Geçtiğimiz sezon Kocaelispor’da oynadığı futbolla parladı. Ümit Milli takımdaki yükselişinin son durağı Uzakdoğu’ydu. A Milli Takım’ın Dünya Kupası kadrosunda yer bulan Cihan, Türkiye’ye dönüşünde forma rengini değiştirdi. Sezon başında Kocaelispor’dan Galatasaray’a transfer olan genç oyuncu, Körfez’de başlayıp Florya sahillerinde devam eden yükselişini özetledi... İşte Cihan Haspolatlı’nın birbirinden çarpıcı açıklamaları:

"Gol atmaya çalışmaktansa top kapmayı tercih ediyorum. Saha içinde fazlasıyla agresifim. Orta alanda iki kişi kalmamız nedeniyle üzerimizde büyük yük var. Üç dört kişiyle savaşmak kolay değil. Yenik durumdaysak daha çok ileri çıkarak risk alıyorum. Öndeysek daha çok defansın arasına giriyorum. Gidişata göre hocamızın emirleri değişiyor. Saha içinde bizlere en çok kaptan Bülent Korkmaz güven veriyor. Yılların getirdiği deneyimi sahada konuşturuyor.

Maçlar öncesi çalınan bir şarkı var; ‘Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray...’ O beni motive ediyor. Futbolcular genelde hakemin arkası dönükken tepki gösterir. Bakınca hemen eller aşağıya iner, klasiktir! Hakemin bakmadığı anlarda itişme, kakışma da oluyor. Kimse reddetmemeli, hakemi herkes aldatmaya çalışıyor. Faul olmayan pozisyonda ya da topu kaybedeceğinizi anladığınızda çimlere uzanıyorsunuz! Her futbolcu bunu yapar, ben de yapıyorum.

Sahaya mutlaka sağ ayağımla girerim. Yenildiğimiz zamanlarda ise evden dışarı çıkmıyorum. Saha dışında Ümit Karan ve Volkan’la beraberim. Genelde Ümit’in evine gidiyoruz. Hiçbirimiz yemek yapmayı bilmediği için restoranları zengin ediyoruz. Futbolcuyu rahat bırakmaya gelmez. Galatasaray’da olması gerektiği kadar disiplin var. Kızlardan telefonlar geliyor bazen. ‘Nereden buldunuz?’ diyorum, ‘internetten’ diyorlar. Biz de istediğimiz numarayı bulabilir miyiz acaba!

Galatasaray - Fenerbahçe rekabeti çok enteresan. Avrupa maçlarında rakiplerimizi desteklemelerini anlayamıyorum. Fenerbahçe’nin Süper Lig’de maçlarını kaybetmesini tabii ki istiyorum. ‘Durumları düzelsin’ demek isterim ama düzelmese daha iyi olur herhalde. Kısa keselim isterseniz! En iyi futbolu Gençlerbirliği oynuyor. Oturmuş bir takım. Umarım bizim ardımızda kalır, ya da biz olamazsak, onlar şampiyon olsun.

Xavier’in giyimi ilgimi çekiyor. Türkiye’de yaşayan erkekler öyle giyinmiyor. Lukunku iyi bir insan. O da müslüman ama cuma namazına geldiğini hiç görmedim. Belki de farklı camiilere gidiyoruzdur. Hagi ile karşılıklı oynadık ama yan yana oynayamadığımız için çok üzülüyorum. Aynı takımda olsaydık, futbol karakterime çok şey katabilirdim. Barcelona’ya attığım golü hayatım boyunca unutmayacağım. Galatasaray forması altındaki ilk golümdü.

Fatih Terim’in diğer hocalardan farkı, oyuncusuna güvenmesi. Bir hata olduğu zaman aile içinde hesap görülüyor. Ama dışarıya karşı hiçbir zaman oyuncusunu kötülemiyor. İçeride bağırıp çağırır ama bu hareketi her zaman güvenimizi kazanmasında rol oynamıştır. Farklı ve başarılı bir hoca. Avrupa’da oynamak istemiyorum, çünkü Avrupa kulübünde oynuyorum. Önemli olan Galatasaray’ı Avrupa’da daha üst düzeylere taşımak."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın