldı. Kanatlardaki Pedriel ve Grosicki’ye de servis yapılmayınca Sıvasspor oyun kurmakta zorlandı. Kadir ve Mehmet Nas orta sahaya yetmedi. Bir tek Erman’la da gol yolları bulunamadı. Bulunsa da bu kez Muslera mükemmel hamlelerle gole izin vermedi.

Muslera farkı ve kalite üstünlüğü

Galatasaray’ın farklı galibiyetinde iki unsur öne çıktı;
1-İki takım arasındaki oyuncu kalitesi farkı
2-İki kaleci Muslera ve Senecky farkı.
Buna Galatasaray’ın oyunu savsaklayıp garanti toplarla gole koşması da eklenince sayısal fark ortaya çıktı.
Maçın özeti şuydu;
Sabret, oyunu soğut, rakibi boz, farka git!
Galatasaray da öyle yaptı çekinerek gittiği Sıvas’ta dört gollü rahat bir galibiyet aldı.
Demek futbolda sistem kadar akıllı taktiğin de önemi varmış.
Uygulamanın da…

Kötü zeminde Necati iş bitirdi

Necati’nin golü akıl doluydu. Riera’nın pası da çabuk düşüncenin ürünüydü. Necati daha top kendisine gelmeden ne yapacağına karar vermiş ve ileri çıkan Senekcy’yi kötü avlamıştı. Hem de otuz metreden. Bu erken gol Galatasaray’ı rahatlattı. Sıvas’ı şaşırttı.

İlk yarı boyunca kötü zeminde topu gezdiren taraf Galatasaray’dı. Oyunu riske sokmadı, rakibine oyun fırsatı vermedi.
Terim’in düşüncesi doğruydu, takım da bu planı iyi uyguladı.

Ağır zeminde ve soğuk havada Riera iş görmez diye düşünüyordum ama Riera bu kez çok iyi işler yaptı. Taktiğin bir parçası olarak oyunda önemli bir rol aldı. Melo da iyiler arasındaydı. Sıvas’ta Galatasaray takım halinde başarılıydı. Bu başarı;

Rakibi presle oynatmamak,
Oyunun temposunu düşürmek,
Savunmada çoğalmaktı.

Sıvas çabuk top çeviren bir takımdı, Terim oyunu yavaşlatarak galibiyetin yolunu baştan çizmiş oldu.
Sıvas da bu tuzağa düştü.
Rıza Çalımbay maç boyu buna tedbir alamadı.
İlk yarı tek golle bitmesine rağmen maçı Galatasaray’ın kazanacağı belli olmuştu.

Ujfalusi, Aydın ve yine Necati

Galatasaray’ın şansı da vardı. Her ne kadar iyi düşünülmüş olsa da Necati ve Ujfalusi’nin golleri biraz da şans ürünüydü.
Ujfalusi çok kötü vurdu ama kaleci de ona yardım edince 64’de Galatasaray işi garantiye aldı.
Şunu da söylemek gerekir; Sıvasspor’un saman alevi atakları dışında bu dakikaya kadara pek önemli bir tehlike de yaşamamıştı Galatasaray kalesi.
Tehlikeli topları da Muslera mükemmel reflekslerle önlemişti. Seyri zevk verdi.

İkinci yarıda Emre çıktı, Aydın sağa, Riera sola geçti. Bu kez Galatasaray iki açıkla oynamaya başladı. Bu da rakibi durdurmak için bir taktikti. Sıvasspor her atağa çıktığında kaptırdıkları toplar Galatasaray’ın kanatlarında gezindi.
Aydın kazanılması gereken bir oyuncu. Ben de onun bunca sene takımda olup da verimsizliğinden şikayetçiyim ama Aydın’ın önemli özellikleri var. Çok çabuk, adam ekarte edebiliyor ve süratli. Bir takım için faydalı bir yerli forvet. Nitekim 81’de golünü de attı.
Necati de biterken dörtleyince Galatasaray üç puana çok kolay ulaşmış oldu.

Galatasaray play off’u of’lamadan bitirecek gibi…

Sıvasspor kötü günündeydi diyemeyeceğim. Onu durduran Galatasaray’dı.
İlk kez Galatasaray’ı beğendim.
Futbolundan çok aklını beğendim.
Verilen taktiği uygulamasını beğendim.
Baroş’un oynatılmamasını hep yadırgadım ama bu maçta Baroş oynasa oyun tempoya binebilir çok top kayıpları takımın başına iş açabilirdi.
Dedim ya Galatasaray’ı beğendim.
Sıvas’tan dört golle dönmek Galatasaray’ın hem ligi hem Play off’u oflamadan bitirecek manası taşır.