Yönetime büyük tepki!

Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya, başkan Özhan Canaydın ile birlikte yönetim kurulu üyeleri Ergun Gürsoy, Refik Arkan, Cengiz Özyalçın ve Fatih Gökşen de katıldı. Semih Haznedaroğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, divan kurulu üyesi Prof.Dr.Oğuz İmregün, güncel olaylar bölümünde söz alarak, kulübün banka borçları nedeniyle büyük sıkıntı içinde olduğunu savundu.

Üyelerin futbol takımı ve teknik direktör aleyhine konuşmalarını dinlediğini, ancak çok daha önemli konular bulunduğunu anlatan İmregün, "Galatasaray'ın varlıkları gidiyor. (Allah göstermesin) demeyin. O günler geldi. Kulübün varlıkları bugün bankalara olan borçlardan dolayı ipotek altındadır ve takibe geçilmiştir. Bunun kimse farkında değilmiş gibi konuşuyor. Bu daha önemli" dedi.

"Durum sanılandan vahimdir"

AIG şirketiyle olan hisse payı sorununun sona ermediğini, yalnızca el değiştirdiğini belirten İmregün, hisselerin yeni sahibi Ünal Aysal'ı kastederek, "Gelirimizden, AIG gibi aynı payı şimdi o alıyor. Yönetim kurulunun çağrısı sonucu toplanacak olağanüstü genel kurul toplantısında çok dikkatli olalım" dedi.

İmregün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu araziyi (Riva'daki arazi) satmazsak, zaten bankalar icra yoluyla satacak. Bu haldeyiz. Divan kurulu olarak bunu düşünün ve işi ciddiye alın. Yakında bunlar olacak. Yaptığımız hatalar silsile halinde geldi ve bu noktaya dayandı. İş işten geçti. 5-6 senedir AIG'i konuştum. (Yapmayalım, etmeyelim, borçlanmayalım) dedim. O zaman (Gayrimenkul satalım) demedim, (Gelirimizin yüzde 40'ını vermeyelim) dedim. Şimdi deniz bitti. Bankalar beklediler ve 90 milyon dolar temettü aldılar. Şimdi alacak birşey kalmadı, paralarının aynen ödenmesini veya garanti istiyorlar. Eğer bunun formülünü bulmazsak icrayla satılacak, gayet basit. Ben bugün Galatasaray'a son görevimi yaptığımı düşünüyorum. Galatasaray'ın durumu sanılandan vahimdir. Yarın bu kulüp sıkıntıya gittiğinde Allah göstermesin, divan kurulu olarak hepiniz sorumlu olursunuz."

Yarsuvat: "Riva için yetki Mart ayında beklenmeli"

Kurulun eski başkanlarından Duygun Yarsuvat da yönetime tepki göstererek, Riva arazisinde yapılması planlanan inşaat çalışmaları için yetkinin bir sonraki yönetime verilmesi gerektiğini kaydetti.

Yarsuvat, daha önce de birçok kez yönetime yetki verildiğini kaydederek, "Biz daha önce yönetime yetki verdik ama yetki becerikli yönetimlere verilebilir. Ne oldu Seyrantepe ? Riva arazisiyle ilgili çalışmalar için yetkiyi mart ayında seçilecek yönetim kurulana vermeliyiz. Aksi halde mevcut yönetim lehine bir haksızlık olur seçimlerde" dedi.

Özhan Canaydın yönetimine ağır sözler sarfeden Yarsuvat, "Galatasaray, değerleriyle ileri gitmişti ama sokağa düşürüldü. Şimdi seçimlere 4 ay kala, (Faaliyete geçip, yapacağım) demek için vakit biraz erkendir. Bekleyelim, yeni yönetim bu projeyle birlikte gelsin divan kuruluna. Bu yönetim de seçilebilir ama bunu aceleye getirmeyelim. Her konuda başarısızlık var Galatasaray'da" diye konuştu.

Kürsüye ikinci kez çıkan ve başkan Özhan Canaydın'a dönerek, "Ben sizi başarılı bir yönetim olarak görmüyorum" diyen Yarsuvat, Seyrantepe, Galatasaray Adası ve Riva arazisi konularında Canaydın ile karşılıklı ve gergin geçen diyaloglarda bulundu.

Divan kurulu üyesi Hayrettin Kozak da halen Turkcell Süper Ligi'nde ilk 2 sıra için yalnızca Fenerbahçe ile Galatasaray'ın mücadele ettiğini ifade ederek, "Biz mütevazı rakamlar ortaya koyduk. Transferlerimizden memnun değilsek de aramızda Fenerbahçe ile yalnızca 3 puan var. Galatasaray'ın ikinciliğinin bile bu yıl ekonomik açıdan hayati önemi var. Üçüncülük içinse ancak (Allah korusun) diyebilirim. Tabii ki asıl hedef şampiyonluk, ama mali durumumuz açısından ligi 2. sırada bitirmenin de büyük önemi vardır" diye konuştu.

Toplantısında, eski yöneticilerden Fatih Altaylı'nın divan kurulu üyeliği talebi sicil kuruluna sevkedilirken, başarılarından ötürü kürek takımı sporcularına berat verildi.

Canaydın: "En önemli konu Riva projesidir"

Başkan Özhan Canaydın, Divan Kurulu toplantısında yapılan eleştirilere tepki gösterdi. Galatasaray Lisesi'nde yapılan toplantıda konuşan Özhan Canaydın, öncelikle Riva arazisi konusuna değinerek, "En önemli konu Riva projesidir. Orası ne benim, ne de bu yönetimin projesi. Galatasaray'ın projesidir. Çok uğraştık. 14 aylık bir süreçte, yüzde 16 olan imar iznini yüzde 20'ye çıkardık. İsteğimiz ise yüzde 25" dedi.

Riva arazisi için bulunan formülün ve yapılacak projenin Divan Kurulu üyelerine mutlaka anlatılacağını kaydeden Canaydın, "Bu böyle bilinsin. Biz olalım ya da olmayalım, bu proje gelecek yönetimlerin de önünü açacaktır. Riva için hepinizin uygun göreceği şekilde takdir edilecek ve fikirler alınacak, ona göre hareket edilecektir. Riva, kar paylaşımı ile bir organizason içinde olacak. Satılmayacak ve kat karşılığı verilmeyecek. Bitim safhasına kadar da artan değer bizim menfaatimize devam edecek" diye konuştu.

Riva Arazisi üzerinde haciz bulunduğu yönündeki sözlere açıklık getiren Canaydın, "Riva'ya haciz, bizden önce koruma güdüsüyle eski yönetimlerin yaptığı bir korumadır" derken, Duygun Yarsuvat'ın sarf ettiği, "Galatasaray sokağa düşürüldü" lafı için ise "Beni çok üzdü. Bu lafı şahsıma bir hakaret olarak görüyorum ve huzurlarınızda üzüntülerimi ifade ediyorum" diye görüş belirtti.

AIG hisseleri

Canaydın, AIG'den alınan ve kulüp üyelerinden Ünal Aysal'ın elinde bulunan kulüp hisseleri konusunda da şunları söyledi: "Yılbaşına kadar yabancı bir banka kredisiyle hisseleri o bankaya rehin olarak bırakacağız. Biz temettü gelirlerimizle ödeyerek de 4-5 sene içinde hisselerin tamamını kulübümüze geri döndüreceğiz. Operasyon bitmek üzeredir. Bu arkadaşımıza (Ünal Aysal) huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Geri vermek için zaten bizden daha aceleci davranıyor. Hisselerimizi de rehinden ana parasını ödeyerek geri alacağız" diye konuştu.

Seyrantepe konusu

Özhan Canaydın, Riva arazisi için yetki istemeleriyle ilgili, "Daha önce de yönetime yetki verdik. Seyrantepe ne oldu" şeklindeki eleştirinin kendisini üzdüğünü söyledi.

Konuşan Divan Kurulu üyelerinin tavırlarının hesap sorar nitelikte olduğunu kaydeden başkan Canaydın, "Bu tavra kırılıyorum. Seyrantepe Projesi, tamamen bizler tarafından, yoktan var edilmiş bir projedir. Üst kullanım tapusu 30 sene kulübümüzündür. bunun yanı sıra yer tapusunu almaya çalışıyoruz. Eğer bunu yaparsak, Riva'dan daha değerli bir tapuya sahip olacağız" dedi.

"Çok zor dönemeçlerden geçiyoruz"

Galatasaray Kulübü'nün büyük zorluklar yaşadığını kaydeden Canaydın, şunları söyledi: "Bu yönetim de en az sizler kadar Galatasaraylı insanlardan oluşmuştur. Galatasaray'ın malını kendi kişisel malımızdan çok daha kıymetli tutarız. Çok zor dönemeçlerden geçiyoruz. Sportif olarak başarılı olmayabiliriz. Biz ne günler gördük ve nerelerden geldik. İnşallah eski günlerimize dönüşümüz yaklaşmaktadır. Allah hepimize o günleri göstersin. Futbolda ise önümüzde kritik 5 maç var. Gücümüzü orada denemiş ve görmüş olacağız. İnşallah düşündüğümüz gibi çıkar ve yolumuza en iyi şekilde devam ederiz. Caimaya yakışan bir başkan olabilmek için özen gösteriyorum. Her dakika çıkan, yumruk vuran, bağıran bir başkan olmam, sizlerden aldığım terbiyeyle ve eski başkanlarımdan gördüklerimle imkansız."

Muhalefete tepki

Canaydın, tribünlerde yaşanan protestolardan muhalefeti sorumlu tuttu. Tribünlerde yaşananları içine attığını ifade eden Özhan Canaydın, şunları kaydetti:

"Çok dolarsam, mani olamayıp çıkacağım ve konuşacağım. Bazı genel kurul üyelerimizin teşvik ettiğini, mali katkı sağlayarak onlara pankartlar hazırlattıklarını, insanları provoke ettiklerini görüyorum. Yılmayacağım. Başkanına hakaret ettiren, Galatasaray'a hiçbir katkısı olmayanların, 3.5 senede hiçbir şey yapamadığımızı söylemelerini üzülerek dinliyorum. Giderken huzurlu olacağım. Elimden geldiğince bir şeyler yaptım. Camiayı memnun edememiş olabilirim, ama inanın, en az sizler kadar Galatasaraylıyım. Tüm gücümle çalışıyorum, çalışacağım. Galatasaray için hayırlısı ne ise o olacak." Kurulan çeşitli grupların çalışmalarında, gençliklerine ve acemiliklerine verdiği bazı şeyler olduğunu anlatan Canaydın, "Galatasaray'da mektepli, mektepsiz davasını canlandırmaya gayret ediyorlar. En büyük handikabın bu olduğunu vurguluyorlar. Bizleri büyük bir kaos içine gönderebilirler. Geçmişte bu koridorlarda hiç alışmadığımız insanları gördük. Duvarlara yazılanları gördük. Çiçek Pasajı'nda bu insanların tempolu bağırışlarını dinledik. Bu gidişatı önleyelim" dedi.

Aziz Yıldırım'a cevap

Özhan Canaydın, Tahkim Kurulu'ndaki istifalar sonrası Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'la basın toplantıları vasıtasıyla girdikleri söz düellosunu sürdürdü.

Canaydın, Aziz Yıldırım'ın, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesi siyah-beyazlı takımın stadının açılması yönünde kendisinin bir Tahkim Kurulu üyesine telkinde bulunduğu imasına cevap vererek, şöyle konuştu:

"Büyük kulüplerimizden birinin başkanı, beni kastederek, (Federasyon kurullarından biriyle görüşerek şöyle yaptı mı?) diye sordu. Ben Galatasaray Kulübü başkanıyım ve tüm federasyon birimleri ile teke tek konuşurum. Ama bugün bir başka kulüp taraftarı olan Tahkim Kurulu Başkanı bile, 'Canaydın (eşit davranın) dışında bir şey söylemedi' dedi. Öncelikle kulübümün olmak üzere, sporun içinde her kulübün haklarını koruma hakkım da vardır.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın