02
2012
Şampiyonlar Ligine katılacağımıza kesin gözüyle baktığımıza göre bizi hareketli bir Yaz transfer dönemi bekliyor. Peki Yaz döneminde transfer politikamız nasıl olmalı?
Baştan beri savunduğum bir düşüncem var; Galatasaray rotasyon için transfer yapmamalı. Bonservis ödeyerek transfer ettiğimiz oyuncuların mutlaka ilk onbir seviyesinde olmaları gerekiyor. Takımın hem onbir kalitesini, hem 18 kişilik maç kadrosu kalitesini, hem de 25 kişilik genel kadro kalitesini arttırmanın başka yolu yok. Onbirde oynayacak oyuncular transfer edeceksiniz, onbirden bazı oyuncular onsekize kayacak, onsekizden bazı oyuncular 25 kişilik kadroya kayacak ve 25 kişilik kadrodan bazı oyuncular da kadro dışı kalacak.Geçen yıl ara transferde kadromuza Culio (2 milyon eur), Yekta (3,75 milyon eur), Stancu (5 milyon eur), Kazım (bonservis bedeli ödenmedi) ve Zapata (300 bin eur) gibi oyuncular katılmıştı. Bu oyunculara yaklaşık 11 milyon euro bonservis bedeli ödendi. Culio, Stancu ve Kazım kiralandı, Yekta uzun süreli sakatlık geçirdi, Zapata ise gönderildi. Bu oyuncuların Culio hariç hiçbirinden doğru dürüst verim alamadık, ama maalesef onu da anlaşılmaz bir şekilde kiraladık. Bu sezon Yaz transfer döneminin son gününde 3,5 milyon euro ödeyerek Sercan’ı, Arda yerine de 3 milyon euro ödeyerek Riera’yı transfer ettik. Devre arasında ise 2,5 milyon euro ödeyerek Yiğit’i transfer ettik, ki kendisi 18 kişilik kadroya bile giremiyor. Yani bu dönemde boşa harcadığımız para tam 9 milyon euro. Bu oyuncuların transferleri gündeme geldiğinde faydalı olmayacakları konusunda hemen hemen bütün taraftarlar hemfikirdi. Peki biz neden bıkmadan usanmadan bu ya tutarsa transferlerini yapıyoruz? Bir yıl içinde tam 20 milyon euro’yu çöpe atacak kadar zenginmiyiz biz? 10’ar milyonluk iki tane kaliteli oyuncu alsaydık daha iyi olmazmıydı?
Bu hataların sebebi kulübün belli bir transfer politikasına sahip olmaması ve transferin çoğu zaman teknik heyetin istediği şekilde yapılmasıdır. Transfer sadece teknik direktöre bırakalamayacak kadar ciddi bir iştir. Transferde uyulması gereken ilkeler belirlenmeli ve bu ilkelere adeta kulüp tüzüğüymüş gibi uyulmalıdır. Kimlere bonservis bedeli ödeneceği, kaç yaşında oyuncuların transfer edileceği ve oyunculara ne kadar yıllık ücret verileceği belirlenmelidir. Bana kalsa Galatasaray’a sadece 23-26 yaş arasında, sakatlık geçmişi olmayan, futbolu seven ve mesleğine saygı duyan oyuncuları transfer ettiririm. Bonservis bedeli olarak 6-12 milyon euro arası bedel ödeyebiliriz. Bu bedeli belirlerken oyuncunun mevki, yaşı ve istatistikleri göz önüne alınmalıdır. Yıllık ücret olarak bence 3 milyon garanti tutarı aşmamalıyız. Maç başına ayrıca ücret verilebilir. 27 yaşından büyük oyunculara kesinlikle bonservis bedeli ödememeliyiz. Zira bu oyuncuları sözleşme süreleri bitmeden satma şansımız çok düşük oluyor (mesela Riera). Ayrıca 30 yaş üzerindeki oyuncularla bonservis bedeli ödemeden anlaşsak dahi sözleşme sürelerini en fazla 2 yıl olarak belirlemeliyiz. Yaz transfer döneminin son günlerinde bu koşulların hepsine uyan bir oyuncu gündemimize gelmişti; Podolski. Bu tarz oyuncuları maddi sorunları halletseniz bile transfer edebilmeniz her zaman mümkün olmayabilir. Podolski için bir fırsat önümüze gelmişti, ama biz bu fırsatı elimizin tersiyle ittik. Halbuki Riera, Sercan ve Yiğit gibi oyuncuların toplam maliyetiyle yaklaşık olarak Podolski transferini gerçekleştirmemiz mümkündü. Ama yönetim arasındaki cephe savaşları Adnan Öztürk’ün bitirdiği bu transferin gerçekleşmesini engelledi. Yabancı oyuncu transferinde dikkat etmemiz gereken bir nokta daha var. Avrupa’nın önemli liglerinde, büyük takımlarda oynayan yaşlı oyuncuları kesinlikle transfer etmemeliyiz. Zira bu tarz oyuncular her şeye doymuş oluyorlar ve bizim gibi kulüplerle yaptıkları sözleşmelere genellikle emekli ikramiyesi gözüyle bakıyorlar.
Yurtiçi piyasası ise maalesef çok dar. Son bir yıldır alınabilecek tek yerli oyuncu Olcan’dı, onu da anlaşılmaz bir şekilde Trabzon’a kaptırdık. Şu anda süper ligden bizim takımda onbire girecek bir yerli oyuncu bulmamız mümkün değil. Demek ki gurbetçi oyunculara yönelmekten başka çaremiz yok. Yerli oyuncu transferinin zor olması takımın kalitesini arttırmamızı da engelleyecektir. Bu nedenle Eren Derdiyok, Serdar Taşçı, Ömer Toprak, Hamit Altıntop, Gökhan Töre gibi gurbetçi oyuncuların transfer edilmesi çok önemlidir. Zira şimdi veya önümüzdeki yıllarda yabancı kontenjanının daraltılması gündemdedir ve bu kontenjan sınırlaması en çok bizi zorlayacaktır.
Genel olarak transfer politikamızın anlattığım şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. CL öncesi 30-40 milyon euro arası bir para harcamamız gerekiyor. Bu paranın hangi mevkilere ve hangi oyunculara harcanması gerektiği ise bir sonraki yazımızın konusu olsun.