Son günlerde özellikle Galatasaray taraftarlarının çeşitli sosyal platformlarda yönetimi hedef alan ve sanki beceriksizlermiş gibi gösterilen yorumlarından oldukça rahatsızım. Galatasaray taraftarları, çok değil sadece 1 ay önce tarih boyunca olmamış belki de bundan sonra bir daha olması çok zor gözüken Kadıköy’de şampiyonluk turu atan takımı ve o takımın nasıl kurulduğunu ne çabuk unutuyorlar. Zapata’lı, Stancu’lu, Mustafa Sarp’lı, kazanmayı unutmuş, bir ara 14. sıraya kadar gerilemiş bir takımı alıp ligi en yakın rakibinden 9 puan önde ve en az gol yiyip en çok gol atan takımı haline getiren acaba başka bir yönetim miydi? Göreve geldikleri ilk günden bu yana gerekli adımları atmış ve öncelikli iş olarak takımı içine girdiği buhrandan çıkartacak en doğru kişi olan Fatih Terim’i bu takımın başına getirerek kendimce transferlerin en büyüğünü o gün yapmışlardı. Şimdi geçen seneyi düşünürsek, büyük bunalımda olan ve takımın tamamının kendi güven kaybı yaşadığı bir dönemde transferin ne zaman başladığını galiba kimse hatırlamıyor. Mayıs ayının ortasında göreve gelen Fatih Terim’e, Selçuk ve Elmander dışında temmuz ortasına kadar hiç transfer yapılmamıştı. O günün şartlarına bakılacak olursa Fatih Terim’in elinde doğru düzgün bir takım bile yoktu ve hemen hemen her bölgeye transfer gerekiyordu. Ama o zaman acele etmeyen ve gerekli kararları zamanında alan yönetim geçen senenin transfer şampiyonu olmuştur. Eboue, Melo, Muslera gibi taraftarların gönlünde taht kuran isimler hep temmuz ve ağustos ayında gelmişti. Biz bütün sene transferlerimizle gurur duyduğumuzu belirttik ve yeni gelen herkesin – Muslera dahil- gol atmasıyla övündük. Her türlü rekorları kıran ezeli rakiplerini silindir gibi ezip geçen ve oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanan bu takımda Hakan Balta dışında herkesin yeni transfer olduğunu unutmamak lazım.

Şimdi oturup düşünme ve elimizi vicdanımıza koyma zamanıdır. Rakip takım taraftarları  kendi yöneticileri yüz kızartıcı bir suçtan dolayı (hüküm verilmemiş olsa bile şu anda iddialar bu şekilde) hapis yatarken bile sonuna kadar destek derken, biz büyük Galatasaray taraftarları, 2 tane adam almadık diye bizi bugünlere getiren yönetimimize demediğimizi bırakmıyoruz. Fenerbahçe’nin 30 yaşını geçmiş ve Liverpool’da oynadığı sürede doğru düzgün bir başarı yakalamamış Kuyt transferini gözünde büyüten, Beşiktaş’ın geldiğinde yere göğe sığdıramadığı Queresma, Guti gibi oyuncuların kulübü ne hale soktuğunu göremeyecek bir haldemiyiz?

Bizim çok iyi bir takımımız var savunmamız çok iyi ve zaten oraya bir takviye yaptık, orta saha olarak Selçuk, Engin, Emre gibi istikrarlı isimlerimiz Forvetimizde de Elmander gibi varını yoğunu ortaya koyan, Necati gibi geldiği kısa dönemde takıma büyük katkı sağlayan, Baros gibi hemen herkesin golcülüğünü takdir ettiği (son dönemde biraz formsuz olsa da kalitesini kaybettirmez ve her zaman önemli bir silahtır) isimler zaten bu kadroda mevcut. Herkes gibi ben de kanatlarda ve ileri uçta sıkıntı yaşadığımızı düşünüyorum ama bu konuda en doğru kararı popülist transfer bekleyenler yerine Fatih Terim ve yönetimin vereceğine eminim. Örneğin; Assaidi, Suarez gibi isimler sürekli gündeme geliyor. Yana yakıla bu isimleri isteyenlere birkaç sorum olacak, ne zaman görüp de beğendiniz Hollanda ligi ve Heerenveen takımını hangi kanal gösteriyor veya Fas Milli Takımını mı izliyorsunuz ya da Anderlecht maçlarını özellikle mi takip ediyorsunuz? Hollanda ve Belçika gibi liglerin oyuncuları Türkiye’de ne kadar iş yapar sizce?  Pinto gibi geleceğin en önemli yıldız adayları arasında Totti, Ronaldinho gibi isimlerin arasında gösterilen bir ismi veya Arjantin’de o dönem en önemli gelecek vaad eden Carrusca gibi bir ismi getirdik de ne oldu? İkisinin toplam attıkları gol bir elin parmaklarını geçmez neredeyse. Peki, illaki transfer isteyenler, basketbolda geçen sezon almadık kupa bırakmayan ve Türk tarihine geçmiş Ergin Ataman’ı takımın başına getirmek büyük transfer değil midir ve transferde başarı sadece Futbola mı endekslidir?

Son 10 yılda en düzgün yönetildiğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Yönetimi eleştirenler önce dönüp kendilerine baksınlar. Biz bu renklere her sene 2-3 yeni isim gelsin diye mi sevdalandık. Biz her şeyi biliyoruz ve gerçek Galatasaray taraftarı takımını her türlü destekler. Sadece gazete haberlerine bakarak takımını protesto edenler yarın Messi’yi transfer etsek başka adam almayacak mıyız filanca bölgede de eksik var deyip yine yönetime yüklenirler. Şimdi kendi adıma konuşuyorum; ben bu takımı karşılıksız seviyorum ve gurur duyuyorum. 12 Mayıs akşamı sevinçten gözlerimden yaş geldiğinde bu takım için emek veren herkese teşekkür etmekten başka bir şey gelmedi elimden. Bu yüzden açık ve net söylüyorum; Sayın başkan Ünal Aysal varsın 25 Hazirana kadar transferler bitmesin, varsın dünya yıldızları gelmesin, varsın pazartesi imza gününde Sabri, Necati, Gökhan imzalasın, gerekiyorsa imza törenine gideriz. Bu takıma her şey feda olsun. Son olarak diyeceğim şudur; “Yönetim, futbolcu, taraftar, şampiyonsun GALATASARAY!!”